Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, Dairece; ''...olayda 01.04.1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulunmadığı ve davada tenkis isteği olmadığı gözetilerek çekişmeli 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmesi...'' gereğine değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, hükmüne uyulan bozma ilamı uyarınca çekişmeli 11 ve 12 numaralı bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ... maliki olduğu 68 ada 9 parseldeki 2 nolu bağımsız bölümü mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak torunları davalılar ... onlarında davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini, davalı ...'in iyiniyetli olmadığını ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmazsa murisin tasarrufunun 42.000-TL'lik kısmının tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, mirasbırakanın mal kaçırma kastı ile hareket etmediği, davalı ...'in de kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Öncelikle davacı tarafın ilk talebi olan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talebi yönünden yapılan değerlendirmede; Muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının asıl dayanağı 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararıdır. Bu içtihadı birleştirme kararı ancak, “Bir kimsenin kendi üzerine tapuda kayıtlı olan taşınmazını satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile devretmesi durumunda” uygulanabilecektir. Satım veya ölünceye kadar bakma akdi ile bir kimsenin tapuda kayıtlı taşınmazını devretmesi hali dışında muris muvazaası hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılamaz. Tabiidir ki muvazaanın varlığı ve bu davanın açılabilmesi için asıl niyetin bağış olması gerekmektedir. Eğer görünürdeki işlem zaten bağış ise, bu sözleşme tenkise tabi sağlararası bir hukuki muamele niteliğinde olduğundan mirasçılar tarafından şartları var ise, tenkis ettirilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, asıl dava; ölünceye kadar bakma akdinden kaynaklanan şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil; karşı dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı sözleşmenin iptali ve tenkis isteklerine ilişkin olup; öncelikle asıl dava çözümlenmesi gerekeceğinden asıl davada talep şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21....
Mahkemece, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin iddianın davacılar tarafından ispat edilemediği gerekçesiyle reddine, tenkis isteklerinin ise kabulüne karar verilmiştir. Karar, davacılar ... ve ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, tapu iptali ve tescili isteğine ilişkin iddianın davacılarca ispat edilemediği gerekçesiyle reddine, tenkis isteklerinin kabulüne karar verilmiştir. Çekişme konusu 32 ve 44 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından 01.04.2002 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile davalı ...’e temlik edildiği kayden sabittir....
Bilindiği üzere; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 11.04.1990 tarih, 1990/1-152-236 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; bir davada birden çok hukuksal sebebe dayanılması olanaklıdır. Bu halde, mahkemece önem sırası dikkate alınmak suretiyle her bir hukuki sebep yönünden araştırma yapılması zorunludur. Somut olayda, yargılama sırasında ıslah ile davacılar muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkise isteğinde bulunmuşlardır. Ne varki, mahkemece muris muvazası hukuksal nedene dayalı tapu iptal ve tescil isteği bakımından bir inceleme ve değerlendirme yapılmış değildir. Bilindiği üzere,uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nden verilen 20/02/2020 gün ve 1572-237 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Asıl dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tazminat; birleştirilen dava ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin istinafı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...
Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının gerçekleştirilen muvazaalı işlemler sonucunda miras hakkından mahrum bırakıldığını, yapılan eksik yargılama sonucunda mağduriyetinin artarak devam ettiğini, muris muvazaası iddialarının yargılama sürecinde ele alınmadığını, muvazaa iddialarının incelenmesine yönelik yeterli yargılama yapılmadığını, tenkis iddialarına dair inceleme yapılmış olsa da 2009 yılındaki taşınmaz ve tereke değerleri esas alınanarak hesaplama yapıldığını, kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu bildirerek ve önceki beyanlarını tekrarla mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.4.1974 tarihli ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 560 ıncı - 571 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1....
Mahkemece, davacı ... bakımından feragat nedeniyle davanın sona erdiğinin tespitine, diğer davacılar bakımından, muvazaa olgusu sabit görülerek iptal ve tescil isteminin kabulüne karar verilmiştir. Karar, taraflarca süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve pay oranında tescil olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle miras bırakan tarafından çekişmeli taşınmazın davalıya temlikinin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine....
Hemen belirtilmelidir ki, mirasçının mirasçıya karşı açtığı ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı pay oranında açılan tapu iptali-tescil davalarında ve pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar ve davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayıp ihtiyari dava arkadaşlığı bulunduğundan, dava değerinin davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değer olacağı kuşkusuzdur. Somut olayda, mirasbırakan tarafından davalıya temlik edilen dava konusu taşınmazın 2/5 payının keşfen saptanan dava tarihindeki değeri 520.000,00 TL olup davacıların 3/28’er miras paylarına karşılık gelen 55.714,29 TL değerin 2020 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 72.070,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....