WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK DAVA TÜRÜ: TAZMİNAT Taraflar arasında birleştirilerek görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulü ile bedele hükmedilmesine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili ile davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davacılar, asıl davada; kök mirasbırakanları ...'ın kayden maliki veya paydaşı olduğu sekiz parça taşınmazını satışa yetkili vekili olarak atadığı davalıların mirasbırakanı ... Yıldız aracılığıyla, davalı ...'...

    Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istekli davanın reddedildiği ve kararın 25.03.2014 tarihinde kesinleştiği, daha sonra davacı taraf, taşınmazın yolsuz tescilini sağlayan 26.08.2008 tarihli vekaletnamenin karar tarihinden sonra ele geçirildiğini, anılan davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olmayıp, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve yolsuz tescil hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil davası olduğunu, saik değerlendirmesinde hataya düşüldüğünü belirterek adli yardım istekli yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunduğu, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin süreye rağmen nispi başvuru harcı yatırılmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalıların mirasbırakanı ...’ndan 181 ada 11 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölümü 16/12/1994 tarihinde satın aldığını, davalıların muris muvazaası iddiasıyla açtıkları dava sonucu ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/713 Esas 2010/262 Karar Sayılı ilamı ile satışı iptal ettirdiklerini ve taşınmazın davalılar adlarına tescil edildiğini, ancak satış sırasında 16/12/1994 tarihli belge ile davalıların mirasbırakanların 3.845,000.00 ETL ödediğini, bu belgedeki imzanın mirasbırakana ait olduğunun bilirkişi raporu ile kanıtlandığını ileri sürerek, ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince güncellemesi yapılarak faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

        Dairenin 29.06.2020 tarihli ve 2018/2867 E., 2020/3194 K. sayılı kararı ile "...davacıların temyiz dilekçelerinde açıkca ehliyetsizlik iddialarının bulunmadığını ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayandıklarını belirtmek suretiyle davalarını muris muvazaası hukuksal nedenine hasrettikleri anlaşılmaktadır...gerek 1086 sayılı Kanun'un 414. maddesi hükümleri gerekse, 6100 sayılı Kanun'un 324. maddesi hükmü yargılamanın gerektirdiği masrafların ilgili tarafça yatırıp yatırılmaması hususunda benzer hükümler getirmiş, yatırılmaması halinde uygulanacak yaptırımlar da gösterilmiştir....

          'nun kendi adına çekmiş olduğu konut kredisi ile dava konusu taşınmazı satın aldığını, su ve kuşlara yem satarak kazandığı para ve çalışan üç kızının kazancı ile taksitleri ödediğini ve borcun bitmesi ile ... 'nun tapuyu kendisine devrettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazın 09/10/2007 tarihinde dava dışı ... tarafından satın alınıp, 30/12/2011 tarihinde bu kişi tarafından davalıya satışının yapıldığı, somut olayda muris muvazaası şartlarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, ... Bölge Bölge Adliye Mahkemesi 1....

            -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedelin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmaz satıldığı için tapu iptali ve tescil davasının reddine, davanın miras payları oranında tazminat olarak kabulüne karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğinden; davacıların anneannesi ve miras bırakanları olan ...'ın malik olduğu 15 ada, 528 parsel sayılı taşınmazı eşit paylarla 1977 ve 1978 tarihlerinde oğulları olan ...'a satış yolu ile temlik ettiği, davacıların anneleri olan ... ile ... tarafından aynı taşınmazın temliki işlemlerine yönelik olarak kardeşleri olan ... aleyhine tenkis istemiyle dava açtıkları, yapılan yargılama sonucunda...1....

              Dosyaya sunulan veraset belgesine göre; muris İsmail Küçük 'ün 28/12/2010 tarihinde öldüğü, mirası 16 pay kabul edilerek , 4 payının eşi Ayşe Küçük'e , 3'er payının Mübeyir Küçük ,Rukiye Küçük, Nezahat Küçük, Esma Küçük ve Safiye Küçük 'e aidiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi dosyaya sunduğu raporunda ; dava konusu taşınmazın dava tarihi itibariyle değerinin 268.450,00 TL olduğunun belirtildiği, buna göre davacının payının 40.369,00 TL olduğu, bu miktar üzerinden eksik harcın yatırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece mevcut bu delillerle davanın kabulüne karar verilmiştir. 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’ nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır....

              Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 19.04.2012 gün ve 2009/68 Esas - 2012/255 Karar sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 26.12.2013 günlü ve 12729-18532 sayılı kararın düzeltilmesi süresinde taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava ve birleşen dava, muris muvazaası hukuksal nedeninden kaynaklanan bedelin tazmini isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece “.... öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istenebileceği gibi, tazminat istenebileceğinde de kuşku yoktur. Davacılar, somut olayda tazminat isteğini tercih etmişlerdir....

                "İçtihat Metni"Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada ....... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ..... Mahkemesince, dava konusu edilen taşınmaz........

                  Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,davalı yanın alış güçünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Hal böyle olunca; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda zaman aşımı yada hak düşürücü sürenin uygulanma olanağı bulunmadığı, davanın niteliğine göre bu tür iddiaların süreye tabi kılınmaksızın her zaman ileri sürülmesinin olanaklı bulunduğu gözetilmek suretiyle işin esası yönünden yukarıdaki ilkeleri kapsar biçimde hükme yeterli bir araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir....

                    UYAP Entegrasyonu