"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; TMK'nun 19.maddesine dayalı muvazaa iddiasına ilişkin tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 17.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tasarrufun İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanunu'nun 19. maddesine dayanan muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali talebine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.03.2018(Prş.)...
Davacı vekilinin dava dilekçelerindeki açıklamalarına ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, TBK'nın 19. maddesinde öngörülen genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak iptal talebinde bulunulduğu görülmektedir. İhtiyati tedbire ilişkin dosyada karar veren İstanbul BAM 9 HD 2018/3528-2018/1340 E.K. sayılı kararında da dava, bu şekilde nitelendirilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde öngörülen muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali davasında, davacının bu davadaki amacı, alacağının tahsili amacıyla danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır. Bu dava, borçlunun yaptığı tasarrufun gerçekte hiç yapılmamış olduğunun tespitini amaçlar. Muvazaa nedenine dayalı açılan davalarda aciz vesikası aranmaz, hak düşürücü süre de söz konusu değildir. Davanın kanıtlanması durumunda tapu iptal tescil talebinde bulunulsa dahi, kıyasen İİK 283. maddesi doğrultusunda karar verilir....
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki açıklamalara göre, dava niteliği itibariyle BK.nun 18. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığından iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Davacının iddiasına göre bu davadaki amacı alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. İİK.nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre, davanın İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu yolundaki mahkemenin kabulüne katılma imkanı yoktur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava dilekçesinden anlaşılacağı gibi davacı taraf muvazaa nedenine dayanarak ...’nın, ...’a devrettiği taşınmaz paylarına ilişkin tapunun iptali ile ilk malik adına tescilini istemiştir. Davada tasarrufun iptali ve cebri icra yetkisi verilmesine ilişkin bir talep bulunmamaktadır. Mahkemenin kabulü de bu yöndedir. Başkanlar Kurulunun 29.1.2007 tarihli ve 1 sayılı kararının 4. maddesinde 15. Hukuk Dairesince temyiz incelemesi yapılmakta olan İİK ile 6183 sayılı kanundan kaynaklanan tasarrufun iptali davalarının temyiz incelemesi görevi dairemize verilmiştir. Bu durumda temyiz incelemesini yapmak görevi dairemize ait olmayıp Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 03.07.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaaya dayalı tasarrufun iptali ... ve ... ve müşterekleri aralarındaki muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Mersin 1. Aile Mahkemesinden verilen 837/1128 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalı ...’in açtığı katkı payı ve tazminat davalarında hükmedilecek bedellerin tahsilini sonuçsuz bırakmak amacıyla üzerine kayıtlı taşınmazları devrettiğini, devralan diğer davalıların ...’nun bu amacını bilerek taşınmazların muvazaalı ve kötü niyetli olarak devraldıklarını açıklayarak tasarrufların iptalini istemiştir....
Konya 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/291 Esas 2010/219 Karar sayılı ilamına konu davada hukuki değerlendirme BK'nun 18.maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil davası olarak değerlendirilmiş ve taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla HUMK'nun 13.maddesi gereğince (HMK 12)yetkisizlik kararı verilmiştir.Eldeki dava ise İik 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Her iki davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz aynı ise de her iki davada dayanılan hukuki sebep farklı olduğundan BK 18.maddesi gereğince muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptali tescil davası bu eldeki dava yönünden derdestlik oluşturmayacağından davanın esası incelenerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli görülmemiştir....
İstinaf başvurusunda bulunan davacı vekili dilekçesinde özetle; mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu hatalı karar verildiğini, davanın TBK'nın 19. maddesine göre muvazaa hukuksal nedenine dayandığını, mahkemenin İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olarak nitelendirme yapıp, 5 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığından davanın reddine karar vermesinin hatalı olduğunu, bu nedenle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: 6. Dava, İİK'nın 277. Maddesi ile TBK'nın 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali talebine ilişkindir. 7. HMK'nın 33.maddesine göre hakim, Türk hukukunu re'sen uygulamak zorundadır. Bir davada olayları belirtmek ve açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Bu nedenle tarafların hukuki nitelendirmeyi doğru yapmak zorunluluğu yoktur....
Maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline kendilerine cebri icra yetkisi verilmesine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine yönelik karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun İptali, olmazsa TBK.nın 19.maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili tarafından terditli olarak dava açılmıştır. Davacının asıl talebi İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali talebidir. Öncelikle bu talebin değerlendirilmesi bu talebin yerinde görülmemesi halinde terditli talep olan TBK.nın 19.maddesine göre açılan talebin değerlendirilmesi gerekmektedir. Asıl talep olan İİK.nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davası ile ilgili olarak değerlendirme yapma görev ve yetkisi dairemize ait değildir....
İstinaf sebepleri ile sınırlı dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava konusunun davacı şirket alacağının tahsili amacına yönelik olması gözetildiğinde, davanın muvazaa (TBK m.19) hukuki olgusuna dayalı tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilmesi gerektiği, muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davalarında kıyasen uygulanabilecek nitelikte olan İİK'nin 281/2'nci fıkrası uyarınca iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz düzenlenmiş ise de ihtiyati tedbir kararının uyuşmazlık konusu oluşturmayan malvarlığı hakkında verilmesinin mümkün bulunmaması nedeniyle mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varılmakla, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir....