(TBK 19.) maddesine dayalı muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Muvazaa hukuki nedenine dayalı açılan iptal davalarında aciz belgesinin aranmayacağı yerleşmiş Dairemiz içtihatlarındandır. Bu nedenle davanın reddi için bir neden değildir. Davalı borçlu ile diğer davalılar arasında akrabalık bulunup bulunmadığı ve akrabalık derecesinin ne olduğu da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu hususa ilişkin yeterli araştırma yapılmadan ve işbu dava ile birlikte görülmeye başlandıktan sonra ayrılan diğer davalardaki akrabalık ilişkisi ile bu davadaki akrabalık bağının davanın çözümünde etkili olup olmadığı belirlenmeden gerektiğinde davacıdan bu konuda açıklama istenmeden yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.12.2014 tarihinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MUVAZAA; İPTAL-TESCİL Yanlar arasında görülen muvazaa; iptal-tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 26.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, açılan davanın kabulü ile, dava konusu taşınmazın davalı Mehmet oğlu T3 adına kayıtlı bulunan 5/8 hissesinin ön alım hakkı nedeniyle tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili muvazaa iddialarının değerlendirilmediği gerekçesiyle istinaf etmiş, istinaf dilekçesinde özetle; Pazarcık Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/317 esas 2018/356 karar sayılı ilamının kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili 03/04/2018 havale tarihli dilekçesi ile istinaf talebinde bulunmuş ise de daha sonra 21/08/2018 havale tarihli feragat dilekçesi ile istinaf yoluna başvurmaktan feragat ettiklerini beyan etmiştir. Bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir. Dava ön alım hakkına dayalı tapu iptal ve tescil isteğinden ibarettir....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur.Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 gün ve 1 sayılı Kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 1. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın BK. 18'e dayalı dayalı muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 15/03/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp B.K.nun 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle açılan tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 4.6.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece "...yine davacı tarafça tapu iptal tescil isteminde bulunulmuş ise de TMK'ya göre katılma alacağının parasal bir alacak hakkı olup, tapu iptal ve tescil istenemeyeceği dikkate alınarak davacının tapu iptal tescil isteminin reddine karar verilmiştir." denilmek suretiyle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan aynen taksim isteğine ilişkin değerlendirme yapıldığı, asıl davadaki muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalı eski eş adına tescil isteği hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. Davacı, birleşen davadaki mal rejiminin tasfiyesi ile hak edebileceği alacağının tahsilini sağlamak amacıyla asıl davayı açmış, muvazaalı devrin iptali ile taşınmazın davalı eski eş adına tescilini talep etmiştir. Buna göre asıl davanın yasal dayanağı genel hükümlerdir....
Bozma ilamına uyarak yeniden yapılan yargılama sonucu mahkemece, önalım hakkı nedeniyle tapu iptal tescil talebi daha önce Yargıtay denetiminden geçtiğinden karar verilmesine yer olmadığına, 3.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 18.11.2014 tarihli 2014/8538 Esas, 2014/13040 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da gözetilerek İİK'nın 283/1. maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve satışını isteyebilmesi yönünden hüküm kurulması gerekecektir. TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü süre ve zamanaşımı süreleri uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Yine Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2022/3608 E. ve 2022/8028 K. sayılı kararında TBK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davasında belirtildiği gibi "..... davacı vekiline Adana 3....