"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MURİS MUVAZAASI HUKUKSAL NEDENİNE DAYALI ALACAK Taraflar arasında görülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı alacak davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...' ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı bedel, birleştirilen dava belirlenecek bedelin denkleştirici adalet kuralı gereğince uyarlanması isteklerine ilişkindir. Davacılar, asıl davada, 12/10/1973 tarihinde ölen kök muris...'...
Dava; muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı alacak talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı olduğu ve davanın ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Davada dayanılan maddi olaylar bakımından birkaç hukuki nedenin bir arada gösterilmesinde ilke olarak usûl ve yasaya aykırı bir yön yoktur. Nitekim Hukuk Genel Kurulunun 11/04/1990 tarihli, 1990/1- 152 esas-1990/236 karar sayılı kararında da aynı husus benimsenmiştir. Fakat dava dilekçesinde açıkça belirtildiği üzere dava dilekçesinde birden fazla hukuki sebebe dayanılmamış, açıkça muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olduğu belirtilmiştir. Nitekim ön inceleme duruşmasında da uyuşmazlığın muris muvazaası hukuksal sebebine ilişkin olduğu belirtilmiş ve taraflarca bu husus kabul edilerek imza altına alınmıştır....
Muris muvazaası yönünden yapılan inceleme; 1.4.1974 gün ve 1/2 sayılı İBK’nda sözü edilen muris muvazaasında, mirasbırakan ile sözleşmenin karşı tarafı malın temliki hususunda anlaşmakta, ancak görünüşteki sözleşmenin niteliğinin değiştirilmektedir. Dolayısıyla muris muvazaası aynı zamanda tam muvazaa niteliğindedir. Muris muvazaasında mirasbırakan ile karşı taraf arasında yapılan muvazaa anlaşması mevcut olup, amaç mirasçıları aldatmaktır. Bu muvazaa türünün bünyesinde iki farklı sözleşmenin yer alması nedeniyle nisbi muvazaa niteliğindedir. Çeşitli şekillerde ortaya çıkar; gerçekte bağış olan işlemi satım sözleşmesi gibi, gerçekte bağışlamasına karşın ölünceye kadar bakma sözleşmesi gibi....
Dosya kapsamına göre; dava konusu taşınmaz tapuda davalı tarafından bizzat önceki malikinden edinilmiştir, dolayısıyla muris hiç bir zaman çekişme konusu olan ve davalı adına kayıtlı taşınmazın tapuda maliki olmamıştır. Davacının iddiası davalı adına kayıtlı taşınmazın bedelinin muris tarafından ödendiği olduğuna göre iddianın ispatlanması halinde doğrudan davalı adına tescil edilen taşınmazın parasının ödenmesi menkul bağışı niteliğindedir. Muris kendi adına kayıtlı olan bir taşınmazı gizli olarak bağışlamakla birlikte resmi işlemde satış, ölünceye kadar bakma akti vb bir sebeple temlik etmiş olsaydı olayda yukarıda ilkeleri belirtilen muris muvazaası hükümlerinin uygulanma imkânı olacaktı....
Muris muvazaasına ilişkin açılan tapu iptal ve tescil davalarının herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın her zaman açılabileceği gerek Yargıtay ve gerekse doktrince kabul edilen yerleşik içtihatlardandır (özellikle davanın dayanağı olan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda 01/04/1974 tarih, 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile hak düşürücü ve zamanaşımı süresi öngörülmediğinden). Ancak hemen belirtmek gerekir ki; muris muvazaası, sahtecilik, vekaletin kötüye kullanılması iddiasına dayalı davaların, herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği tartışmasız olmasına rağmen, bu haller kadastro tespitinden önce ise ve on yıllık hak düşürücü süre geçmiş ise buna ilişkin itiraz ve davalar dahi dinlenemez. 6....
Zira dosya konusu iddia ve talep; muris anne T6'ın 10.04.2001 tarihli satışının muris muvazaası hukuksal nedeniyle gerçek bir satış olup olmadığından, muris anne T6'ın mirastan mal kaçırma amacıyla hareket edip etmediğinden ve bu kapsamda tapu kayıtlarının iptali ile davacılar adına tescil edilip edilmeyeceğinden ibarettir. 1986 tarihindeki satış bedelinin baba Yüksel tarafından ödendiği yönündeki düşünce ise muris anne T6'ın taşınmazı devir amacından tamamen bağımsız olarak; baba Yüksel'in 1986 yılında oğlu lehine bir kazandırma yapıp yapmadığı, bu kazandırmanın terekeye iade edilip edilmeyeceği ve baba Yüksel'in terekesine ilişkin mirasta denkleştirme kurumunun konusu olup olmayacağına ilişkindir. Bu kapsamda Yerel Mahkeme'nin muris muvazaası davasının kabulüne ilişkin açıkladığı gerekçe hatalı hukuki nitelendirme içermektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, muris muvazaasına dayalı olarak açılan davacıların miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil; birleşen 2020/71 Esas sayılı dosyada açılan dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davacıların miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil, terditli olarak, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal sebebine dayalı muris adına tescil, terditli olarak alacak; birleşen 2020/70 esas sayılı dosyada açılan dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davacıların miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil; birleşen 2020/72 esas sayılı dosyada açılan dava, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davacıların miras hissesi oranında tapu iptali ve tescil talepli dava olup; ilk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde "açılan davanın ve birleşen davalarının kabulü ile, davaya ve birleşen davaya konu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile muris T9 mirasçılarının miras payı oranında...
tarafın muris muvazaası ve mal kaçırıldığı iddiası açısından kesin ve somut bir delil bulunmadığı ve muris muvazaası iddiasının çelişkili olduğu ,dosya kapsamına göre murisin taraflarla arasında bir husumet bulunmadığı,tapu resmi satış senedindeki satış miktarının bilirkişi raporuna göre belirlenen değerden farklı olmasının tek başına muris muvazaası yapıldığına delil olmadığı,yapılan kolluk araştırmasına göre muris muvazaası yapıldığına dair bir tespit bulunmadığı ve taraflar ile muris arasında bir husumet bulunmadığının belirtildiği,davalıların taşınmazın parasını ödeyerek satın aldıklarını beyan ettikleri ve tapu resmi satış senedinin ve bir kısım tanık beyanlarının bu hususu doğruladığı ve bu durumun aksinin davacı tarafından ispat edilemediği ve dosya kapsamında mal kaçırmak kastıyla muvazaalı işlem yapıldığına dair kesin,somut bir delil mevcut olmadığı anlaşılmakla tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazın mirasçılardan ve davacıdan mal kaçırmak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise tenkis istemine ilişkin olup, temyiz istemi muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
muris Fatma Temel'in iradesinde herhangi bir sorun olmadığını, Konya 2....