Bu açıklamalardan sonra somut olaya dönüldüğünde; ilk derece mahkemesince, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası olduğu görüşünden hareket edilmiş ise de; dava açan dilekçede, İİK'nun 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasına ilişkin, dava ön şartlarının somut olayda mevcut bulunduğundan bahsedilerek, davalılar arasında yapılan taşınmaz hisse devirine ilişkin işlemin muvazaalı olduğu belirtilerek iptali isteğinde bulunulmuştur....
den alacaklı olduğu gerekçesiyle İstanbul 18.İcra Dairesinin 2012/326 esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlattığını, ancak işbu icra takibinin muvazaalı olup, alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğunu ve davalı ...'un takibinin ve takibe konu bononun iptali için tasarrufun iptali davası açtıklarını, tasarrufun iptali davalarında da vekalet ücretine hükmedildiğini, mahkeme ilamlarının takibe konulduğunu bu aşamada davalı ...'un 7 adet taşınmazını 30/10/2012 tarihinde diğer davalılar ile aralarında rızai taksim yaptıklarını belirterek mal kaçırdığından muvazaalı işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ve Fatma vekili, dava konusu taşınmazların miras taksimi ile borcun doğumundan önce paylaştırıldığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; (TBK.' nun 19.md) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteminlerine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 28.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Dairesinin 2015/681 Esas sayılı dosyasındaki alacak ve fer’ileri ile sınırlı olmak kaydı ile dava konusu muvazaalı senet ve bu senede dayalı Eskişehir 3. İcra Dairesinin 2018/3797 Esas sayılı takibinin iptali ile muvazaalı senede dayalı takip dosyasından yapılan tahsilatların davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı dahili davalı T6 tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur....
Ltd.Şti'nin iyi niyetli olmadığı, taraflar arasında davacıyı zarara uğratma amacıyla danışık olduğu ve Borçlar Kanunu 19.maddesindeki şartları gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davasına ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere ve borcun 23.08.2002 tarihili iş kazasından doğun rücuen tazminat istemine ilişkin olup tasarrufun borcun doğmundan sonra yapılmış bulunmasına ve davanın davacı tarafından dava dilekçesinde BK'nun 19.maddesine göre açıldığının belirtilmesine ve mahkeme nitelmesinninde bu yönde yapılmış bulunmasına göre davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2....
Aile Mahkemesinin 2018/645 Esas sayılı dosyasında boşanma davasının görülmekte olduğunu, Hacılar İlçesi, Seher Mevkii, 4121 Ada, 17 Parselde kayıtlı taşınmazın müvekkili adına kayıtlı iken hiçbir geliri bulunmayan ve ev hanımı olan davalı eşine muvazaalı olarak herhangi bir ödeme yapılmadan göstermelik satış işlemi yapıldığını, gerçekte bağış olarak yapılan işlemin görünürde satış olarak gerçekleşmiş bulunduğunu, muvazaalı olarak yapılan bu işlemin hukuken korunamayacağını ve dava yolu ile iptali gerektiğini belirterek, dava konusu taşınmazın malik hanesinin davalı adından iptali ile müvekkili adına kayıt ve tesciline, tapu iptalinin mümkün olmaması halinde dava konusu taşınmazdan kaynaklanan evlilik birliği içerisinde edinilmiş mallara katılma alacağı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00- TL. katılma alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dava, Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemlerin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir. HMK'nin 33.maddesine göre Hakim, Türk hukukunu resen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme Hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur. Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08/12/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: K A R A R Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; TBK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline istemine ilişkin davada, davacı ile davalılardan ... arasında görülmekte olan boşanma davası sonrasında davalının tazminat alacaklarını bertaraf etmek için taşınmazı kuzeni ...'...
Ancak davaya konu edilen taraflar arasındaki bu alım satım ilişkisi değil, davalı şirket ile diğer davalı 3. kişi arasındaki muvazaalı olduğu ve iptali istenilen işlemdir. Özellikle vurgulandığı gibi tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda alacaklı ile borçlu taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ya da banka alacağını oluşturan ticari ya da genel kredi sözleşmeleri görevin belirlenmesinde dikkate alınamayacaktır. Ne tasarrufun iptali davası, ne de TBK m. 19 gereğince İİK’nin 283. Maddesinin kıyasen uygulanması istemli muvazaa davası TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olduğundan 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19 maddesine dayalı muvazaa ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket hissesinin devrine ilişkin işlemin iptali ile pay oranında tescil istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeni usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....