Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

kastıyla yaptıkları tasarrufun İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptaline olmadığı takdirde TBK. 19. maddesi gereğince muvazaa nedeniyle iptaline, müvekkiline, dava konusu taşınmazlar üzerinde Çorum 4 İcra Müdürlüğü’nün 2014/6493 E....

mümkün olamayacağı, kimsenin hayatın olağan akışına aykırı bir şekilde hisseleri devralmayacağı, böylelikle ortakların sorumluluktan kaçarak şirketin borçlarından kurtulmaya çalıştıkları, böylelikle şirketin içinin boşaltıldığı, anlaşılmakla davanın kabulüne, 15/01/2014 tarihli davalı ... ile davalı ... arasında yapılan hisse devir sözleşmesi ile 13/03/2014 tarihli davalı ... ile davalı ... arasında yapılan hisse devir sözleşmelerinin muvazaa nedeni ile iptaline, davalı ...'...

    Başka bir ifade ile Hakim, bildirilen hukuki sebeplerle bağlı olmayıp, hukuki sebebi kendiliğinden bulup uygulamakla sorumludur. Dava, 6098 sayılı TBK’nın 19. maddesine (BK 18) dayalı olarak açılan nam-ı müstear ile gizlenmiş muvazaa nedeniyle satış işleminin iptali istemine ilişkindir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİK'nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası borçlunun yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar....

    ye 18.9.2008 tarihinde tebliğ edildiği tapuda hisse temlik tarihinin ise 19.8.2008 olduğu, davacının manevi tazminat ve katkı payı alacaklarına ilişkin takip başlatıp aciz vesikası aldığı anlaşıldığına göre işlemin danışıklı olduğu kabul edilerek taşınmazın keşfen değeri de belirlenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken mahkemece açıklanan yönler gözetilmeyerek yerinde olmayan gerekçe ile istemin reddedilmiş olmasının usul ve yasaya uygun düşmediği gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda iddia, savunma toplanan delillere göre; davalılar arasındaki dava konusu tasarrufun muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 19.8.2008 tarihli satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davalı ... adına taşınmazın tesciline, davalı ...'...

      tarafından, davalı ... aleyhine 11/02/2010 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeni ile satışın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/10/2017 günlü karar ile temyiz isteğinin reddine dair verilen 18/01/2018 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Davalılardan ... vekilinin ek karara yönelik temyiz itirazları yönünden; Dava, 818 sayılı BK’nın (TBK 19) 18. maddesi uyarınca muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası olup, davacının asıl amacı alacağına kavuşmaya yöneliktir....

        TBK 19 gereği muvazaanın tespiti ile İİK'nın 283. maddesinin kıyasen uygulanması suretiyle haciz ve satış isteme (cebri icra) yetkisi verilmesine, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100.000,00 TL’nin faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve talep etmiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2022/450 Sayılı dosyada ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını, taleplerimize uygun şekilde istinaf başvurularının kabulüne ve davalılar T6 ve T3'ın tespit edilen aktif mal varlığı ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz şerhlerinin işlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muvazaa Nedeni ile Tasarrufun İptali (TBK 19. madde) istemine ilişkindir....

        İcra Müdürlüğünün 2015/7744 Esas sayılı icra takibi yönünden İİK nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK 19. maddesi gereğince iptaline, dava konusu taşınmazlar üzerinde müvekkili bankaya cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine, Elazığ ili Kovancılar ilçesi Yeni Mah. Köy altı mevkiinde bulunan 7306, 7311, 7312, 7313, 7314 ve 7315 parsellerde kayıtlı arsa nitelikli taşınmazlarını davalı borçlu T12 tarafından davalı T7 devrine ilişkin tasarrufun Adana 1. İcra Müdürlüğünün 2015/7744 Esas sayılı icra takibi yönünden İ.İ.K. Mad. 277 ve devamı maddeleri ile TBK Mad. 19. gereğince müvekkili banka bakımından iptaline, T7 söz konusu taşınmaz yerine geçen değer nispetinde nakten tazminatı devir tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2....

        Bu madde sadece davacıya haciz ve satış isteme yetkisinin kıyasen uygulanması olup üçüncü kişinin tazminatla sorumlu olacağı anlamına da gelmemelidir. Ne var ki mahkemece, davanın İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali davası mı, yoksa TBK'nın 19.maddesinde düzenlenen muvazaa nedenine dayalı iptal davası mı olduğu konusunda somut bir açıklama yapılmadan, gerekçede İİK'nın 277 ve devamı madde hükümlerinde açıklanan tasarrufu iptali nedenlerinden bahsedildiği, buna karşılık muvazaa hukuksal nedenine ilişkin herhangi bir değerleme ve belirleme yapılmadığı görülmüştür. Bundan ayrı, yerleşmiş yargısal içtihatlara göre; tasarrufun iptali davaları, terditli olarak açılabilir ise de, böyle bir durumda dava dilekçesinde asli talebin ve feri talebin ne olduğu belirtilmelidir. Terditli bir dava açıldığında mahkemece öncelikle asıl istek incelenecek ve karara bağlanacaktır....

        Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa nedenine dayalı tasarrufun iptali istemli davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, Asliye Ticaret Mahkemesi mi olduğu noktasında toplanmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde ele alınması gereken muvazaa kavramı, tasarrufun iptali davası ve göreve ilişkin yasal düzenlemelere yönelik açıklamalara yer verilmesinde yarar görülmektedir. 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu'nun 18. maddesi; (6098 sayılı TBK m. 19) “Bir akdin şekil ve şartlarını tayininde, iki tarafın gerek sehven gerek akitteki hakiki maksatlarını gizlemek için kullandıkları tabirlere ve isimlere bakılmıyarak, onların hakiki ve müşterek maksatlarını aramak lazımdır. Tahriri borç ikrarına istinat ile alacaklı sıfatını iktisabeden başkasına karşı, borçlu tarafından muvazaa iddiası dermeyan olunamaz” hükmü ile genel muvazaa düzenlenmiştir....

        UYAP Entegrasyonu