KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin istinaf başvurusu da Bölge Adliye Mahkemesi tarafından esastan reddedilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2018 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00-TL’lik kesinlik sınırı 47.530,00-TL olarak uygulanmaya başlamıştır.Hemen belirtilmelidir ki, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir....
Mahkemece, muris muvazaası iddiasının ispatlanamadığı, tenkis talebinin zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar ve davalılar vekillerince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğine ilişkin olup mahkemece, davalı ...'ya yapılan temlik bakımından muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı, davalı ...'a yapılan temlikin gizli bağış olup 1.4.1974 tarih, 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararının uygulanamayacağı, tenkis isteğinin de hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacıların, tüm temyiz itirazları yerinde değildir, reddine....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinafı üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince; davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olduğu, dava konusu taşınmazın tamamının değeri üzerinden davacıların miras paylarına isabet eden değere göre harç ve vekalet ücretinin hesaplanması gerektiği, tapu kaydının malik hanesinde yer alacak kimlik bilgilerine hükümde yer verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-2 maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm harç, vekalet ücreti ve anılan husus yönünden düzeltilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'...
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ıslah ile tenkis isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden: çekişme konusu 2122, 3872, 1958 parsel sayılı taşınmazların senetsizden ve kadastro çalışmaları sırasında 22.12.1977 ve 2.10.1979 yıllarında davalı adına sicil kaydının oluştuğu, anılan taşınmazlar tarafından miras bırakanın zilyetliğinde iken, davalıya noter senedi ile sattığı, murisin 13.8.2001 tarihinde öldüğü ve eldeki davanın da 01.1.2003 tarihinde açıldığı, 2229 ve 2792 parsellerin ise muris adına kayıtlı iken 31.1.1986 tarihinde davalı oğluna satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır....
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda, davanın 10.000 TL değer gösterilmek suretiyle açıldığı, yargılama aşamasında dava konusu taşınmazlarda muris tarafından adına kayıtlı payların devredildiği göz önüne alınmadan, taşınmazların tamamının toplam değeri üzerinden 5.448.02 TL tamamlama harcı alındığı, ancak taşınmazların tamamının toplamı üzerinden harç yatırılmış olmasının sonuca etkili olmadığı, çekişme konusu taşınmazlarda muris tarafından devredilen payların dava tarihi itibariyle keşfen saptanan toplam değerinin 78.978.47 TL olduğu, davacıların her birinin 1/7 miras payına isabet eden 11.282.63 TL’nin 2018 yılı itibarıyla temyiz kesinlik sınırı olan 47.530,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmaktadır....
Ç... muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davada da, davacılar H.. Ç.., S.... Ç..... ve E... Ç.....yine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil ve dava konusu taşınmaz üzerindeki muhdesatın mülkiyetinin tespiti ile adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, tapu iptalive tescil isteklerinin kabulüne, muhdesatın mülkiyetinin tespiti ve tescili isteğinin reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile muris tarafından, oturduğu evin davalıya satış suretiyle temlik edildiği, taşınmaz satılmasına rağmen ölümüne kadar muris, ölümünden sonra da mirasçıları tarafından kullanıldığı, dolayısı ile temlikin muvazzalı olduğu saptanarak, iptal ve tescil isteğinin kabulünde isabetsizlik yoktur....
Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası iddiasıyla açılan davaların terekeye karşı yapılan haksız fiil niteliğini taşıdığı izahtan varestedir. Böylesi istekle açılan davaların tereke adına ( tüm mirasçıları adına ) açılabileceği gibi her bir mirasçının kendi payı oranında dava açmasına da yasal bir mani bulunmamaktadır. İsteğin tereke adına olması halinde dava dışı mirasçıların açılan davaya olurlarının alınması veya TMK'nun 640. maddesi uyarınca terekeye temsilci atanması suretiyle davanın görülebilirlik koşulunun yerine getirilmesinin gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, TMK'nun 701. ve 703. maddelerinde öngörülen el birliği mülkiyeti hükümlerinin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak pay oranında açılan davalarda uygulanmayacağı da tartışmasızdır. Diğer taraftan temlikin muvazaalı olduğunun kabul edilmesi için taşınmazı temellük eden kimsenin ( taşınmaz kendisine temlik edilenin ) mutlaka mirasçı olmasına gerek yoktur....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1896 KARAR NO : 2021/1344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : URLA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/27 ESAS SAYILI ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Urla Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/04/2021 tarih 2021/27 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal tescil talep etmiş taşınmazın satılması üzerine talebini tazminat olarak devam ettirmiştir....
Hukuk Dairesince; davanın ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, ön inceleme duruşmasının usulüne uygun olarak yapılmadığı, öncelikle ön inceleme duruşması yapılarak taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının belirlenmesi, ehliyetsizlik iddiası hususunda gerekli araştırmanın yapılması, mirasbırakanın; ehliyetsiz olması durumunda, davacının ehliyetsizlik iddiasına dayalı olarak payı oranında dava açamayacağı düşünülmek suretiyle, ehliyetli olması durumunda ise muris muvazaası iddiasına yönelik olarak deliller değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kaldırılarak yeniden bir karar verilmek üzere dosya mahkemesine gönderilmiş, bu karardan sonra İlk Derece Mahkemesince, ATK'dan alınan rapora göre, vekaletname tarihi itibariyle mirasbırakanın ehliyetli...
in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. Toplanan delillerden, miras bırakanın 5578 parsel sayılı taşınmazını davalı ...'e satış yoluyla devri nedeniyle daha önce diğer mirasçılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılarak açılan davanın kabul edildiği ve kesinleştiği; mirasçılardan ...'nin de anılan parsel hakında aynı nedenle eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, keşif mahallinde dava konusu olarak gösterilen taşınmazın 5578 sayılı parsel değil komşu 5579 sayılı parsel olduğu ve bu parselin dava dışı 3. kişi adına kayıtlı bulunduğu gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacının eldeki davayı 5578 sayılı parsel hakkında açtığı gerek dava dilekçesi gerekse dosya içeriğiyle sabittir....