Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2016/24995 Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, takibin kesinleştiğini, borçlu şirket adına kayıtlı olan Sarıyer Zekeriyaköy Mahallesi, 141 Ada, 8 Parsel A Blok 52 nolu mesken vasıflı bağımsız bölümün 25/07/2016 tarihinde şirket ortağının yeğenin eşi durumunda olan davalı T3 Kılıç'a 620.000 TL bedel üzerinden satış gösterilerek devir edildiğini, TBK 19 ve İİK'nın 277 ve devamı maddeleri hükümlerine göre bu tasarrufun geçersiz olduğunu beyanla, tasarrufun müvekkili yönünden iptaline, müvekkiline İstanbul 5. İcra Müdürlüğü'nün 2016/24995 Esas sayılı dosyası ile cebri icra yolu ile satış yapma yetkisinin tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T3 Kılıç vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin borçlu şirket ortaklarıyla bir akrabalığının bulunmadığını, taşınmazı rayiç bedeli üzerinden ve parasını ödeyerek gerçekten satın aldığını, butlan veya tasarrufun iptali koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2019 NUMARASI : 2020/153 ESAS, 2020/186 KARAR DAVA KONUSU : Muvazaaya Dayalı Tasarrufun İptali (TBK. 19. madde) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Seyfi vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankadan mal kaçırmak amacıyla davalıların kendi aralarında danışıklı olarak yapmış oldukları Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2015/17064 esas sayılı takibinin ve bu takipten borçlu-davalı T6 maaşı üzerine konulan 1.sıra haciz işlemine ilişkin tasarrufların İİK.nun 277 ve devamı maddeleri ile TBK. Nun 19.maddesi uyarınca iptali ile müvekkili banka alacağı nedeniyle dava konusu takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisini talep etmiştir....

Mahkemece, iddia, savunma toplanan delillere göre, davanın tasarrufun iptali istemine ilişkin olup 5 yıllık hakdüşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle davanın hakdüşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK'nun 19.maddesi gereğince muvazaa hukusal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir. Bir dava da öne sürülen maddi olguların hukuki nitelendirilmesini yapmak, ygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir. (HMK'nun madde 33) Somut olayda dava dilekçesindeki ileri sürüş biçimine göre .. dava hukuksal nitelikçe Türk Borçlar Kanununun 19 maddesinin özüne ve sözüne uygun muvazaaya nedeniyle iptal istemine ilişkindir. Kural olarak 3.kişiler, danışıklı işlem nedeniyle hakları zarara uğratıldığı takdirde tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilir....

    Facebook ortamında arkadaş olduklarını, dava konusu taşınmazların davalıların el birliği ile alacaklılarından mal kaçırmak maksadıyla devirler gördüğü anlaşıldığını, davalıların sosyal medya ortamında arkadaş olmaları, taşınmazların tümünün aynı tarihte devir görmesi, satış bedellerinin rayiç fiyatlara göre düşüklüğü, 132 parsel sayılı taşınmazın özellikle hisseli olduğu halde devre konu edilmesi, devri yapılan taşınmazların bahçe niteliğinde olması ve ilçenin küçüklüğü nazara alındığında bu tasarrufun iyi niyetli olmadığı ve mal kaçırma amacı taşıdığının izahtan vareste olduğunu, satışına ilişkin tasarrufun müvekkili bakımından İİK. 277. ve devamı maddelerindeki şartlara uygun olarak iptalini, olmadığı takdirde TBK.19. maddesi gereğince muvazaa nedeni ile iptali ve müvekkili bakımından dava konusu taşınmaz üzerinde alacak ve tüm Fer'ilerine yeter miktarda Cebr-i İcra yetkisinin verilmesine, 3.şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ettiği kanısına varılması halinde...

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/265 Esas sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talepli alacak davası açtığını, mahkemece davalının adına kayıtlı taşınmaz üzerine teminat karşılığında tedbir konulmasına ilişkin verilen ara karardan sonra, teminat yatırılıp tedbirin uygulanması talep edilmeden önce, davalının adına kayıtlı taşınmazı diğer davalıya devir ettiği, yapılan bu tasarrufun muvazaalı olduğu belirtilerek, Elbistan Pınarbaşı Mahallesi 350 ada 354 parsel de davalılar arasında satımı yapılan bağımsız bölümün davalı üçüncü kişi adına olan tapu kaydının iptali ile davalı borçlu adına tesciline karar verilmesi talep edilmiştir. Dava dilekçesindeki ileri sürüşe ve açıklamalara göre davanın, niteliği itibarıyla TBK 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nin 277. Maddesinde düzenlenen İptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öteye gitmemektedir....

    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, davanın niteliği itibariyle İİK.nın 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali davası olup bu tür davalarda dava ön şartı olan kesin aciz vesikası veya aciz vesikası niteliğinde haciz tutanağının ibraz edilmemiş olmasına, davacı tarafın muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak BK. 19. maddesi uyarınca her zaman iptal davası açabileceğine ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA 28/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, taşınmazın satış tarihi ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının aşamalarda ve dava dilekçesindeki tüm açıklamaları ile istemleri BK 18 (TBK 19.) maddesi kapsamında olup bu hali ile davanın, BK 18. maddede ifadesini bulan muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğu kabul edilerek hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı da nazara alınıp diğer şartların araştırılması neticesinde hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi yerine yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetli değildir....

        BK'nun 19. maddesine göre muvazaa nedeniyle açılan iptal davalarında hak düşürücü zamanaşımı süresi uygulanmaz ve İİK'nın 277 vd.maddelerine göre açılan iptal davalarında aranılan aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmaz. Davacı vekili dava dilekçesinde açıkça muvazaa hukuksal nedenine dayandığından ve aciz belgesi muvazaaya dayanan iptal davalarında aranmayacağından, davanın TBK'nin 19.maddesi gereğince değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın tasarrufun iptali davası olarak nitelendirilerek aciz vesikası bulunmadığından davanın reddi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 11/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davaları ile TBK'nın 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davalarının dava şartları ve yargılama usulleri birbirinden farklı olup, bu davaların birlikte görülmesi doğru değildir. Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; davacı alacaklı, Yapı Kredi Bankası'nın davalı borçlu Abdullah ile yaptığı 13.11.2014 tarihli kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Bakırköy 10....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı .... vekili, davalı borçlu ...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu takiplerde muvazaalı olarak borçlanmasına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı Kooperatif vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı borçlu ...usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davacının hukuki yararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava TBK 19. maddesinde izah edilen muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu