Kaldı ki davada incelenmesi gereken husus davalının yaptığı ---- iptali gerekip gerekmediği, başka bir anlatımla TBK.nın 19. maddesinde yazılı şartların gerçekleşip gerçekleşmediğidir. Davacı şirket ortağı olmadığı gibi, şirket hisse devrinin TTK'da düzenlenen şekilde yapılmadığını da iddia etmemektedir. Davacı hisse devrinin muvazalı yapıldığı iddiasındadır. Bu yönüyle somut olayda taraflar arasında TTK hükümlerinin uygulama yeri bulunmamaktadır. TBK’nın 19. maddesi gereğince devrin geçersiz olduğunun tespiti istemiyle açılan davalarda hukuki işlemin taraflar arasındaki ticari nitelikteki alım satım ve benzeri ilişkiler görevin belirlenmesinde etkili değildir. Somut uyuşmazlık TTK’nın 4. maddesinde belirtilen mutlak ya da nispi ticari dava niteliğine haiz olmadığından 6100 sayılı HMK’nin 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görev alanında kalmaktadır....
CEVAP: Davalı vekili; davacının şirket çalışanı olup, öncesinde şirket hisselerini devralmasının da inançlı işlem olduğu, hisseleri devir alırken para ödemediği halde müvekkillerinden ödeme isteminde bulunduğu diğer taraftan hisse devrinin iptalini istediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
VEKİLLERİ : DAVA : Şirket Hisse Bedelinin İptali/Şirket Hisse Bedeli Talebi DAVA TARİHİ : 17/08/2020 KARAR TARİHİ : 27/05/2021 GEREKÇE TARİHİ : 24/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Şirket Hisse Bedelinin İptali/Şirket Hisse Bedeli Talebi davasının yapılan açık yargılaması sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanında özetle: Müvekkilinin .... Holding A.Ş nezdinde sahip olduğu her biri 1 TL değerinde 82.676.400 paya, toplam 82.676.400 TL'ye tekabül eden kısmını tüm hukuki ve mali yükümlülükleri ile birlikte nominal bedel üzerinden davalıya 11.11.2018 tarihinde devrettiğini, söz konusu hisse devrinin .... Holding A.Ş.'...
ve bu durumun müvekkilinin mağduriyetine sebebiyet verdiğini ileri sürerek,müvekkilinin hisse devrinin ve şirket müdürlüğünden ayrıldığının tespiti ile davalı şirket pay defterine hükmen tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ayrıca hisse devrinin geçersizliği ile ilgili olarak sahtelik ve muvazaa iddiasına dayanılmış olup, hisse devrinin geçersizliği iddiası Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen bir sebebe dayandırılmamıştır. Hamiline ve nama yazılı anonim şirket paylarının devri Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenmiştir. Ancak anonim ortaklığın çıplak paylarının, payın devredilebilirliği ilkesi uyarınca, senede bağlanmış paylar gibi serbestçe alacağın temliki hükümlerine göre devredilebileceği kabul edilmekle birlikte bu konuda TTK'da herhangi bir hüküm bulunmamaktadır. Bunun gibi davacının eldeki davayı açmasına imkan veren hakkı Türk Ticaret Kanununda düzenlenen bir husustan kaynaklanmayıp, miras hakkından kaynaklanmaktadır. Bu haliyle uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanmakta olup, Türk Ticaret Kanunundan kaynaklanmamaktadır. (İBAM 43. HD 2021/1082E., 2021/1310 K. sayılı ilamı Somut olaya konu dava, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığından ticari dava niteliğinde değildir....
Ancak, dava konusu; anonim şirket hisse devri olup, bu hisselerin devrinin ne şekilde yapıldığı ve yapılması gerektiği, muris ile diğer davalı arasında yapılan hisse devrinin geçerli olup olmadığı, muvazaa nedeniyle iptali gerekip gerekmediği hususlarında 6102 sayılı TTK'daki ilgili hükümler de gözetilmek suretiyle karar verilecektir.” gerekçesi ile Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğuna karar verdiğini,) İleri sürerek istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır....
Dava konusu olayda ise davalı şirket esas sözleşmesinde bir bağlam kuralı yoktur. Dava konusu payların bedellerinin de ödendiği anlaşılmaktadır. Noterde yapılan devir işlemi ile pay devri gerçekleşmiştir. Muvazaa iddiasına dayanak bir delil dosyada mevcut değildir. Ayrıca davacı sadece hisse devrinin geçerli olduğunun tespiti için bu davayı açmıştır. Elbette davalı şirketin devri kabul zorunluluğu yoktur. Sadece usulüne uygun ( resmi biçimde devrin yapılması ve şirketin ana sözleşmesinde şahsi ya da fiili bir sınırlamanın bulunup bulunmadığı yönünden) tespitine ilişkindir. Yasa gereği şirket satın alanı kabul edebileceği gibi hisseyi ondan satın alabilir ya da 3. Kişinin alması için yönlendirebilir ya da şirketi feshe ve tasfiyeye götürebilir....
bu hukuki sebebe dayanması mümkün olmadığını, Yerleşik Yargıtay İçtihatları uyarınca inanç sözleşmelerinin kardeşler arasında yapılmış olması halinde dahi tanık dinletilebilmesi için yazılı belgenin varlığı şart olduğunu, davacı taraf aşırı yaralanma nedeniyle hisse devrinin iptaline karar verilmesi talebinde bulunmuş olup davacının iddialarının kabulü mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarihi ile dava tarihi arasında 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davacı tarafın aşırı yararlanma hukuki sebebini ileri sürmesi mümkün olmadığını, davacı tarafın hisse devir sözleşmesinin tarafı olması nedeniyle devrin muvazaa olduğunu ileri sürmesinin mümkün olmadığını, hisse devir sözleşmesinin tarafı olmayan ......
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Asıl dava; anonim şirket hisse devir sözleşmesi nedeniyle pay sahibi olunduğunun tespiti hisse devrinin pay defterine kaydı, pay devrinin tescil ve ilanı istemine, birleşen dava ise, anonim şirket hisse devir sözleşmesinin ana sözleşmede yer alan bağlam kuralına aykırı olması nedeniyle geçersiz olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Ankara 1. Aile Mahkemesinin 2019/53 Esas sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararı, davalı şirket menkul değerlerin taksim tutanağı, davalı şirket 01/04/2019 tarihli yönetim kurulu kararı, SGK giriş bildirgesi, pay defteri işlemleri, ihtarname suretleri, Ankara 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/63 Esas sayılı dosyasının tensip tutanağı, davalı şirket genel kurul toplantı tutanağı, ticaret sicil gazetesi ilanları, hisse devir sözleşmesi, davalı şirkete kayyım atanmasına ilişkin Ankara 10....
ın devralan, davalının ise, devreden olarak yer aldığı, davacı şirket hisselerinin devri karşılığında sözleşmenin 4.maddesinde belirtilen edimlerin devralan tarafından yerine getirileceğinin düzenlendiği, işbu edimler arasında dava konu olan davacı şirket mülkiyetinde bulunan taşınmazların davalıya devrinin de bulunduğu, davacı şirket tarafından da 01.06.2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile taşınmazları davalıya satmaya, satış işlemlerinin ifası ve 3. kişilere vekalet vermeye şirket müdürü olan davacı ...'ın yetkili kılınmasına karar verildiği, taşınmazların 14.06.2012 tarihinde davalıya tapuda satış işleminin gerçekleştiği ancak, hisse devir bedelinin ödenmediği gerekçesiyle sözleşmenin davalı tarafından feshedildiği ve hisse devir ön protokolünün 5. maddesi uyarınca cayma tazminatı olarak davalının mülkiyetinde kalması gerektiği ileri sürülerek taşınmazların davalı tarafça iade edilmediği, davalının şirket hisselerini de devretmediği anlaşılmıştır....