WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/155 sayılı tasarrufun iptali davasında savunma olarak ileri sürüldüğü, bu savunmaların kabul görmeyerek davanın kabulüne ilişkin kararın derecattan geçerek kesinleşmiş olmasına, aynı gerekçeler ve hukuki yarar nedeniyle açılan iş bu davanın reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından bahisle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davalarının görülebilmesi için davacının alacağının gerçek olması gerekir. Alacağın gerçek olmadığı iddiasını davalı üçüncü kişi ileri sürebileceği gibi davalı borçluda ileri sürebilir. Bu halde mahkemece bu itiraz ön sorun olarak çözümlenmesi gerekir. Öte yandan bu sorun kesin hükmün etkisiyle de alakalı bir sorundur....

    Davalı ... vekili, takip konusu alacağın muvazaalı olduğunu, tasarrufun borçtan önce yapıldığını, avukat olan müvekkilinin davalı ...'dan alacaklı olduğunu, davacı ve borçlunun aynı vekille temsil edildiğini davanın muvazaalı açıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre iptali istenen 14.9.2012 tarihli tasarrufun 1.5.2013 tanzim tarihli senetten önce yapıldığı, borcun tasarruftan önce doğduğu yönünde davacı tarafından bir talepte bulunmadığı gerekçesiyle davanın önşart yokluğundan reddine verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

      Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, dava dilekçesinde davalı T4 tarafından diğer davalı T6 verilen bono ve bono sebebiyle bu davalı tarafından da borçlu T4'a yapılan takibin, maddi ve manevi tazminat davasında hükmedilen tazminatın tahsilini engellemek, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak yapıldığını iddia ederek İİK 277 ve devamı maddeleri ve TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaalı takibin iptalini talep ve dava etmiştir....

      Öte yandan tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak karar ve ilam harcının takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların, tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir. Davacı taraf üç ayrı icra dosyasından mütevellit tasarrufun iptali talebinde bulunmaktadır. Kabul şekli bakımından vekalet ücretine esas dava değerinin ne şekilde belirlendiği açıklanmaksızın vekalet ücretine hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır." gerekçesiyle kaldırılmıştır. Mahkememizce; takip borçlularının davaya dahil edilmesi ve husumet yöneltilmesi için davacı vekiline süre verilmiş olup takip borçluları davaya dahil edilmiştir. Davacı vekili, 21/11/2017 ve 30/11/2017 tarihli celselerde, davanın, muvazaalı ipoteğin iptaline ilişkin olduğu, sıra cetveline itiraz yönünden taleplerinin bulunmadığını açıklamıştır. Mahkememizce dava, İİK 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmiştir....

        lll.İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, tasarrufun iptali davasıdır.Mahkememizce daha önce verilen görevsizlik kararı ----- sayılı istinaf ilamı ile kaldırılarak, mahkememiz görevli kılınmıştır.Davacı vekili, Davalı -------- şirketin 25.05.2010 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcunu ödemediğini, bu nedenle----- dosyası üzerinden takip yapıldığını, Davalı -----bedelle Davalı------ devrettiğini, devrin muvazaalı olduğunu, mal kaçırma amacıyla yapıldığını, satış değerinin düşük olduğunu, ticari şirketler adına emtiaların devir şekline uyulmadığından iyi niyet ve bedel farkı aranmadan iptalin gerektiğini, icra takibindeki alacağın tahsil imkanının bulunmadığını belirterek, muvazaalı tapu devir işlemlerinin davacı banka yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı -----Vekili, müvekkilinin emlakçılık yaptığını, satılık ilanı üzerine taşınmazı değerine satın aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/206 Esas sayılı dosyası İİK 277 md. uyarınca tasarrufun iptaline yönelik olup huzurdaki davanın genel hükümlere göre (TBK mad. 19) açılmış olduğunu, mahkemenin davanın konusu ve vasfına ilişkin yapmış olduğu hukuki nitelendirme ve sınıflandırmanın değerlendirilmesi açısından yanılgıya düşüldüğünü, huzurdaki davanın İİK md. 277 vd. göre açılan tasarrufun iptali davası değil TBK.m. 19’a dayalı tasarrufun iptali davası olduğunu , İcra kanununda yerini bulan tasarrufun iptali davaları ile borçlar kanununca imkân tanınan muvazaaya dayalı iptal davası arasında ki benzerliğin her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmediğini, davada ki amaçlarının ise dava dilekçesinde belirttikleri Çınarcık Tapu Sicil Müdürlüğünde 09.03.2016 tarihinde yapılan resmi senette belirtilen taksim sözleşmesinin muvazaalı olduğunun tespiti ile muvazaalı taksim sözleşmesinin iptaline karar verilmesine ilişkin olduğunu, davacı-alacaklıya İİK. m. 277 vd. göre tanınmış olan tasarrufun...

          ya devrettiğini, bahse konu devir işleminin borcun doğumundan sonra gerçekleştiğini, davalıların bu muvazaalı işlemi kötü niyetli şekilde alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla yaptıklarını, dava konusu taşınmazın davalı ... tarafından halen kullanıldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ... ili, ... ilçesinde tapuya kain 7126 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 9.kat 18 numaralı gayrimenkul üzerinde yapılan tasarrufun iptali ile ... 1. ... Müdürlüğü'nün 2014/2593 sayılı ... takip dosyasında cebri ... ve satış isteme yetkisi verilmesini istemiştir. Mahkemece borçlu adresinde haciz yapıldığı ve haczi kabil eşyaya rastlanmadığı, davalı ...'nın alacaklıdan mal kaçırmak kastı ile muvazaalı bir şekilde, ... ili, ... ilçesi, Huzurevleri mahallesinde tapuya kain 7169 ada 11 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 9.kat 18 numaralı bağımsız bölümdeki 1/2 oranındaki hissesini eşi ...'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Genel Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. Madde) istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı tarafça eski eşi olan davalı T4'ın dava konusu taşınmazı açmış olduğu nafaka ve diğer alacaklarını sonuçsuz bırakmak amacıyla muvazaalı olarak davalı T3, T3'in davalı Tarife'ye, davalı Tarife'nin de Meryem'e devrettiğinin ileri sürülerek tasarrufun iptaline ve cebri icra yetkisi verilmesine yönelik talepte bulunduğu, mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine kararın verildiği, davacı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı anlaşılmaktadır. Benzer bir olayda Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1254 Esas, 2021/1330 Karar sayılı ilamında: "...Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. (mülga 818 sayılı BK’nın 18.) maddesinde düzenlenen genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....

            e düşük bedelden sattığını, satışın muvazaalı olması nedeni ile tasarrufun iptaline, bu olmadığı takdirde müşterek malik sıfatı ile şufa hakkının kullanılarak taşınmazın satış bedelinin depo edilerek taşınmaz hissesinin davacı adına tapuda tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı ... vekili; davacının şufa hakkı talebi için 3 aylık süreyi geçirdiğini, bu nedenle talebin reddi gerektiğini, tasarrufun iptali yönünden ise satışın mal kaçırma nedenli değil müvekkilin ihtiyacı nedeni ile sattığını bildirerek davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili; müvekkilinin taşınmazı iyi niyetli olarak satın aldığını, müvekkilinin diğer davalıyı tanımadığını, satış esnasında tanıştığını ve taşınmazı da ilandan görüp satın aldığını, bu nedenle davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satış bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu ve davalılar arasındaki tasarrufun muvazaalı olduğu, İİK'nun 277 vd....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kısıtlı ... ...'ün kandırılarak, hulus ve saffetinden istifade edilerek ve muvazaalı bir şekilde 42 ada 2 parsel sayılı taşınmazın değerinin çok altında bir bedelle davalı ...'ya satıldığını, onun da taşınmazı diğer davalı ...'e temlik ettiğini, bu sırada ... Tekstil A..... tarafından ... aleyhine icra takibi yapılarak ...'nın taşınmazı ...'e satması nedeniyle her ikisi aleyhine tasarrufun iptali davası açtığını, işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürüp, satışların iptali ile kısıtlı ... adına tescilini istemiştir. Davalılar ... ... ve ... Tekstil A..... iyiniyetli 3. kişi olduklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlar, davalı ... yanıt vermemiştir. Mahkemece işlem tarihinde ... ...'ün ayırt etme gücünün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu