Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvazaalı bir hukuki işlemden bahsedebilmek için; tarafların iradeleri ile beyanları arasında isteyerek yaratılmış bir uygunsuzluk, üçüncü kişileri aldatmak (muvazaa) niyeti, taraflar arasında gizli işlemi yaratan muvazaa sözleşmesi bulunmalıdır. Muvazaa, mutlak muvazaa, nispi muvazaa gibi çeşitli türlere ayrılır. Tarafların gerçekte bir işlem yapmayı düşünmemelerine rağmen, sırf üçüncü kişilere karşı onları aldatmak amacıyla, işlem yapmış gibi gözükmek için, görünürde bir işlem yapmalarına “mutlak muvazaa” denir. Nispi muvazaada ise; taraflar aralarında yaptıkları bir sözleşmeyi kendi iç iradelerine uymayan ve dışarıya karşı yaptıkları başka bir işlemle gizlerler. Eş söyleyişle, nispi muvazaada taraflar görünürdeki işlem arkasında gerçek iradelerine uygun olmayan gizli bir işlem yaparlar. TBK’nın 19. maddesi ile sadece nispi muvazaa düzenlenmiş olup, bu maddede mutlak muvazaa hükme bağlanmamıştır ( Eren, F.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2018, s. 370)....

Bu itibarla davalının, davacı eczacının muvazaalı olarak eczane işlettiği olgusuna dayalı olarak sözleşmeyi feshettiğinin kabulü zorunlu olup, davacıda muvazaa olmadığı gerekçesiyle feshin iptalini talep etmiştir. Sözleşmenin feshi muvazaa olgusuna dayandırıldığı içinde, olayda muvazaa olup olmadığının mahkemece araştırılıp değerlendirilmesi gerekir . Oysaki mahkemenin gerekçeli kararında, sözleşmenin feshine neden olarak gösterilen muvazaa iddiası hususunda bir gerekçe bulunmamakta olup, dava konusu yapılmayan nedenlere dayalı olarak dava reddedilmiştir. Ceza mahkemesi kararında ,... eczanesini işleten şahsın davadışı şahıs olduğu ve davacının sadece diploma sahibi olarak olayda yer aldığı gerekçesiyle davacının beraatine karar verilmiştir....

    Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kabul edilerek satılan kısmın belirlenen değeri ve tapu masrafları dahil olmak üzere toplam 594.076,00 TL bedel depo ettirilip, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dairemizin 24.06.2014 tarihli sayılı ilamı ile "davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine, ancak soyut tanık anlatımları bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya tek başına yeterli bulunmadığından, davacının muvazaa iddiasına itibar edilmemelidir. Bu durumda, davacıya dava konusu payların satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gerektiği yönünden bozulmuştur....

      Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3.kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3.kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Ayrıca, hukuki işlemin taraflarının tümü yönünden muvazaa olgusunun kanıtlanması gerekir. Somut olayda dava konusu taşınmazın yargılama devam ederken dava dışı Ziya Kınık adına satış yapıldığı anlaşılmaktadır....

        İş Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli 2013/358 esas ve 2014/342 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

          İş Mahkemesinin 26.06.2014 tarihli 2013/360 esas ve 2014/344 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-al tişveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

            İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/353 esas ve 2014/337 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

              İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/355 esas ve 2014/339 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/356 esas ve 2014/340 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                  İş Mahkemesi'nin 26.06.2014 tarihli 2013/354 esas ve 2014/338 karar sayılı kararının, Dairemizce muvazaa yönünden eksik araştırma yapıldığı gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş ise de, temyiz incelemesinde, davacının daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davaları sonucunda verilen kararların varlığının gözden kaçtığı ve dolayısıyla söz konusu kararlardaki muvazaa kabulünün, eldeki davada hüküm altına alınan alacakların hesaplanmasına esas alınan çalışma süresi bakımından kesin hüküm etkisinin değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Davacının, davalıya karşı daha önce muvazaa iddiasına dayalı olarak açtığı işe iade ve alacak davalarında ... İş Mahkemelerince verilen kararlarda, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaaya dayalı olduğu kabul edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu