"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları ...'nın kayden maliki olduğu 30627 ada 14 parsel sayılı taşınmazdaki 11 numaralı bağımsız bölümünü davalı kardeşi Remzi'ye satış suretiyle temlik ettiğini,yapılan işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, satışın gerçek olduğunu belirtip,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece,temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar,davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi,gereği görüşülüp düşünüldü....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, mirasbırakan annesi ...’un kayden maliki olduğu 5355 ada 5 parsel sayılı taşınmazdaki 12 nolu bağımsız bölümünü davalı oğlu ...’e satış suretiyle temlik ettiğini, temlikin bedelsiz, muvazaalı ve mirastan mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptali ile miras payları oranında mirasçılar adına tesciline karar verilmesini istemiş; aşamada isteğini miras payına hasretmiştir. Davalı, temlikin mirasbırakana yurtdışından para göndermesi sebebi ile yapıldığını, işlemin mirasbırakana vekaleten davacı tarafından yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davacının temlike konu işlemi vekil sıfatı ile yaptığını, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürmesinin hakın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine ilişkin karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine ......
Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında muvazaalı olduğunu, gerçekte satış yapıldığını iddia etmiştir. Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Ne var ki bu konuda dinlenen davacı tanığı ... muvazaalı olduğu ileri sürülen temlik işleminin tarafı olup, bu tanığın beyanına itibar edilerek tapuda trampa olarak gerçekleşen temlikin satış olduğu kabul edilemez. Trampaya konu diğer payın satıştan kısa bir süre sonra davalının eşine satılmış olması da tek başına bu davaya konu işlerin muvazaalı olduğunu göstermez. Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkının tesbiti için keşif dahi yapılmadan işlemin tarafı olana kişinin beyanına itibar edilerek davacının muvazaa iddiasını kanıtladığı kabul edilemeyeceğinden sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyor, belirttiğim nedenlerle hükmün bozulması gerektiğini düşünüyorum. 09/04/2013...
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK'nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince, davanın BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali olarak nitelemesi ve buna göre aciz belgesi aramaması yerinde olmakla birlikte , daha sonra İİK’nın 278-279 ve 280 koşullarının kararda tartışılmış olması çelişkili ve hatalı olmakla birlikte, davacı alacaklının BK’nın 19.maddesine dayalı olarak açtığı muvazaalı işlemin iptali davasında, işlemin tarafları olan borçlu, üçüncü kişi, dördüncü kişi ve devir silsilesi içinde kalan tüm kişiler arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu ispatlaması gerektiği, bu davalarda İİK’nın 283/2. maddesinde bedele dönüşme hükmünün kıyasen uygulanmasının mümkün olmaması nedeni ile karar sonuç olarak usul ve yasaya uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Dava konusu satışların muvazaalı olduğunun ispatlanması halinde davacı, davayı konu edilen mallardan da alacağın tahsili için yararlanabilecektir. Davacının amacı, yaptığı icra takibi ya da takipleri sonucunda alacağının tahsili imkanına kavuşmaktır. Her ne kadar, muvazaalı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil istenilmiş ise de çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesi gereğince, muvazaalı işlemin yapılan takip ya da takipler yönünden hüküm doğurmamasının istenildiği açıktır. Bu bakımdan, İcra İflas Kanunu’nun 283. maddesindeki düzenleme yol gösterici niteliktedir. Ancak, davacının bu hakkı ayni değil şahsi sonuç doğuracağından, muvazaalı işlemin ispatlanması durumunda İcra ve İflas Kanunu'nun 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak, tapu iptali ve tescile gerek olmadan davacının alacağını alabilmesine imkan sağlayacak biçimde, dava konusu taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünde karar verilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada: Davacı, mirasbırakan annesinin 19 parça taşınmazını kendisinden mal kaçırmak amacıyla davalı kızı ... lehine diğer davalı ...'ye devrettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapularının iptaliyle kendisi ve kardeşi ... adına tesciline karar verilmesini; birleştirilen davada da, miras bırakan annesinin düzenlettiği vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Davalı ..., taşınmazların bedellerini ödeyerek satın aldığını belirtip davanın reddini savunmuş; davalı ... davaya cevap vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaalı işlemin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, borçlu Süleyman hakkında takip başlatıldığını, borçlunun alacağı karşılayacak mal varlığı bulunmadığı, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazdaki hisselerini diğer davalı kardeşi İsmail'e devrettiğini belirterek, bu muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., taşınmazın 1/2 hissedarı olduğunu, davalı kardeşi hissesini satmak isteğinde satın aldığını iyiniyetli olduğunu haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
ye devrettiğini, temlikin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı olduğunu ileri sürerek tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline olmaz ise tenkise, tescile veya bedelin yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., iddianın doğru olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Birleştirilen Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/718 Esas sayılı davasında davacılar ve ... murisin sahibi olduğu Salihli Belediyesi şehir içi ring hattını ve minibüsü davalı ...'e devrettiğini, bu işlemin muvazaalı ve mal kaçırma amaçlı danışıklı olduğunu ileri sürerek araç bedelinin tahsilini ve hattın miras payları oranında adlarına kaydına karar verilmesini talep etmişlerdir....
-K A R A R- Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle;davanın,muvazaa iddiasına dayanan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu, kural olarak üçüncü kişiler, muvazaa nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde, tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebileceği, çünkü danışıklı olan bir hukuki işlem ile üçüncü kişinin zarara uğratılmasının ona karşı işlenmiş haksız eylem niteliğinde olduğu, tüm dosya kapsamından ve toplanan delillerden dava konusu taşınmazın bilirkişi raporu ile belirlenen satış tarihindeki değeri ile davalılar arasında yapılan satış miktarı arasındaki fark ve davalıların ilişkileri dikkate alındığında yapılan işlemin muvazaalı olduğu davacının da bu nedenle zarar gören üçüncü kişi durumunda bulunduğunun anlaşıldığı,davacının amacının yaptığı icra takibi sonucunda alacağının tahsili olağanına kavuşmak olduğu,hernekadar muvazaalı işlemin saptanması ile birlikte tapu iptali ve tescili istenmiş ise de çoğun içinde azında bulunduğu ilkesi gereğince...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kök muris ... tarafından 339 (yenileme ile 683) parsel sayılı taşınmazın mirasbırakanı ...’a devredildiğini, işlemin muvazaalı ve mirasçılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığından bahisle mirasçılardan ..., ... ve ... tarafından açılan tapu iptali ve tescil davasında ... (yeni ...) 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/109E.-2008/18K. Sayılı ilamıyla davanın miras payı oranında kabulüne karar verildiğini, mirasbırakanı ...’ın arta kalan payını ise davalı oğluna bağış suretiyle mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak devrettiğini, önceki devrin muvazaalı olduğunun mahkeme kararıyla sabit olduğunu, bu nedenle ikinci temlikin de geçersiz olduğunu ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....