Davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince; Asıl davada ehliyetsizlik hukuksal nedenine, birleştirilen davada da hem ehliyetsizlik hem de muvazaa hukuksal nedenine dayalı olarak iptal- tescil istenildiği açıktır. Bu durumda asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken, ehliyetsizlik yönünden davanın reddine, muris muvazaası yönünden ise kabulüne karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ( TMK ) 28.maddesi uyarınca ölümle kişiliğin son bulduğu gözetilip davanın tarafları olan tüm mirasçılar adına tescil hükmü kurulması gerekirken, ölü kişi ( mirasbırakan ) adına tescile karar verilmiş olması da isabetsizdir. Davalılar vekilinin temyiz itirazları değinilen yönler itibariyle yerindedir....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacının iddiasını kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine; Davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümü üzerinden, davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda taşınmazın tümünün değeri 37.808TL, davacının payına isabet eden değer ise 12.602 TL’dir....
"İçtihat Metni"Muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olarak açılan davada ....... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. ..... Mahkemesince, dava konusu edilen taşınmaz........
Somut olayda, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden eldeki davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, kaldı ki mahkemece ön inceleme duruşmasında; "HMK 140.maddesi gereğince yapılan incelemede; davanın muvazaa nedeniyle tapu iptali tescil talebi olduğu, davacı tarafın davacının murisinin muvazaalı suretle tescili yaptığı, 7 ay sonra vefat ettiğini iddia etmesine karşı davalı tarafların husumet yönünden itirazda bulunduğu, ayrıca usulüne uygun vekaletname ve sağlık raporu doğrultusunda noterden alınan vekaletname ve belediye rayiç bedeli üzerinden satışın yapılması nedeniyle muvaza ididasını kabul etmediği anlaşıldı... ‘’ saptaması karşısında tahkikatın muris muvazaası hukuksal nedeni üzerinde durularak yürütülmesi gerektiği açıktır....
Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında dava değerinin, çekişme konusu taşınmazların tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçıların miras paylarına isabet eden toplam değer olduğu kuşkusuzdur....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davacının iddiasını kanıtlayamadığı gözetilerek davanın reddedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Davacının öteki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine; Davacının sair temyiz itirazına gelince; Bilindiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden, davayı açan mirasçı yada mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda taşınmazın tümünün değeri 450.000,00 TL, davacının payına isabet eden değer ise 168.750,00 TL’dir....
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi,gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; miras bırakan ...'nin kayden maliki olduğu 107 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tamamını 30.06.2011 tarihinde satış suretiyle davalı oğlu ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 01/04/1974 gün 1/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararına göre; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa türünde en önemli unsur, miras bırakanın iradesidir. Somut olayda; miras bırakan ... 17.06.2011 tarihinde davalı oğlu ... ile ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparak bu iradesini ortaya koymuştur....
Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile, murisin iradesi önem taşır. Bu durumda, mirasbırakanın satış yoluyla yaptığı temlike ilişkin gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle muris muvazaası hukuksal nedeni bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Esasen yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında miras bırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Bir başka ifade ile, murisin iradesi önem taşır.Bu durumda, mirasbırakanın satış yoluyla yaptığı temlike ilişkin gerçek amaç ve iradesinin mirasçıdan mal kaçırmak olmadığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki; hükmüne uyulan bozma ilamı gözetilmek suretiyle muris muvazaası hukuksal nedeni bakımından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Uyuşmazlık Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; ön inceleme duruşmasında vekâlet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilen eldeki dava dosyasında; davanın vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak mı muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak mı açıldığı, yoksa istemin aynı anda her iki hukuksal nedene mi dayandırıldığı, somut olayda davanın hukuki nitelendirmesinin hatalı yapılıp yapılmadığı, vekâlet görevinin kötüye kullanılması ve muris muvazaasının hukuksal neden olarak bir arada veya terditli olarak ileri sürülüp sürülemeyeceği, buradan varılacak sonuca göre muris muvazaası hukuksal nedeni yönünden de bir araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. D. Gerekçe 1....