Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ile davalı tanıkları ile davalının dilekçelerinde bahsettiği araçların aynı traktörler olmadığını, 34 XX 113 plakalı traktörün devir ve mülkiyet kaydının çıkarılarak hem de davalı T3 adına halen kayıtlı araçların kaydının çıkarılarak incelendiğinde iddialarının kanıtlanacağını, mahkemece 34 XX 113 plakalı traktörün devir ve mülkiyet kaydı ile davalı T3 adına halen kayıtlı araçların kaydının çıkarılmadan ve davalının 34 XX 864 plakalı aracın satışından değil de Ziraat Bankası'ndan kredi çekilerek yeni aracın alındığı iddiasına karşılık satılan aracın masrafının ne olduğu araştırılmadan karar verildiğini bildirerek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl ve birleştirilen dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Asıl ve birleştirilen davada davacılar, davalının eşi ile ortak murislerinin, ölmeden önce 5 ve 9 parsel sayılı taşınmazları satış suretiyle davalı adına tescil ettirdiğini, murisin diğer mirasçıları mirastan yoksun bırakmak amacıyla söz konusu devir işlemini gerçekleştirdiğini, taşınmazları satmasını gerektirecek sebep bulunmadığını ileri sürerek muris muvazaası nedeniyle tapu kaydının iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece muvazaalı olduğu iddia edilen devirlerin dava dışı üçüncü kişiye yapıldığı gerekçesiyle davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....

    Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalar sonucunda verilen kararların yenilik doğurucu değil açıklayıcı nitelik taşıdığı; böylece, murisin ölüm tarihi itibariyle hüküm ve sonuçlarını doğuracağı; başka bir ifadeyle, davacının mirasçılıktan kaynaklanan mülkiyet hakkının murisin ölümüyle oluşacağı tartışmasızdır. O halde; somut olayda davacı ...'nin, çekişmeye konu 2 ve 4 numaralı bağımsız bölümler hakkında açtığı muris muvazaası nedenine dayalı davası sonucunda murisin ölüm tarihi olan 24.03.2007 tarihi itibariyle mülkiyet hakkının doğduğu ve anılan tarihten itibaren ecrimisil isteyebileceği kabul edilmelidir. Hâl böyle olunca, murisin ölüm tarihi ile dava tarihi arasındaki dönem için ecrimisil hesabı yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, muris muvazaası davasının kesinleştiği tarihten itibaren ecrimisile hükmedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....

      Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden toplanan delillerden; özellikle Kadastro Müdürlü-ğü'nün 29.06.2007 tarihli yazısından dava konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro çalışmaları yapılarak 222 ada 1 ve 2 parsel olarak kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi inşai (yenilik doğurucu) davaların Kadastro Mahkemesinin görevine girmediği tartışmasızdır. Oysa muris muvazaası hukuksal nedeniyle açılan davalar mülkiyet hukuku ile ilgili olup, sonucu itibariyle verilen hükümler yenilik doğurucu değil, açıklayıcı nitelik taşırlar. O halde taşınmazın tutanağının düzenlenmesiyle 3402 sayılı Yasa'nın 25. maddesi gereğince genel mahkemenin görevinin sona ereceği ve Kadastro Mahkemesince 3402 sayılı Yasa'nın 30. maddesi hükmü gözetilerek çekişmenin giderileceği açıktır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/308 ESAS DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davalılar vekilinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/308 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 23/02/2021 tarihli ara kararı incelendi....

        Somut olayda davacı taraf davaya konu taşınmazlar ve araç yönünden ilk olarak tapu iptali ve tescil ve araç tescil kaydının iptalini talep etmiş, kademeli olarak ise tenkis talebinde bulunmuştur....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması ile muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olması, vekalet görevinin kötüye kullanılması yönünden talebin usulden reddedilip muris muvazaası şartlarının bulunmaması sebebi gözetilerek davanın reddinin doğru olmasına göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece; temliklerin muvazaalı olduğu gerekçesiyle asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ... adına olan tapu kaydının iptaline, taşınmazın ¼ miras payı oranında asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ... adına tesciline, fazlaya ilişkin tescil isteğinin reddine, asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı ...’in miras payını aşan kısma el atmasının önlenmesine, davalılardan ...’in taşınmaza müdahalesi kanıtlanamadığından ... aleyhine açılan el atmanın önlenmesi davasının reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece, "…Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre; davada dayanılan hukuki sebebin muris muvazaası değil, taraf muvazaası olduğu anlaşılmaktadır....

            'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, araç satışı ve hat devir işleminin muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak iptali ve miras payları oranında tescili ile araç bedelinin tahsili isteklerine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakanı ...... Yıldırım'ın maliki olduğu ...... plakalı araç ve hattını davalı oğluna noterde satış suretiyle devrettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek devir işleminin iptaliyle aracın dava tarihindeki miras paylarına isabet eden değeri olan şimdilik toplam 22.500,00 TL'nin yasal faiziyle tahsilini ve araç hattının miras payları oranında iptaliyle adlarına tescilini istemişlerdir. Aşamada 10.06.2013 tarihli dilekçeleri ile her bir davacı için ayrı ayrı 3.000,00’er TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL’nin yasal faiziyle tahsilini, hat devir işleminin iptali ile payları oranında adlarına tescilini istemişlerdir....

              ettikleri, davaya muris muvazaası nedeni ile iptal davası olarak devam edilmes, aynı şekilde birleştirilen davada davacı vekilinin de davanın muris muvazaası nedenine dayalı bir dava olduğu,hukuki ehliyet hususunda bir taleplerinin olmadığı yönündeki beyanları karşısında bozma gerekçesinin bir hükmü kalmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu