Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğer dava İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış ise bu üç koşula ilaveten borçlu hakkında düzenlenmiş kat'i (İİK'nun 4-143.madde) veya geçici aciz (İİK'nun 105.madde) belgesinin bulunması da gereklidir. Aciz belgesinin varlığı sadece İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için önkoşul olup 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmamaktadır. Gerek 6183 sayılı Yasanın 24 ve devamı, gerekse İİK'nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davasının görülebilirlik koşullarından biri, mahkemece de belirlendiği gibi alacaklı tarafından borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmiş olmasıdır. Somut olayda takip konusu borç 2001 yılı 1.aydan 2007 yılı 1.aya kadar olan vergi borcu ve fer'ilerine ilişkindir....

    İİK 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davasında ya da somut olayda olduğu gibi TBK’nın 19. maddesi gereğince ve İİK’nın kıyasen uygulanması istemli olarak açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir. Somut uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır,..." gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde, davacı tarafından davayı muvazaa nedenine dayalı, davalının ... Limited Şirketindeki %49 hissesini, boşanma davasında mal kaçırmak amacıyla dava dışı ...' ye devrettiği iddiasıyla açıldığı anlaşılmıştır. Davacının, ......

      Yapılan yargılama sonunda Mahkemece gerekçe kısmında açıkça bir dava nitelemesi yapılmamış ancak son bölümde “BK 20 (Eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar vermek gerekmiş” şeklinde bir ifadeye yer verilmiş bunun devamı olarak da hüküm kısmında her bir dava için “muvazaa sebebi ile İstanbul 18. İcra Müdürlüğü 2012/326 esas sayılı takip dosyasında BK 20 maddesi (eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince davalıların bu takip ile ilgili bono ve takibin iptaline” şeklinde karar oluşturulmuştur. HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini yanında mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi de zorunludur. Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır....

        Yapılan yargılama sonunda Mahkemece gerekçe kısmında açıkça bir dava nitelemesi yapılmamış ancak son bölümde “BK 20 (Eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar vermek gerekmiş” şeklinde bir ifadeye yer verilmiş bunun devamı olarak da hüküm kısmında her bir dava için “muvazaa sebebi ile İstanbul 18. İcra Müdürlüğü 2012/326 esas sayılı takip dosyasında BK 20 maddesi (eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince davalıların bu takip ile ilgili bono ve takibin iptaline” şeklinde karar oluşturulmuştur. HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini yanında mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi de zorunludur. Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır....

          Yapılan yargılama sonunda Mahkemece gerekçe kısmında açıkça bir dava nitelemesi yapılmamış ancak son bölümde “BK 20 (Eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince tasarrufun iptaline karar vermek gerekmiş” şeklinde bir ifadeye yer verilmiş bunun devamı olarak da hüküm kısmında her bir dava için “muvazaa sebebi ile İstanbul 18. İcra Müdürlüğü 2012/326 esas sayılı takip dosyasında BK 20 maddesi (eski 18) ve İİK 277 ve müteakip maddeleri gereğince davalıların bu takip ile ilgili bono ve takibin iptaline” şeklinde karar oluşturulmuştur. HUMK’nun 388.maddesinin 3-5 bentleri (HMK’nın 297/1-c) hükümlerine göre mahkeme kararlarının asgari olarak iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlerini yanında mahkemece incelenen maddi ve hukuki olay ve meselelerin özüne mahkemeyi sonuca götüren gerçeklerin ne olduğu hususlarını içermesi de zorunludur. Bundan dolayı mahkemece davanın hangi hukuksal nedene dayalı olarak ele alındığı da belirtilmek zorundadır....

            nin bu borçları nedeniyle dava konusu taşınmazın müvekkiline devredildiğini, taşınmazın 25.000.00.YTL'ye mal olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma toplanan delillere göre davanın muvakkat veya kesin aciz belgesi sunulmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK.nun 277 ve devamı mamdelerine dayanılarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Alacaklının bu tür davayı açabilmesi için elinde kesin (İİK.nun 143. mad) veya geçici (İİK.nun 105.md) aciz belgesi bulunması gerekir. Bu bir dava koşuludur. Somut olayda davacı tarafından sunulmuş aciz belgesi bulunmadığından aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ilamı ile tenfiz edildiğini, borçlu T7'ın payının 23/06/2016 tarihli işlemle T3 ile T4 adına tescil edildiğinin öğrenildiğini, muris Süleyman'ın davalı borçlu Ayhan'ın babası, Onur ve Anıl'ın ise borçlu Ayhan'ın çocukları olduğunu, davalılar ve muris arasındaki işlemin muvazaalı olduğunu belirterek davalılar Onur ve Anıl adına yapılan tasarrufun BK m.19 gereği muvazaa nedeniyle iptaline, bu mümkün olmazsa adı geçen davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ile miras payı oranında davalı T7 adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T7 cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. Davalılar T4 ve T7 vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince ispatlanmayan davanın reddine karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesinin 03/05/2016 tarih, 2016/2431 E. ve 2016/5353 K. sayılı kararında ise " davacının davasını özellikle BK'nın 18.maddesine dayalı olarak açtığını bildirmesi ve dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında mahkemece davanın BK.nun 18.maddesindeki (Yeni TBK'nın 19.maddesi) genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi, iptal kararı verilmesi halinde İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanması, tarafların iddia, savunma ve delillerinin bu yönde incelenip sonuçlandırılması gerekir." şeklinde karar verilerek TBK'nın 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa hukuksal olgusuna dayalı tasarrufun iptali davalarında İİK' nın 283/1 maddesinin kıyas yoluyla uygulanacağı kabul edilmiştir....

                San. ve Tic.A.Ş, ..., ..., ..., ... ve Şengül İnş Malz.San.ve Tic.Ltd.Şti olduğunun ve buna göre kayıtlarının düzeltilmesinin hüküm altına alınmasına, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde tapu ve/veya sicil kaydının tashihine gerek olmaksızın, Borçlar Kanunu 18 vd maddeleri ve bu hükümlere aykırı düşmeyen tasarrufun iptaline ilişkin hükümlerin kıyasen uygulanması ve İİK. 277 madde gereğince müvekkil bankaya taşınmaz üzerinde cebri icra yapabilme yetkisinin verilmesine,Kredi borçlusu firma ve kefiller muvazaa, kanuna karşı hile ve namı müstear ile diğer davalı firmalar ve bu firmaların ortakları adı altında faaliyetlerine devam etmekte olduğundan ve ayrıca 5411 sayılı yasanın vermiş olduğu yetkiler de göz önünde bulundurularak davalı Kredi borçlusunun tasfiye olunacak alacaklar hesabına 30.04.2001 tarihi itibarı ile aktarılmış olan 720.110,67 TL olan alacaklarının tasfiye olunacak alacak tutarına esas ana para üzerinden ve 30.04.2001 tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faizi ile...

                  sayılı takibin ve takip konusu senedin müvekkili açısından geçersiz sayılmasına ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Eldeki dava muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali davasıdır. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce tarafların tacir olduğu ve işin de ticari işletmelerini ilgilendirdiği gerekçesiyle mahkememize görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, davacı ile davalı arasında hukuki bir ilişki yoktur. Yerleşik uygulamada kabul edildiği üzere muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali taleplerinin dayanağı haksız fiil hükümleridir. Bu sebeple tarafların sıfatına bakılmaksızın bu davada genel mahkemeler görevlidir. (aynı yönde Antalya Bam karar) Bu sebeple ticari dava niteliğinde olmayan uyuşmazlığın genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, Antalya ......

                    UYAP Entegrasyonu