"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı ... vekili, davalı ... ile boşanma davaları bulunduğunu ancak aile konutu olan tek taşınmazın davalı ... tarafından Bayazit’a onun da davalı ...’e satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir. Mahkemece, görevin aile mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TBK 19. maddesine dayanılarak açılmış tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, çekişme konusu 289 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine dayanak teşkil eden tapu kaydında muris ...’nin herhangi bir satış işlemi bulunmamaktadır. Sadece kadastro tespitinde tarafların miras bırakanı ...’nin taşınmazdaki payını davalıların murisi Ayşe’ye satıldığı belirtilerek taşınmazın 10/28 payı Ayşe adına tespit görmüştür. Bu durumda muris muvazaasına değil, tapulama tespitinin hatalı yapıldığından bahisle iptal ve tescil davası açılması olanaklı olduğu gözetildiğinde, davanın reddine karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün (6100 sayılı HMK.'nın geçici 3/2. maddesi gereğince) ONANMASINA, 03.12.2010 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edilen vekili için 825.00....
Bu nedenle borçlunun maaşı üzerine konulan hacizlerin sıralamasının, sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, İİK'nin 142. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davanın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken ispat yükü davalıya yüklenerek yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Türk Borçlar Kanunu' nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati tedbir kararı verilmiş, itiraz üzerine ihtiyati haczin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiş, karar bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava dilekçesindeki iddianın ileri sürülüş biçimi ve açıklamalara göre, davanın niteliği itibari ile TBK'nun 19. maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davası olduğu anlaşılmaktadır. Uygulamada anılan sözleşmeler gerek özü, gerekse işleyişi açısından, genelde muvazaa, özelde ise nam-ı müstear olarak nitelendirilmektedir. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir....
Dava dilekçesindeki ileri sürülüşe ve yargılama aşamasındaki sözlü açıklamaya göre dava, niteliği itibariyle BK.nun 18.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal davaları ile muvazaa davaları arasında benzerlik görülmekte ise de, bu benzerlik her iki tür davanın güttüğü amaçtan öte gitmemektedir. İİY.nun 277. maddesinde sözü edilen iptal davaları borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların hükümsüz kılınması için açılır. Oysa muvazaa davası, borçlunun yaptığı tasarrufu işlemin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu tesbit ettirmeyi amaçlar. Kural olarak, muvazaa nedeniyle hakları ihlal olunan ve zarar gören 3. kişiler (olayımızda davacı) tek taraflı veya çok taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler, danışıklı olan bir hukuki işlem ile 3. kişinin zararlandırılması, ona karşı işlenmiş bir haksız fiil niteliğindedir....
Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, dava dilekçesinde taraflar arasındaki muvazaanın vurgulanıp talep kısmında önceki malikleri adına tescil talebinde bulunulmuş olmasına, 17/12/2009 tarihli dilekçe ile davanın, muvazaa hukuksal nedenine dayalı olduğunun açıklanmasına, aynı tarihli duruşmada da davacı vekilinin ellerinde aciz belgesi bulunmadığını ve muvazaa nedeniyle tapuların iptali istemini yinelemesine nihayet davacı tarafça temyiz dilekçesinde dahi alacağın doğum tarihinden dolayı tasarrufun iptali davası açmadıkları beyan edilmesine göre İİK 277 vd maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkin olmayıp BK. 18. maddesine dayalı olarak açılmış tapu iptali ve tescil işlemine ilişkin olmakla; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 4. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06/06/2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TASARRUFUN İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelemeye göre dava, Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava, taraf muvazaası iddiası ile açılmış olup, dairemiz sadece muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği bakımından görevlidir. Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesine dayalı muvazaa iddiasına bakımından mülkiyet hakkının öncesinde davacıya ait olup olmadığı yönünden bir ayrıma da gidilmiş değildir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarihli ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 17. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
un bir kısım mirasçılarla birlikte açtıkları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davayı takip etmediklerinden açılmamış sayılmasına karar verildiğini, diğer mirasçılar yönünden muvazaa iddiası sabit görülerek (2005/96 E -119 K) kabul edilip kararın kesinleştiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapuların iptal ve tescilini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılara yönelik davanın muvazaa iddiası sabit görülerek 5, 8, 34, 35, 46-60, 87, 95, 99, 177, 178, 188, 192 ve 257 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile davacıların miras payları oranında tesciline karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 15.3.2011 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat ... ile temyiz edilen vekili Avukat ......
ın, diğer mirasçılarını mirastan mahrum etmek amacıyla, birbirine çok yakın tarihlerde çekişmeli taşınmazlarını muvazaalı olarak doğrudan ya da 3.kişileri aracı kılarak davalılara aktardığını, daha önce davacılar Muhammet Basri ve Faruk'un bir kısım mirasçılarla birlikte açtıkları muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davayı takip etmediklerinden açılmamış sayılmasına karar verildiğini, diğer mirasçılar yönünden muvazaa iddiası sabit görülerek (2005/96 E -119 K) kabul edilip kararın kesinleştiğini ileri sürerek, miras payları oranında tapuların iptal ve tescilini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılara yönelik davanın muvazaa iddiası sabit görülerek 5, 8, 34, 35, 46-60, 87, 95, 99, 177, 178, 188, 192 ve 257 parsel sayılı taşınmazların tapularının iptali ile davacıların miras payları oranında tesciline karar verilmiştir....
Hukuk Dairesince, uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği olarak nitelendirilmiş ve vekil marifetiyle yapılan temlikin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu, davalının inançlı işleme yönelik savunmasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ortadan kaldırılarak pay oranında iptal tescile karar verilmiştir....