Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

geçerli olduğu ve murisin alt soyu olan davalıya karşılıksız kazandırmada bulunduğunun kabulü ihtimalinde ise TMK 699....

Davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince; Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır (TBK mad. 77/1) . Sebepsiz zenginleşme; bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır. Açıklanan nedenlerle, öncelikle iade borcunun kapsamı belirlenmeli, fakirleşme ve zenginleşme zamanı tespit edilmelidir....

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 12.04.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme ve istihkak talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair verilen 17.01.2020 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.03.2022 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlenildi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Dava, mirasta istihkak ve mirasta denkleştirme nedenlerine dayalı alacak istemlerine ilişkindir....

      İcra Hukuk Mahkemesi'nin vermiş olduğu kararlar neticesinde, usul ve yasaya uygun şekilde yapıldığını, icra dosyasından kesilen ve Devlete giden harç miktarlarının icra takibine ve dolasıyla işbu davaya konu edilmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, davanın sebepsiz zenginleşme temeline dayanan itirazın iptali davası olduğunun açık olduğunu, davacı 3.kişinin icra dosyasına yatırmış olduğu ve müvekkiline ödenen para miktarı kadar dosya borçlusunun sebepsiz zenginleştiğini, HMK'nın 114/1-d maddesi gereğince dava şartının oluşmadığını iddia ve beyan ederek davanın usulden reddine, aksi taktirde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.05.2021 tarih ve 2019/550 Esas - 2021/408 Karar sayılı kararıyla; "......

        K A R A R Dava, davacının vasiyetname içeriğine göre sınırlı vasiyeti tenfiz memuru olarak murisin vasiyetnamedeki iradesinin yerine getirilmesini sağlamak amacıyla davalı mirasçılara miras yoluyla intikal eden taşınmazın satış bedelini ve bankadan çekilen mevduatın vekaletsiz işgörme ve sebebsiz zenginleşme hükümlerine terekeye iadesi istemine ilişkin olup, daha önce tesis edilen yetkisizlik kararı Yargıtay 3. Hukuk Dairesin'ce incelenmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay ( 3. ) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          ın 16.06.2008 tarihinde öldüğünü, murisin sağlığında taşınmazlarını satması için 8.12.2004 tarihinde davalıya vekaletname verdiğini, davalının 10, 17 ve 12 nolu taşınmazları vekaletnameye dayalı olarak 6.04.2005, 9.08.2006 ve 10.09.2007 tarihlerinde sattığını, murisin 26.10.2007 tarihinde mahkeme kararı ile vesayet altına alındığını, 6.04.2005 tarihinde satılan 17 nolu dairenin satışından elde edilen parayı davalının murise iade etmediğini, davalının vekalet görevini kötüye kullandığını ileri sürerek fazla hakları saklı kalmak kaydıyla dairenin satış bedeli olan 75.000 TL den miras payına düşen 18.750 TL nin satış tarihinden faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/12/2019 NUMARASI : 2019/643 ESAS 2019/683KARAR DAVA KONUSU : TEREKEYE İADE,TAPU İPTALİ VE TESCİL VEYA TENKİS KARAR : Karşıyaka 1....

            Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının muris vekalet görevinin kötüye kullanılması iddiasına dayalı olarak eldeki davayı açtığı ve tüm mirasçılar adına tapu iptali ve terekeye iade mümkün olmazsa tazminat talebinde bulunduğu, bu nedenle Mudurnu Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/168 E. 2018/81 Karar sayılı kararı ile mirasbırakan Hüsamettin Ertuğrul’un terekesine Av.Derya Dinçel’in temsilci olarak atandığı,istinaf başvurusunun reddine dair kararın tereke temsilcisi Av.Derya Dinçel’e tebliğ edilmesine karşın, tereke temsilcisinin kararı temyiz etmediği, kararın davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, terekeye temsilci atanması durumunda, davanın tereke temsilcisinin huzuru ile sürdürülmesi gerektiği tartışmasızdır. Nitekim, tereke temsilcisinin atanması ile tereke ortağının ya da ortaklarının terekeyi temsil ve davayı takip yetkisi ortadan kalkmaktadır....

              İlk derece mahkemesi kararına karşı süresi içerisinde davalı vekili tarafından sunulan istinaf dilekçesinde özetle; davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının mümkün olmadığını, keza davacının sebepsiz zenginleşme davası açmasında hukuki yararının da bulunmadığını, davacının öncelikle istihkak davası açması gerektiğini, zira istihkak davası açılmadan sebepsiz zenginleşme davası açmanın mümkün olmadığını, somut olayda temerrüde düşen tarafın davacı olduğunu, buna göre koşulları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğunu, bu nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Dava, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

              Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/707 E. sayılı dosyası ile tapu iptal ve tescil davası açtığını, murisin vasiyetname ile uyuşmayan bir tasarrufta bulunduğunu, bu suretle vasiyetnamenin ortadan kalktığını, kaldı ki vefatı tarihi itibari ile muris adına kayıtlı bir taşınmaz mevcut değilse de taşınmazla ilgili olarak murisçe açılmış ve halen derdest bir tapu iptal ve tescili davası bulunduğunu, bu dava sonuçlanarak hak sahipliği belli olmadan, taşınmazın terekeye dahil olup olmayacağı dolayısıyla tapu iptal ve tescil davası beklenmeksizin hüküm kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek Erzurum, Gez Mah., 743 ada 21 parsel, Erzurum, İstasyon Mah., 32 ada 10 parsel saylı taşınmazlarda A Blok 7 numaralı bağımsız bölüme tedbir konulması ile istinaf başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu