Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tapu iptalini gerektirecek tüm delillerin dosyada mevcut olduğunu ve toplanan deliller ışığında davanın tapu iptali ve tescil yönünden kabul edilmesi gerektiğini, ekte sundukları Yargıtay içtihatından da net bir şekilde anlaşılacağı üzere ortada müvekkilinin miras hakkından mahrum etme amaç ve gayesi olduğunu, tapu iptali ve tescil yönünden karar verilmesi gerekirken tenkis yönünden hesaplama yapılarak kabul kararı verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin İstanbul ilinde yaşadığını, Giresun iline gelerek murisin bakımıyla ilgilendiğini belirterek, öncelikle tapu iptali ve tescil kararı verilmesi aksi halde tenkis yönünden hüküm kurulması gerektiğini, ayrıca tenkis bedelinin eksik hesaplandığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemiyle istinaf kanun yolu başvurusunda bulunmuştur....
Hâl böyle olunca, belirtilen ilkeler gözetildiğinde vekâlet görevinin kötüye kullanılması sebebine dayalı iptal ve tescil isteği bakımından davacının miras payına hasren bu davayı açması mümkün olmadığı gözetilerek davanın reddi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davada vekâlet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı halde hukuki nitelendirme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir. Öte yandan; davacı vekili dava dilekçesinin konu ve açıklama kısmında tenkis istediği halde talep kısmında tenkis istememiş ise de yargılama sırasında tenkis talebinin de olduğuna dair açıklaması karşısında tapu iptal ve tescil isteği yanında tenkis talebi de mevcut olduğuna göre tenkis isteği hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru değildir....
Davacılar, ortak miras bırakanları Hüseyin'in dava konusu 261 ada 15 parsel sayılı çaplı taşınmazını, ikinci eşi davalıya 26.12.19972 tarihinde mirasçısından mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak temlik ettiğini, esasen yanlar arasında önceden görülen 1995/90-70 esas Karar sayılı tenkis davasıyla iddianın ispatlandığını açıklayarak miras payları oranında iptal ve tescil istemişlerdir. Davalı taraf, önceden görülerek kesinleşen tenkis davası nedeniyle eldeki davanın konusunun kalmadığını savunmuştur. Mahkemece, temliki işlemin muvazaalı olduğu, taraflar arasında önceden görülen tenkis davasıyla kanıtlandığından iş bu davanın kabulüne kararı verilmiştir. Bilindiği üzere, 22.5.1987 tarih ve 1986/4- 1987/5 sayılı Yargıtay İnançları Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı uyarınca, muvazaa nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği ile tenkis isteğinin kademeli olarak ileri sürülebileceği, böyle bir talebe yasal engel bulunmadığı açıktır....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, ortak miras bırakanları ...’in maliki olduğu 98 ve 608 parsel sayılı taşınmazları mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla oğulları olan davalılar ... ve...e ½ paylı olarak görünürde satış yoluyla temlik ettiğini, temlikin muvazaalı olduğunu, diğer davalı ...’nin davada yer alması için davalı olarak gösterildiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile muris ... adına tescilini istemişlerdir. Davalılar ... ve ..., iddianın yersiz olduğunu, 1982 yılında davacının çekişme konusu taşınmazların temlikine yönelik tenkis davası açtığını ve çekişmeli taşınmazlardan hakkını para olarak aldığını, öncelikle kesin hüküm nedeniyle davanın reddini, ayrıca çekişmeli taşınmazların muris tarafından bedeli karşılığında müvekkillerine devredildiğini bildirip davanın reddini savunmuşlardır....
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis davasında bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda yerel mahkemece tapu iptali ve tescil ve tenkis talepleri yönünden davanın ayrı ayrı reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 20/09/2022 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve vekili ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalılar ... v.d. vekili gelmedi. Yokluğunda duruşmaya başlandı gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (1). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tenkis istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (1). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 02.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, tenkis isteğine ilişkin olup, daha önce kurulan hüküm tenkise yönelik olarak bozulmuş, mahkemece kısmen tenkis isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yalnızca tenkis yönünden temyiz edilmiştir.Temyiz edenin sıfatına ve davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 2.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 21.1.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ... vasisi, kısıtlı Mediha’nın akıl sağlığının yerinde olmadığını, davalı kızı Gülay’ın bakım vaadiyle kendisini kandırarak maliki olduğu 57 parsel sayılı taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle üzerine aldığını devir işleminin ehliyetsizlik nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, davalı adına olan kaydın iptali ile kısıtlı adına tesciline karar verilmesi istenmiş, yargılama sırasında kısıtlının ölümü ile davalı haricindeki mirasçılarından Sevilay ve Hilal davaya devam etmişler ve davalarını ıslah ederek ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil, olmadığı takdirde tenkis isteklerinde bulunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVATÜRÜ:TAPU İPTALİ VE TESCİL,TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir.Davacılar, mirasbırakanları .......'nın maliki olduğu 447, 448, 449, 451, 452, 453 parsel sayılı taşınmazlarını oğulları ..., ... ve .........'ya bağış suretiyle temlik ettiğini, sonradan da adı geçenler arasında satışlar yapıldığını, temliklerin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, payları oranında tapu iptali ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir....