"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkının terkini isteminin iptali ve intifa hakkının yeniden tescili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava intifa hakkının terkini işleminin iptali ve yeniden intifa hakkının tescili isteğine ilişkin olup, davacı ...'in Bayındır Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/263 Esas, 2013/402 Karar sayılı kararı ile, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığı, kendisine ...'ın vasi olarak tayin edildiği, ancak davacının kısıtlı olmasına rağmen kararı bizzat temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece vasiye açıklamalı tebliğat çıkartılarak, temyiz dilekçesine muvafakatı sağlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Hizmetleri A.Ş.ye kiraya verilerek taşınmaz üzerine baz istasyonları kurulduğunu, intifa hakkından beklenen yararın kalmadığını ileri sürerek intifa hakkının terkini isteğinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuş, mahkemece intifa hakkının Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tesis edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.06.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydındaki intifa hakkının ve haciz şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.10.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, 6459 ada 15 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 1/13 arsa paylı 3 numaralı mesken kaydında davalılardan ... lehine mevcut intifa hakkının ve intifa hakkı üzerindeki Vergi Dairesi Müdürlüğü lehine konulan haciz şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Mahkemece anılan bağımsız bölümdeki intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, Vergi Dairesi lehine olan intifa hakkı üzerindeki haciz şerhi ile ilgili istek hakkında hüküm kurulmamıştır....
A.Ş. aleyhine açılan intifa hakkının terkini isteminin de taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin Rekabet Kurumu Kararları gerekçe gösterilerek sona erdirildiğinden terkin masraflarının davalı tarafından karşılanması yükümlülüğünün bulunmadığı, bu nedenle davacının hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı protokolün 3. maddesine göre intifa hakkını terkin masraflarının davalı ...Ş. tarafından karşılanmak suretiyle terkin kararı verilmesi gerektiğini belirterek temyiz etmiştir. Davacı tarafından temyiz istemine konu edilen dava, tapu kaydındaki süresi sona eren intifa hakkının giderleri davalı tarafından karşılanmak üzere terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür....
Öte yandan 02.07.2013 günlü oturumun ara kararında aynen "dahili davalı hakkındaki davanın ise bu taşınmazlar üzerine konulan intifa hakkının kaldırılmasına yönelik bulunduğuna," dair ara kararı oluşturulması da yasaya aykırıdır. Usul hukukumuzda dahili davalı diye bir düzenleme bulunmamaktadır. O halde mahkemece intifa hakkının terkini için yasaya uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı halde, intifa hakkının terkinine dair yazılı biçimde hüküm kurulması yasaya aykırı olup bu yönüyle karar bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle sayın çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....
Davalılar ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazın satışına karar verildiğini, intifa hakkı tesis edildikten 9 yıl sonra açılan terkin davasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davası sırasında davacılara taşınmazdaki projeye aykırılıkların giderilmesi ve aynen taksime olanak sağlayacak şekilde tadilat yapılması için süre verilmesine ilişkin ara kararının gereğinin yerine getirilmediği, davanın intifa hakkının tesisinden 8 yıl sonra açıldığı, davacıların annelerinin de tapuda yasal intifa hakkı bulunduğu, bu intifa hakkının da diğer intifa hakkı ile aynı sonuçları doğuracağı belirtildikten sonra davalıların davacılara zarar vermek kastı ile intifa hakkı tesis ettiklerinin de kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ile intifa hakkının terkini isteklerine ilişkindir. Davacı, mirasbırakanı ...'ın tek malvarlığı olan dava konusu ... ada ... parsel sayılı taşınmazını 23.08.1991 tarihinde 1/2'şer oranda davalı çocuklarına satış suretiyle devrettiğini, bilahare taşınmazda kat mülkiyetine geçildiğini,1 nolu bağımsız bölümün davalı ..., 2 nolu bağımsız bölümün ise davalı ... adına tescil edildiğini, 25.08.2008 tarihinde ...'in 1 nolu bağımsız bölümdeki intifa hakkını üzerinde tutarak kuru mülkiyeti ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, anılan temliklerin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek miras payı oranında iptal ve tescil ile intifa hakkının terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, temkilin bedeli karşılığında yapıldığını ve muvzaaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır....
intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayandığından taraflara hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırabilecekleri, şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebileceği, her ne kadar intifa hakkının sona ermesi sebeplerini sayan 4721 sayılı kanunun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerektiği (Yargıtay 14....
Petrol A.Ş. arası yapılan anlaşmaya göre davacılar tarafından intifa hakkının feragat ve terkini karşılığı olarak 15.000 USD bedel ödenmiştir. Tapudan intifa hakkı 30.09.2002 tarihinde tapudan terkin edilmiştir. Dava dışı şirkete intifa hakkı 10.11.1994 tarihinde tesis edilmiş, davacılar ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi bundan yaklaşık dört yıl sonra 27.01.1998 tarihine imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde tapuda tesis edilen intifa hakkı ile ilgili her hangi bir koşul bulunmamaktadır. İntifa hakkı 15 yıllığına tesis edilmiş ve sürenin bitimine yaklaşık yedi yıl süre varken tapudan terkin edilmiştir. Bu durumda ödenen 15.000 USD bedelin kalan süre karşılığı ödendiğinin kabulü gerekir. Tapuda intifa hakkının tesisi ile terkini davalı şirketin iradesi dışında gerçekleştiğinden bundan doğacak tazminatlardan davalının sorumlu tutulmaması gerekir....
İntifa hakkının imar uygulamasından önce tesis edilmesi karşısında az yukarıda değindiğimiz hakkın kötüye kullanılması olgusunun varlığı olasılığını ortadan kaldırmaktadır. Ayrıca, 52 ve 53 parsel malikleri imar uygulamasının iptali için idari yargıda dava açmışlar, davacı tarafta ortaklığın giderilmesi davası açmıştır. Bu davalar derdest iken, intifa hakkının terkini istemi ile 09.04.2003 tarihinde de eldeki dava açılmıştır. Dava görülmekte iken de, idari yargı imar uygulamasını iptal etmiş ve karar kesinleşmiştir. İntifa hakkının terkini davasının açıldığı tarihte idari yargıdaki davalardan davacının haberdar olmadığından söz etmek mümkün değildir. Ortaklığın giderilmesi davasında da idari yargıdaki dava dikkate alınmıştır. Davacının intifa hakkının terkinini idari yargıdaki davanın sonucunu beklemeden eldeki davayı açması davanın konusuz kalabileceği riskini baştan kabul etmesi anlamına da gelmektedir....