Davalı 3.kişi ... vekili müvekkilinin alacağının davalı kardeşi Hüseyin'e sermaya yapması için verilen ödünç paraya dayandığını, alacağın tahsili için yaptığı masrafın neredeyse alacak kadar olduğunu, takibin muvazaalı olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı borçlu davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iptali istenilen takibin tarafların kardeş olmasının takibin mutlak olarak muvazaalı olduğunu, borçlunun alacaklısını zarara uğratma kasdını bildiğini göstermeyeceği, davalı 3.kişinin alacağını tahsil için neredeyse alacağı kadar masraf yaptığı, davalıların muvazaalı davranış içinde olduklarının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
Dava BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir. Bu tür davalar hak düşürücü süreye tabi olmaksızın, davacı tarafından her zaman açılması mümkün olan davalardır. Mahkemece dava doğru olarak BK’nun 19. maddesine dayalı muvazaalı işlemin iptali davası olarak nitelendirildikten sonra, sanki yalın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek davanın hak dürücü süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ancak, BK'nun 19.maddesine göre dava açılabilmesi için de davacının İİK'nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir takibin varlığı ön koşul olmamakla birlikte bu davayı açmakta hukuki yararının olması için somut olayda bir alacağının olması gereklidir. Dosya içerisindeki ve UYAP taki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ... arasında Erdemli 2....
e devrettiğini, davalılar arasındaki devir işleminin borcun doğumundan sonra yapıldığını, davalılar arasındaki işlemin bağışlama hükmünde muvazaalı işlem olduğunu belirterek Kula İcra Müdürlüğünün 2014/1184 ve 2014/1186 esas sayılı dosyalarının tüm fer'ilerine şamil olmak üzere taraflarına haciz ve satış yetkisi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 gereğince tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Gerek, tasarrufun iptali davaları gerekse BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davalarında, diğer dava koşullarının yanında iptali istenilen işlemin borcun doğumundan sonra yapılmış olması gerekmektedir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. Somut olayda, davacı alacaklı ile dava dışı ......
İcra Müdürlüğünün 2018/7244 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattırdığını, davalılar arasındaki senedin ve takibin muvazaalı olduğunu, davalı T5, İcra Müdürlüğüne takibin başlatıldığı 20/07/20108 tarihinde başvurarak ödeme emrini elden almak istediğini, sürelerden feragat ettiğini, takibin kesinleşmesini ve maaşına haciz konulmasını ve 1.000 TL muvafakat ettiğini beyan ettiğini, amacın başka alacaklıların maaşa haciz koymasını engellemek olduğunu, söz konusu icra dosyasında yapılan tek işlemin maaşa haciz konulması işlemi olduğu, SGK sorgulaması dahi yapılmadığını, davalının maaşına konulan haczi 1.000 TL olarak kabul etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, borçlunun alacaklıları arasında seçim yapma hakkının olmadığını, hayatını idame ettirmesine yetmeyecek bir para kalacak şekilde maaştan kesinti yapılmasına muvafakat etmesinin takibin muvazaalı olduğunun kesin kanıtı olduğunu, Muğla 2....
Açılmış bir davada doğacak olan hakka dayalı olarak İİK 277 vd maddelerindeki tasarrufun iptali davası açılamaz. Yukarıda açıklanan nedenlerle dava İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali değil BK 18. maddesine davayı muvazaanın iptali davasıdır. Kural olarak üçüncü kişiler, muvazaalı muamele nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü; muvazaalı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için, onların, muvazaalı işlemde bulunandan alacakları bulunması ve muvazaalı işlemin o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir....
Dava BK’nun 19.maddesine dayalı olarak muvazaalı takibin iptaline ilişkindir. Gerek İİK'nun 277. maddesine göre açılan tasarrufun iptali davalarında gerek de BK'nun 19.maddesine dayalı olarak açılan danışıklı işlemin iptaline ilişkin davada asıl amaç alacağın tahsilini sağlamaktır.Tasarrufun iptali davasının görülebilmesi için alacaklının kesinleşmiş bir alacağının bulunması zorunludur. Diğer bir deyişle davacının alacağının mevcudiyetine dair tereddüt bulunmamalıdır. Somut olayda davalı ... hakkında davaya konu alacak için ... 14. ... Müdürlüğü'nün 2012/2431 sayılı takip dosyasıyla takip başlatılmış ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davalı ... tarafından ... mahkemesine şikayette bulunulmuş ... 24. ... Mahkemesi'nin esas 2013/30 karar sayılı ilamı ile şikayetin kabulüne öğrenme tarihinin 24.12.2012 olduğuna karar verilmiştir....
Dava, tasarrufun iptali istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır. Somut uyuşmazlıkta davacı vekili, dava dilekçesinde davalı T4 tarafından diğer davalı T6 verilen bono ve bono sebebiyle bu davalı tarafından da borçlu T4'a yapılan takibin, maddi ve manevi tazminat davasında hükmedilen tazminatın tahsilini engellemek, mal kaçırmak amacı ile muvazaalı olarak yapıldığını iddia ederek İİK 277 ve devamı maddeleri ve TBK'nın 19. maddesi gereğince muvazaalı takibin iptalini talep ve dava etmiştir....
kısım haciz işlemlerinin yapıldığını, ancak davalı borçlunun maaş haczinde birinci sırada Fethiye İcra Müdürlüğünün 2017/9699 esas sayılı dosyasının bulunması nedeniyle haczin ikinci sıraya kaydedildiğini, birinci dosya alacaklısının diğer davalı T5 olduğunu, ancak bu icra takip dosyasında başlatılan takibin muvazaalı olduğunu, taraflar arasında yapılan senede dayanılarak başlatılan işlemin muvazaalı yapıldığını, davalılar arasında arkadaşlık ilişkisi bulunduğunu ve aynı kurumda çalıştıklarını, ayrıca aynı mahallede oturmaları nedeniyle birbirlerinin mali durumlarını bilmesi gereken kişiler olduğunu, davalıların mal kaçırma kastı ile muvazaalı işlem gerçekleştiğini, bu nedenlerle Fethiye İcra Müdürlüğünün 2017/9699 esas sayılı icra dosyasında başlatılan icra takibinin takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak iptali ile iptali talep edilen icra takibinden yapılan tahsilatların davalı T5'den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerek BK’nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptali davaları olsun gerekse İİK’nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları olsun, davanın görülebilmesi için davacının borcunun iptali istenilen işlemden önce doğmuş olması gerekir. Borcun doğumundan kasıt ise borçlu hakkında başlatılan takibin tarihi değil, takibe esas olan borcun doğduğu tarihtir. (Yargıtay 17 Hukuk Dairesi 2016/11345 Esas 2019/2569 karar sayılı ilamı) Mahkemece, davacı vekiline takip konusu borcun doğumuna ilişkin temel ilişki konusunda delillerini sunması için süre verilmesi, sunduğu delillerin toplanması, gerekirse davacı ve davalı borçlunun ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması, gerektiğinde davacı ve borçlunun isticvabı ile borcun doğumunun tespiti ile dava koşulunun gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmaksızın hüküm tesisi yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine ... takibi başlattıklarını, alacaklılardan mal kaçırma amacı ile davalı borçlu ...'ın eczanesinde çalışan ve kayınbiraderi olan diğer davalı ...'un davalı borçlu aleyhine muvazaalı takip yaptığını belirterek, muvazaalı takibin iptaline, hacizlerin fekki ve dosya borçlusu ... nezdinde doğmuş ve doğacak alacakları üzerindeki haciz sıralamasında dosya alacağının 1. sıraya çıkartılmasını talep etmiştir....