Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre icra takibinin kambiyo senedine dayandığı,kambiyo senetlerinde içerdikleri hak, temeldeki borç ilişkisinden bağımsız nitelikte olup senet iptal edilmedikçe buna dayanan icra takibinin iptaline karar verilemeyeceği, senet muvazaalı bir borç ilişkisine dayanıyor olsa bile iptal edilmedikçe geçerliliğini sürdürdüğü, bu bakımdan davacı senet iptal edilmedikçe senede dayalı takibin iptalini isteyemeyeceği bu nedenle davacının icra takibinin iptaline yönelik açtığı davada hukuki yarı bulunmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir....
İcra Müdürlüğünün 2011/5080 Esas sayılı dosyasından tanzim edilen bila tarihli sıra cetvelinde davacı haczinin 1. sırada yer alması gerekirken davacıya 2. sırada yer verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, satış evrakları önceden taraflarına tebliğ edilmeyen satış işleminin iptali gerektiğini ve cetvelde 1. sırada yer alan davalı ... takibinin muvazaalı şekilde oluşturulduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, takiplerine dayanak bononun alacaklarının tahsili amacıyla düzenlendiğini, davacı taleplerinin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davalı ...'ın takibine dayanak bononun muvazaalı şekilde oluşturulduğunu kabul etmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/7800 Esas sayılı dosyasından tesis edilen maaş haczinin ilk sırada olduğu ve kesintinin de bu dosyaya yapıldığının tespit edildiğini, borçlu adına kayıtlı alacaklarının tahsiline elverişli başkaca menkul ve gayrimenkul mala rastlanmadığını, davalılar arasında yapılan icra takibinin muvazaalı olduğunu, takip dayanağının taraflarca her zaman düzenlenmesi mümkün olan bonoya dayalı olduğunu belirterek davaya konu Osmaniye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7800 Esas sayılı dosyasından davaya konu maaş haczi kesintileri nedeniyle yatan ve yatacak paraların icra müdürlüğü kasasında tutulması ve alacaklı görünene ödenmemesi hususunda ihtiyati haciz kararı verilmesini, davanın kabulü ile alacaklı bankanın icra takibini etkisiz kılmak ve bankayı zarara uğratmak kastıyla Osmaniye 1. İcra Müdürlüğü'nün 2018/7800 Esas sayılı dosyası ile başlatılan muvazaalı icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece, tasarrufun borcun doğumundan sonra yapıldığı, devredilen şirket hisselerinin devir bedeli ile gerçek değeri arasında fahiş fark bulunduğu, sunulan belgelerin resmi nitelikte olmadığı ve hisse devrinin muvazaalı olduğunun anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK’nın 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının dinlenebilme koşullarından birisi tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olmasıdır. Bunun dışında, alacaklının borçluda gerçek bir alacağının bulunması, borçlu hakkında icra takibinin kesinleşmiş olması, borçlunun aciz halini gösteren geçici (İİK md.105) veya Kesin (İİK md.143) aciz belgesinin sunulmuş olması gerekir. Somut olayda, takip konusu borcun, karardan sonra 05.12.2013 tarihinde ödendiği ve takipten feragat edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğüne ait 2016/3946 Esas sayılı dosyaya borcunun bulunduğunu, bu borcunun sona ermesinden sonra maaşından kesinti yapılarak Mersin 8. İcra müdürlüğüne ait dosyaya ödeme yapılacağının bildirildiğini, takip dayanağının 13/04/2016 Tanzim 13/05/2016 vade tarihli 60.000,00 TL bedelli ihtarname çekilmemiş olduğunu, protesto edilmemiş hizmet bedeli hanesi nakden yazılı bono olduğunu ve bu bonoya dayalı icra takibi yapıldığının tespit edildiği, Tarsus 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3946 E. Sayılı icra dosyasına dava dışı üçüncü şahıs Sezay Karabıyık'ın maaşından yapılacak kesintiler nedeni ile dosyaya girecek paraların davalı / alacaklı T6'a ödenmemesi için İhtiyati Tedbir konulmasına, yargılama süresince dosyada birikecek kesintilerin dava sonunda müvekkile ödenmesini, Tarsus 2. İcra Müdürlüğü'nün 2016/3946 E. Sayılı icra takibinin Muvazaa nedeniyle iptali ile müvekkil bankaya ait ve maaş haczinde 2. Sırada bulunan dosyalarının 1....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali hususunda hiç bir değerlendirme yapılmadığını, son derece karmaşık gerekçeli karar yazıldığını ve dava şartı yokluğundan usulden redde karar verildiğini, borçlu hakkında icra takibinin kesinleştiğini, İzmir 3....
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; muvazaalı boşanma nedeniyle alınan yersiz ölüm aylıklarının ferileriyle birlikte tahsili için borçlu aleyhine girişilen icra takibine, borçlunun vaki itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve borçlunun %40 icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkin olup, takip konusu alacağın likit, yani belirgin olması, başka bir anlatımla hak etmediği ölüm aylıkları her ay bankadan çeken borçlunun herhangi bir hesaplamaya gerek olmaksızın yalnız başına borç miktarını bilebilecek durumda olması karşısında borçlunun icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken...
İcra Dairesinin 2015/3074 Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yolu ile icra takibine konulduğunu, davalı borçlu tarafın takibe itirazı sonucu icra takibinin durduğunu, itirazın haksız ve yersiz olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, icra takibinin devamına ve lehine %20 oranında tazminata hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacıya herhangi bir borcu olmadığını, ortada ispatlanmış bir muris muvazaası da bulunmadığını, Ankara mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinafı üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından talebin esasen taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacılar vekili davalılardan ...’ın müvekkiline olan borcu nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borcuna yetecek haczi kabil malının bulunmadığını ancak alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile diğer davalıya muvazaalı olarak borçlanarak icra takibi yaptırdığını öne sürerek borçlanmaya ilişkin bono ile icra takibinin iptalini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir....
K A R A R Davacı vekili, davalılardan borçlu ... ile aralarında kredi kartı üyelik sözleşmesi imzalandığını, davalının edimini yerine getirmemesi üzerine aleyhine icra takibi başlatıldığını, Denizli 4. İcra Müdürlüğünün 2015/2718 E. sayılı takip dosyasında düzenlenen 31.01.2017 tarihli sıra cetvelinde ikinci sırada pay ayrılan diğer davalı alacaklı ...’nin davalı borçlu ...’nın yakın arkadaşı olduğunu, borçlu aleyhine muvazaalı olarak takip başlattığı, davalı takibinin bonoya dayandığını ileri sürerek, davalı alacaklı ...'ye ayrılan payın müvekkiline tahsisini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ... vekili, müvekkilinin icra takip dosyası borçlusu olup, taraf sıfatı bulunmadığını savunarak, müvekkili yönünden davanın reddini istemiştir....