e satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında iptal ve tescile karar verilmesini istemişler, aşamada murisin yaptığı devrin ehliyetsizlik ve muvazaa nedeniyle geçerli olmadığını, son devrin de yine muvazaalı olduğunu belirterek iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi yönünde davayı ıslah etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tenkis talebinin kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen kararın Dairece; bozulması üzerine bozmaya uyulup davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
(eski 18) maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. İİK'na dayalı iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. Muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, 3.kişinin (davacının) danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesini önlemek amacıyla danışıklık bir işlemin yapılması gerekir. Somut olayda, davalı borçlu ... hakkındaki mahkeme ilamına dayalı 2012/444 sayılı icra takibi kesinleştiğine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tartışmasızdır. Davacının bu davadaki amacı, alacaklarını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır.Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır. Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir....
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nın 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. 3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Müdürlüğünün 2008/19281 sayılı dosyasındaki alacağın muvazaalı olması nedeniyle ... takibinin BK'nun 18.maddesi gereğince iptaline, tazminat davası ile ilgili açılan ve ıslah edilen tazminat davasının, davacının takip alacağından farklı bir istem olmadığı, muvazaa nedeniyle iptal edilen takibin dışında tazminat talebi davacı tarafından ispat edilemediğinden bu talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar......
Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK.'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tespit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören üçüncü kişiler tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Üçüncü kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır....
Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait bir kısım hisselerin iptali için açılan davaların kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında bir yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, tapu ile davalıdan satın aldığı taşınmazın hak sahipleri tarafından muvazaa nedenine dayalı açılan tapu iptali ve tescil davaları sonucu adına kayıtlı hissenin bir kısmının iptal edilmesi nedeniyle ödenen satış bedelinin tahsili isteğinde bulunmuş, davalı zamanaşımı 2010/4298 2011/6463 itirazında bulunmuş ve mahkemece davanın bir yıllık zamanaşımı süresi içerisinde açılmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaynağını 775 sayılı yasadan alan satım sözleşmesine dayanmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa nedeniyle iptal davasının yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacı ile davalı ...’in 1997 yılında evlendiklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılan boşanma davasında verilen boşanma kararı ile birlikte, maddi, manevi tazminat ile nafakaya hükmedildiğini ve kararın onandığını, yine davalı aleyhine açılan mal rejiminin sonlandırılması davasında katkı payı alacağının bulunduğunu, davalı ...’in mal kaçırma amaçlı olarak adına kayıtlı taşınmazını diğer davalı ...’e muvazaalı olarak devrettiğini belirterek, muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali ile haciz ve satış yetkisi tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekili; aynı konuda aynı taraflar arasında Polatlı 2....
Mahkemece İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan dava yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi, muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil davası yönünden ise murisin halefi olan davacının muvazaayı yazılı delille kanıtlayamaması nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava BK. 19. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. ...'in mirasının, mirasçıları tarafından reddedilmesi nedeniyle .... ....... 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/4400-4595 sayılı kararı ile iflas hükümlerine göre tasfiyesine karar verilmiş, dosya .... İflas Müdürlüğünün 2006/1 sayılı esasına kaydedilerek tasfiye işlemi başlatılmıştır. Reddolunan mirasın tasfiyesi İİK.nın 180. maddesi uyarınca İcra İflas Kanununda yazılı iflasın tasfiyesi hükümlerine tabidir. İflas masasının taraf ehliyeti olup masa ile ilgili davalar iflas idaresi tarafından takip olunur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/08/2008 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle iptal istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 03/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, muvazaa nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyada yer alan Çaycuma Ticaret ve Sanayi Odasının 23.10.2015 tarihli yazısı ile davalılardan ...Otomotiv Tic. Ltd. Şti.'nin 05.05.2015 tarihinde Türk Ticaret Kanunu'nun geçici 7. maddesi uygulanarak resen sicilden terkin edildiğinin bildirildiği anlaşılmaktadır....