KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2019 yılı itibarıyla HMK.'...
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalıların temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, miras bırakanın temlik tarihinde fiil ehliyetini haiz olduğu ancak temlikin mal kaçırma amaçlı gerçekleştirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince davalıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Diğer yandan; ehliyetsizlik ya da muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı pay oranında açılan davalarda dava değerinin, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olduğu da kuşkusuzdur....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362. maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırk bin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2019 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 58.800,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır. Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince davacıların istinaf başvurusu kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak temlikin mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Diğer yandan; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değerinin, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olduğu da kuşkusuzdur....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, dava konusu taşınmazın mirasbırakan adına kayıtlı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK'nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00-TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Diğer yandan; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değerinin, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olduğu da kuşkusuzdur....
Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır.Yukarıda açıklanan nedenden ötürü temyiz kesinlik sınırı içinde kaldığı anlaşılan eldeki dava yönünden davalının temyiz dilekçesinin değerden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilen dava konusu taşınmazın keşfen saptanan dava tarihindeki değeri 180.000,00 TL olup davacıların 1/4’er miras paylarına karşılık gelen 45.000,00 TL değerin 2021 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti bulunmayan kararlar hakkında 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bir karar verilebileceği açıktır....
AHM'nin 2009/436 Esas sayılı dosyasında muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası açtıklarını ve davaların kabul edildiğini, bu taşınmazlardan başka mirasbırakanın maliki olduğu 596 parsel sayılı taşınmazını da muvazaalı olarak damadı olan davalı ...’a devrettiğini, davalının da taşınmazı dava dışı üçüncü kişilere sattığını ileri sürerek, taşınmazın değeri üzerinden miras payları oranında; toplam 36.458,31 TL’nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, zamanaşımı süresinin geçtiğini, son 13 yıldır mirasbırakana bakmış olması nedeniyle minnet duygusu ile taşınmazı değerinin altında satın aldığını, mirasbırakanın başka taşınmazlarını da 3. kişilere sattığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK'nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2018 yılı itibariyle dava değeri 47.530,00 TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Diğer yandan; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değerinin, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olduğu da kuşkusuzdur....