WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY KARARI Dosya içeriğine göre, Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda maddi hata saptanamadığının, sonradan yürürlüğe giren taşeron işçilerinin asıl işveren nezdinde sürekli işçi kadrolarına geçişini düzenleyen 696 sayılı ... hükümlerinin Bakanlığın muvazaa tespitine yönelik açılan iptal davasına bir etkisinin olmadığının, anılan ... hükümlerinin muvazaa tespitini konusuz bırakmadığının ve muvazaa kavramını bertaraf eden bir düzenleme olmadığının, maddi hataya dayandığı ileri sürülen hususların hukuki takdire ilişkin olduğunun ve İş Mahkemeleri Kanunu'nun 8. maddesi gereğince iş mahkemelerinin kararları ile ilgili Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme istenemeyeceğinin anlaşılmasına göre davacılar ... Belediye Başkanlığı ve ... A.Ş. vekillerinin dilekçelerinin REDDİNE, 05/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalılar, mirasbırakanın tüm ihtiyaçları ve tedavisi ile ilgilendiklerini, davacı ...’nin mirasbırakan annesinin tüm eşyalarını pencereden aşağıya attığını, boğazını sıkıp ağır hakaretlerde bulunduğunu, mirasbırakanın taşınmazı kendisine bakılması nedeniyle minnet duygusuyla bağışladığını, diğer davacı ...’in de mirasbırakanla ölünceye kadar küs kaldığını, mirasbırakanın başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, tenkis koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, temlikin bağış suretiyle yapılmış olması nedeniyle iptal tescil isteğinin reddine, bağışın saklı payı ihlal kastıyla yapıldığı gerekçesiyle tenkis isteğinin kabulüne karar verilmiştir....

      Aile Mahkemesi 2016/278 E., 2017/1115 K. sayılı dosyasında görülen davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği, kararın 24/01/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında; eldeki davada davacının davalıya karşı muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil talebini yöneltmesinde dava tarihi itibariyle hukuki yararı var ise de, kesinleşen boşanma davasının sonucuna göre davacı lehine mali haklara hükmedilmediği, dolayısıyla davalı eşinden herhangi bir alacağının bulunmadığı, böylece davacının hukuki yararının ortadan kalktığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacının dava açmaktaki hukuki yararının ortadan kalkması nedeniyle davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş ve davacı vekili tarafından yapılan istinaf itirazlarının HMK'nın 353/1- b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      nun 19 ve devamı maddeleri uyarınca muvazaa olarak nitelendirilerek davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmektedir. Yerleşik yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere, muvazaaya dayalı iptal davasında davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Davacının iddiasını kanıtlaması halinde ise iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK 283/1,2 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. BK'nun 19.maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında İİK'nın 277. vd. maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi şartı aranmaz....

      Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Bu sebeple kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Somut olayda davacı ile davalı ...’ın ... İlk Mahkemesi’nin 17.09.2010 tarih T163-10 dava nolu kararı ile boşanmalarına karar verildiği, söz konusu kararın 18.10.2010 da kesinleştiği, davacı tarafından ... 2....

        in... plakalı aracı muris annesinden satış suretiyle alması işleminde bedel ödenmediği ve muvazaa olduğuna yönelik iddianın ispat edilmediği, davacı tanık beyanlarının iddiasının soyut iddialar olduğu,davalı ... hakkındaki muvazaa iddiasının sübut bulmadığı,davacı tanıklarının soyut beyanlarından başka delil bulunmadığı, ...'...

          Keza İİK.nun 280. maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279.maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır. TBK m. 19 muvazaa hukuksal nitelemesine dayalı davalarda ise; 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....

            Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

              Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar....

                Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur....

                  UYAP Entegrasyonu