Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muvazaa iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve 2016/1 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 16.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ne aittir. SONUÇ: 17. Hukuk Dairesi’nin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; muvazaa iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 17.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Alacaklının bu soruya vereceği cevaba göre ya BK 19. maddesine dayalı dava ya da İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı dava açar. Muvazaa olmadan da salt alacaklıları zarara uğratmak için devir yapılabilir. Tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel bir dava olduğu hâlde, muvazaa davası ayni nitelikte bir davadır. Taşınmaza ilişkin muvazaa davalarında hâkim tapu kaydının borçlu adına tesciline karar verir. Muvazaa iddiası, zaman aşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/03/2019 NUMARASI : 2018/20 2019/144 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (yükleniciden bağımsız bölüm alımına ilişkin ve muvazaa iddiasına dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Bölge Adliye Mahkemesince incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosya incelendi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık 818 sayılı BK'nun 18. maddesi (6098 sayılı TBK'nun 19 m.) gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde TMK'nun 724 ve devamı maddelerine dayalı temliken tescil isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (17.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE 21.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı, üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de; davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Somut olayda, davacı yasal önalım hakkını kullanırken davalı taraf ile ona pay satanlar arasında önalım hakkını engellmeye yönelik bedelde muvazaa yapıldığı iddiasında bulunmuş ve dava dilekçesinde de tanık deliline dayanmıştır. Ancak mahkemece, 11.06.2014 tarihli ara karar ile davacı vekiline muvazaa iddiasına ilişkin yazılı delillerinin sunulması için 2 haftalık kesin süre verilerek davacıya tanık dinletme imkanı verilmemiştir. Hakim tarafından kesin süre verilebilmesi için kesin süreye konu işlemin gerekli ve tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması gerekir....

              AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 22/12/2017 gününde verilen dilekçe ile muvazaa iddiasına dayılı işlemin iptali ve cebri icra yetkisi verilmesi istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın davalı ... ve ... bakımından kabulüne, davalı ... bakımından reddine dair verilen 10/07/2018 günlü karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen 04/01/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa iddiasına dayalı işleminin iptali ve icra takip dosyasında cebri icra yetkisi verilmesi istemine ilişkindir....

                Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün, kural olarak davalı-alacaklı üzerinde olduğu, davalının, alacağının varlığını ve miktarını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerektiği ve her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun, alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmayacağı, davalının da uzaktan da olsa akrabalık ilişkisini reddetmediği bir durumda okuldan maaş alan üzerine kayıtlı menkul veya gayri menkulu bulunmayan bir kişinin 95.000,00 TL alarak karşılığında 95.000,00 TL tutarlı bono vermesinin makul görülebilir bir yanı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Dava, muvazaa nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. İİK'nın 140/1. maddesinde İcra Müdürlüğünce hangi hallerde haciz sıra cetveli düzenleneceği belirtilmiştir....

                  Asliye Ticaret mahkemesince; davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tasarrufun iptali davası olduğu, davanın İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen muvazaa ve hile iddiasına dayalı tasarrufun iptali davası olup TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvaza temeline dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise , alacağın ticari ilişkiden kaynaklandığı, iptali istenen tasarrufun birbiri ile ilişki içinde olan şirketlerin ticari ilişkileri nedeniyle borcun varlığı ve miktarının tartışma konusu olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda;dava;uyuşmazlığın İ.İ.Y.'nın 277. maddesine göre tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu davalardaki amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaya yönelik olmasıdır....

                    UYAP Entegrasyonu