Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. maddesinde söz edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılırken, muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeni ile hakları ihlal olunan ve zarar gören üçüncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....
İlk derece mahkemesince, davanın tasarruftan itibaren 5 yıllık süre içinde açılmadığından İİK 277 ve devam maddeleri uyarınca açtığı tasarrufun iptali davasının reddine, davacının BK 19. maddesi uyarınca açtığı muvazaaya dayalı iptal davasının da esastan reddine karar verildiği, hükmün davacı vekilince istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. Davacı vekili verdiği istinaf dilekçesinde açıkça; "HUZURDAKİ DAVA TARAFIMIZCA TERDİTLİ BİR DAVA OLARAK AÇILMAMIŞ OLUP DAVAMIZ TBK 19 HÜKMÜ UYARINCA İİK 277 VD. MADDELERİNİN KIYASEN UYGULANMASI TALEPLİ OLARAK AÇILMIŞ MUVAZAA NEDENİNE DAYALI TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. DAVA DİLEKÇEMİZİN SONUÇ VE TALEP KISMINDA DA BU HUSUS AÇIKÇA ANLAŞILMAKTADIR. HUZURDAKİ DAVA TBK MD 19 UYARINCA MUVAZAA NEDENİ İLE TASARRUFUN İPTALİ DAVASIDIR. YANİ DAVANIN KABULÜ HALİNDE MAHKEMECE YAPILAN TASARRUFLARIN MUVAZAALI OLDUĞUNUN TESPİTİ İLE YARGITAY' IN YERLEŞİK UYGULAMASI DOĞRULTUSUNDA İİK 277 VD....
nin, 667 Karar sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin KHK'nın 2. maddesi gereğince kapatılan ve malvarlığı Hazineye devredilen kurumlardan olduğunu, terörle bağlantısı nedeniyle kapatılan bu kurumun, maliki bulunduğu dava konusu taşınmazı 02.03.2018 tarihinde Mehmet Tek'e muvazaalı olarak sattığını, muvazaa nedeniyle dava açıldığı sırasında davadan hemen önce taşınmazın Mehmet Tek tarafından kardeşi T4 02.03.2018 tarihinde muvazaalı olarak davalıya devredildiğini, ilk açtıkları davanın pasif husumet nedeniyle reddedildiğini belirterek tapu iptal tescil isteminde bulunmuştur. Bilindiği üzere, bir sözleşmenin taraflarının, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla, gerçek durumu gizleyerek, gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında geçerli olmayan bir hususta anlaşmalarına muvazaa; bu şekilde yapılan işlemlere de, muvazaalı işlemler adı verilir. (HGK’nun, 09.02.2005 gün 2005/1- 19 E, 2005/42 K; 16.6.2010 gün ve 2010/1- 281 E, 2010/323 K.)....
DELİLLER: Takip dosyası, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Davacının talebi ise, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak tasarrufa konu taşınmaza tedbir konulması istemine ilişkindir. Gerek TBK.m.19'da düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayanılarak açılan iptal davaları gerekse İİK.m.277 ve devamı madde hükümleri uyarınca açılmış tasarrufun iptali davaları, tasarrufa konu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağını temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki dava türleridir....
Dava dilekçesindeki açıklamalara ile yargılamada ki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava; niteliği itibarıyla BK'nın 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olup, mahkemenin elde ki davayı İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davası olarak nitelemesi isabetli değildir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/07/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11/06/2013 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz isteminde bulunan davacı vekilinin 23/07/2020 tarihli ve davalılardan ... vekilinin ise 23/07/2020 tarihli dilekçeleri ile temyiz istemlerinden feragat ettikleri anlaşılmakla feragat nedeniyle temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz eden davacı vekilinin ve davalılardan ... vekilinin temyiz dilekçelerinin ayrı ayrı reddine ve taraflardan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 24/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3. kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK'nun 277. ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık konusunun muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olduğu görülmekle, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.07.2016 tarihli 263 sayılı kararının 2.maddesi ve 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren 12.02.2016 tarih, 2016/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.19.03.2019 (Salı)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 29/11/2014 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/01/2020 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, 6098 sayılı TBK'nın 19. maddesi uyarınca muvazaa nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili ile davalılardan ...'...
Muvazaaya dayalı iptal davasının konusunu, borçlunun alacaklıları aleyhine malvarlığını azaltıcı nitelikte yaptığı her türlü işlem oluşturabilir. Eş söyleyişle icraî işlemler gibi ihmali işlemler de iptal davasına konu olabilir. Üçüncü kişileri zarara uğratmak kastıyla soyut bir borç kurgusu oluşturularak taşınmaz üzerinde kişisel hak şerhinin kurulması ya da sırf üçüncü kişileri zarara uğratmak amacıyla şartları kalmamış bir kişisel hakkın ortadan kaldırılmaması da iptal davasına konu edilebilir. 19. Yüzeysel olarak bakıldığında, iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir. Muvazaa davası, yani yapılan işlemin muvazaa nedeniyle hükümsüz olduğunu belirtmek için açılan dava ile tasarrufun iptali davası amaçları bakımından birbirlerine yaklaşırlarsa da gerçekte nitelikleri, koşulları, doğurduğu sonuçlar bakımından birbirinden farklıdırlar....