Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesince, muris muvazaası nedeniyle açılan davada her bir mirasçının muris muvazaası nedeniyle kendi miras payı oranında tapu iptali ve tescili davası açabileceğini belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de, dava konusunun tek olduğunu, gerek taşınmazın gerçek değerine, gerekse birleştirilen davadaki davacıların paylarına göre yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, birleştirilen davadaki davacıların paylarının toplamı, davanın aynı nedenden kaynaklanması ve yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda saptanan değere göre dava değerinin dava tarihinde 5.490,00 YTL olan Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırını aşması nedeniyle, uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

    Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olup, mahkeme muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescile karar vermiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık ve hüküm muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olup, görev 1.Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki anılan daire tarafından da görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay (Hukuk Daireleri) Başkanlar Kuruluna gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.09.2008 (pzt.)...

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacılar, mirasbırakan babalarının davaya konu 1849 nolu parselini alacaklılarından kaçırmak amacıyla davalı oğluna temlik ettiğini ileri sürerek muris muvazaası nedeniyle payları oranında tapu iptali-tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Muris muvazaası nedeniyle davanın kabulüne ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı tarafların yaptığı istinaf başvurusu üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince davacıların başvurusu esastan reddedilmiş, davalının başvurusu ise kabul edilerek iddianın ancak yazılı delille kanıtlanabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Hukuk Dairesince, davalıla.... ve ..... yönünden istinaf taleplerinin tamamından, davalı ... önünden ise sadece denkleştirme alacağına yönelik istinaf taleplerinden feragat edildiği, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteği için davalı ... ... yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalılar ....,... ve ...’in denkleştirme alacağına yönelik istinaf başvurularının feragat nedeniyle reddine, davalı ...’in muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal-tescil isteğine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, karar süresi içinde davalı ... ... vekili tarafından esastan reddedilen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal- tescil isteği yönünden temyiz edilmiştir....

          Dava, feragatin geçersizliği nedeniyle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir. Dava konusu Diyarbakır 3....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muris muvazaası nedeniyle Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki temyize gelen uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.)...

            Davadaki öncelikli istek muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak, taşınmazın el değiştirmesi nedeniyle bedele ilişkindir. HMK'nun 111.maddesi uyarınca öncelikli isteğin incelenmesi gerektiği kuşkusuzdur. Uyuşmazlığın çözümüne geçmeden evvel “muris muvazaası” kavramının hukuki niteliği üzerinde durulmasında yarar vardır. 01.04.1974 gün ½ sayılı İçtihadı Birleştirme kararında saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar, görünürdeki satış sözleşmesinin Borçlar Kanunu'nun 18 (Türk Borçlar Kanunu'nun 19) maddesine dayanarak muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabilecekleri ilkesi benimsenmiştir. Bu noktada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davada sözleşmenin şekil ve içerik yönünden geçersizliği ileri sürülmekte olup, öncelikle murisin gerçek irade ve amacı belirleneceğinden, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel isteğinin konusu da taşınmazdır....

              -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı pay oranında iptal-tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ...’in tapuda kayıt maliki olmaması nedeniyle davacı tarafın adı geçen davalı aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalı ... yönünden açılan davada ise muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; karara karşı yapılan istinaf başvurusu Samsın Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070.00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır....

                Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, muris muvazaası nedeniyle terekeye dönüş istekli olarak tapu iptal-tescil talebinde bulunulmakla birlikte; ilk derece mahkemesince pay oranında verilen iptal-tescil kararı davacı tarafından istinaf edilmediğinden davacının talebini pay oranında iptal-tescil olarak daralttığı kabul edilerek değerlendirme yapıldığında temyiz edilen karara konu 4 numaralı bağımsız bölümün dava tarihi itibarıyla değeri 208.853,00 TL olup, davacının ¼ olan miras payına karşılık gelen 52.215,25 TL'nin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070.00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....

                  Birleştirilen dosyalarda davacılar, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin muris muvazaası nedeniyle iptalini, 236, 286, 287, 472, 507, 649 ve 700 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile miras payları oranında tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, ölünceye kadar bakma akdinin ivazlı bir akit olduğunu, murisin boşanma aşamasında olduğu davacıdan mal kaçırma kastının bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ölünceye kadar bakım sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersizliğine dair verilen karar Dairece “......

                    UYAP Entegrasyonu