Bu durumda görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler. Miras bırakanın yaptığı temliki tasarruflardan zarar gören mirasçılar, tenkis davası ile birlikte kademeli olarak veya tenkis davası açtıktan sonra ayrı bir dilekçe ile muris muvazaası nedenine dayalı iptal ve tescil davası açabilirler (22.5.1987 tarih ve 4/5 sayılı İBK).Muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davalarında murisin kayden malik olduğu bir taşınmazı mirasçılarından mal kaçırmak gayesi ile tapuda muvazaalı işlemle devretmiş olması gerekmektedir. 1.4.1974 gün ve ½ sayılı İBK’nda sözü edilen muvazaa sebebine dayanan iptal davaları bir süreye tabi değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olmayıp yolsuz tescil ve muvazaa iddiasına dayalı iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.11.2014 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muvazaa Sebebiyle Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemenin ve tarafların kabulünde olduğu üzere dava muvazaa sebebiyle iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Bu sebeple Borçlar Kanunu hükümlerine dayalı dava aile mahkemelerinin görevi kapsamı dışındadır. Görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasının incelenmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 25.05.2015 (Pzt.)...
a devrettiğini ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile önceki malik diğer davalı eş .... adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı eş .... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, diğer davalı ..... usulüne uygun tebligata rağmen yargılama oturumlarına katılmadığı gibi, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasına yönelik isteğin reddine, alacağa ilişkin talebin kabulü ile 30.600,00 TL katkı payı ile 6.000,00 TL katılma alacağı olmak üzere toplam 36,600,00 TL'nin davalıdan alınmasına karar verilmesi üzerine, davacı vekili tarafından hükmün iptal ve tescile yönelik bölümü temyiz edilmiştir. Asıl dava, mal rejiminin tasfiyesi ile öncelikle katılma alacağı karşılığı olarak tapunun yarı payının iptali ile tescil, olmazsa alacak isteğine, birleşen 2010/418 Esas, 2010/1070 Karar sayılı dava dosyasında ise davalı eş ... .. tarafından diğer davalı....'...
Muvazaa iddiası, zamanaşımına bağlı olmadan ileri sürülebildiği hâlde iptal davasının tasarrufun yapıldığı tarihten itibaren en geç hak düşürücü süre olan beş yıl içinde açılması gerekir (İİK m.284). Yukarıda belirtilen ilke ve kurallardan da anlaşılacağı üzere TBK 19. maddesine dayalı muvazaa davası ile İİK’nın 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası şartları ile hüküm ve sonuçları bakımından birbirinden ayrı davalardır. Alacaklıların “muvazaalı” olduğunu ileri sürdükleri işlemler hakkında iptal davasının hüküm ve sonuçlarından yararlanmak istemeleri ileri sürülen vakıa ile talep sonucu arasında açık bir uyumsuzluk teşkil eder. Muvazaa sebebine dayanan dava ile iptal davasının özelliklerini bir arada barındıran adeta yeni (karma) bir dava türünün meydana getirilmesi beraberinde bir dizi sorunu da getirdiği için isabetli değildir (Erdönmez Gürsoy: Alacaklılara zarar verme kastı ile uygulanan tasarrufların iptali, İstanbul 2017 s.35 ve 36)....
Reddi ile usul ve yasaya ve bozma kararının gerekçelerine uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.911.95.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 07.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davaları sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar ve davalılar vekilleri tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar ... ve ... tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiş, birleştirilen dava ise muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil isteğine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Asıl dava harca esas değer olarak 10.000,00 TL gösterilerek açılmış olup keşifte belirlenen değer üzerinden noksan harç ikmal edilmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/467 Esas sayılı dosyası ile açılan muvazaa, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve ehliyetsizlik nedeni ile tapu iptal ve tescil davasında terekeye temsilci atanması için yetki ve süre verildiğini bildirerek söz konusu davada terekeyi temsil etmek üzere temsilci atanmasını talep ettiği, Çatalca 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/467 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davanın tapu iptal ve tescil işlemine ilişkin olduğu, söz konusu davada, murisin bir kısım mirasçısının davalı olduğu, murise ait veraset ilamında adı geçen bir kısım mirasçının, Çatalca 1....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; dava konusu 419 parsel sayılı taşınmazın hükmen tescil suretiyle ile mirasbırakan ........... adına 06.09.1967 tarihinde tescil edildiği, bilahare murisin anılan taşınmazı 09.12.1971 tarihinde oğlu ...............'ye satış suretiyle devrettiği, çekişmeli 338 parsel sayılı taşınmazın muris adına tapulama ile 05.03.1954 tarihinde tescil edildiği, daha sonra mirasbırakanın 27.06.1972 tarihinde oğlu ..........'a satış suretiyle temlik ettiği, davaya konu 3001 parsel sayılı taşınmazın geldisi 7 sayılı parselin ise 27.03.1953 tarihinde muris adına tapulama ile tespit ve tescil gördüğü ifrazıyla oluşan 3001 sayılı parselin 17.06.1970 tarihinde muris adına tescil edildiği, daha sonra murisin anılan taşınmazını eşit paylar ile 24.06.1976 tarihinde oğulları Ali ve ...............'...
Ancak toplanan tüm deliller yukarıdaki ilkelerle birlikte değerlendirildiğinde ..........’in taşınmazı temellük ettiği tarihte 19 yaşında olduğu ve alım gücünün bulunmadığı, mirasbırakanın yaptığı temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Esasen bu yön mahkemenin de kabulündedir. Hâl böyle olunca, birleştirilen tapu iptal tescil davasında tapunun iptali ile .........’in miras payı oranında tescile karar verilmesi, elatmanın önlenmesi konusunda da tarafların paydaş duruma geldikleri, TMK 683 ve devamı maddeleri gözetildiğinde, ..........’in krokide B ile, .........’in de krokide A ile gösterilen bölümleri kullandıkları saptandığından elatmadan söz edilemeyeceği gözetilerek elatmanın önlenmesi ve yıkım istemli asıl davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacı (birleşen davanın davalısının) temyiz itirazı açıklanan nedenlerden ötürü yerindedir....