Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktadır... Huzurdaki dava TTK'nın 4/1-a maddesi uyarınca TTK'da öngörülen hususlardan kaynaklanan mutlak ticari davalardan olmadığından" denilerek karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı vekilinin dava dilekçelerindeki açıklamalarına ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, TBK'nın 19. maddesinde öngörülen genel muvazaa hukuksal sebebine dayalı olarak iptal talebinde bulunulduğu görülmektedir. İhtiyati tedbire ilişkin dosyada karar veren İstanbul BAM 9 HD 2018/3528-2018/1340 E.K. sayılı kararında da dava, bu şekilde nitelendirilmiştir. Borçlar Kanunu'nun 19. maddesinde öngörülen muvazaa hukuksal sebebine dayalı tasarrufun iptali davasında, davacının bu davadaki amacı, alacağının tahsili amacıyla danışıklı olduğunu ileri sürdüğü hukuki işlemin kendisi yönünden geçersizliğini sağlamaktır....
Maddesine dayalı olarak açılmış muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. TBK'nun 19 maddesi gereğince muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarında ; kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir. Çünkü danışıklı bir hukuki işlem ile 3. kişilere zarar verilmesi onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğindedir. Ancak 3. kişinin danışıklı işlem ile haklarının zarar uğratıldığının benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan alacaklı olması ve danışıklı işlemin alacağının ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış bulunması gerekir. Muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve yargılama sırasındaki 02.07.2015 tarihli oturumdaki davacı vekilinin sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır.Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Muvazaa iddiasına dayalı tasarrufun iptali davaları her zaman açılabilir. Çünkü muvazaa iddialarında "hak düşürücü süre" ya da "zamanaşımı süresi" söz konusu olmaz. Üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek tarafı bulunmadıkları tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaa onlara karşı işlenmiş haksız eylem niteliğindedir. Muvazaalı işl.... hiçbir hüküm doğurmayacağı, muvazaa sebebinin ortadan kalkması veya bir zaman geçmesiyle görünüşteki işl.... geçerli hâle gelmeyeceği kuşkusuz bulunduğundan muvazaa iddialarında zamanaşımı da söz konusu olmayacaktır. O hâlde mahkemece davalılar arasında yapılan satış işl....in danışıklı (muvazaalı) olup olmadığı araştırılarak ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmelidir....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. 6183 sayıl Yasa’nın 24.maddesi ile paralel olan İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufî işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Üçüncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nin 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. İİK'nun 277. Maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. Kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. Kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacı ile danışıklı bir işlem yapılması gerekir....
Asliye Hukuk ve 1.Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi; T.M.K 202 ve devamı maddeleri ile 227.maddesi tartışılacağı gerekçesiyle, Aile Mahkemesi ise;davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil olduğu, eşler arasında katkı payı iddiası bulunmadığını gerekçe göstererek görevsizlik kararı vermişlerdir. Somut olayda;davacı Vahanus ile davalı ...' nın evli oldukları, aralarında boşanma davasının bulunduğu, davacının boşanma davası açması üzerine, davalı eşin bankadan kendi paralarını çekerek dava konusu taşınmazları diğer davalı kardeşi Narbek'e alması ve devretmesiyle, muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescilin talep edildiği anlaşılmıştır....