Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nden verilen 20/02/2020 gün ve 1572-237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tazminat; birleştirilen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...

    Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Mahkemece, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan birleştirilen dosyaya yönelik olarak ayrı bir inceleme ve değerlendirme yapılmamış, hile hukuksal nedenine dayalı olarak açılmış asıl dosya ile birlikte değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmiştir....

      Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Dosya içeriğine göre, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yönünden dava konusu taşınmazın keşfen saptanan toplam 114.750,00 TL değeri üzerinden davacının 16/64 miras payına karşılık gelen değer 28.687,50 TL olmakla, temyize konu edilen bu miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır. 3.3.2....

        Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali-tescil davalarında davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Dosya içeriğine göre, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yönünden dava konusu taşınmazın keşfen saptanan toplam 114.750,00 TL değeri üzerinden davacının 16/64 miras payına karşılık gelen değer 28.687,50 TL olmakla, temyize konu edilen bu miktar Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı olan 78.630,00 TL'nin altında kalmaktadır. 3.3.2....

          ; 21.01.2016 tarihli ıslah dilekçesinde, asıl dava bakımından davalı şirket adına kayıtlı dava konusu 278 ada 142 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki binada bulunan ve yakın zamana kadar fiili paylaşım nedeniyle kullanımında olan 4 no’lu dairenin muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tescilini, birleştirilen dava bakımından miras payı nazara alındığında davalı şirkete % 11 oranında hissedar olması gerekirken muris muvazaası sonucu % 5 hissede kaldığı nazara alınarak muris muvazaasının tarafı olan davalı ...’in davalı şirketteki hissesinden % 6’ lık kısmın iptaliyle adına tescilini istemiştir....

            da yıllarca çalışarak biriktirdiği paraları ve çektiği krediyi kendisi adına ev ve arsa alması ... ...’de yaşayan mirasbırakan eşi ...’a peyder pey gönderdiğini, bu hususta mirasbırakanı sözlü olarak vekil tayin ettiğini, ancak dava konusu 12139 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan adına satın alındığını ve daha sonra taşınmazın mirasbırakan tarafından oğlu olan davalı ...’ye satış suretiyle temlik edildiğini, mirasbırakan ve davalının işbirliği içerisinde hareket ederek vekalet görevini kötüye kullandıklarını, ayrıca temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek öncelikle vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak tapu kaydının iptali ile adına tescilini, olmadığı takdirde muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini, bu da mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemiş, aşamada vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı davadan feragat ettiğini bildirmiştir....

              Hukuk Dairesinden verilen 02.04.2019 gün ve 164-496 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, temlikin mal kaçırma amaçlı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusu kabulü ile, temlikin muvazaalı olmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür....

                Hukuk Dairesinden verilen 21.02.2019 gün ve 372-422 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı HMK'nun 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacıların istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 362/1-a maddesi uyarınca, 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800,00 TL'den az olan davalara ait bölge adliye mahkemesi kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür....

                  un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş; karara karşı davalıların yaptığı istinaf başvuruları Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiş, davalıların temyiz başvuruları da, dava değeri itibariyle karar kesin olduğundan bahisle Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek karar ile reddedilmiş, bu kez anılan ek karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir....

                    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda hak düşürücü ve zamanaşımı süresi sözkonusu olmamakla birlikte somut olayda murisin yaptığı temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu hususu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu