WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, mirasen intikal eden taşınmazlarla ilgili davalı kardeşi ile miras taksim sözleşmesi akdettiklerini, ancak muris Aynur Purazer'in 2005 yılında edindiği ve taksim sözleşmesinde yer almayan 421 ada 207 parselde bulunan bağımsız bölümün muris tarafından intifa hakkı üzerinde bırakılmak suretiyle çıplak mülkiyetinin satış işlemi ile muvazaalı biçimde davalıya devredildiğinin öğrenildiğini, muris muvazaası koşullarının bulunduğunu, davalının taşınmazı elden çıkarması nedeniyle tazminat talepleri bulunduğunu ileri sürerek davaya konu taşınmazın dava tarihindeki değerinin tespiti ile miras payı oranında şimdilik 100.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muris muvazaası nedeniyle K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali, tescil ve tazminat isteğine ilişkin olup, mahkemece bu şekilde nitelendirildiğine göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Hemen belirtilmelidir ki, hukuki ehliyetsizlik nedeni yönünden davanın reddine ilişkin kısım temyize konu yapılmamamıştır. Temyiz nedenleri muris muvazaasına hasredilmiştir. O halde muris muvazaası nedeni yönünden yapılan incelemede; Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK.'nın 362.maddesinde bölge adliye mahkemelerinin temyiz olunamayan kararları düzenlenmiş, 1/a bendinde de miktar veya değeri kırkbin Türk lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" hükmüne yer verilmiş, 2020 yılı itibarıyla HMK.'nın 362/1-a bendinde belirtilen 40.000.00 TL’lik kesinlik sınırı 72.070,00 TL olarak uygulanmaya başlamıştır. Öte yandan, pay oranında açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, dava değeri davayı açan mirasçı veya mirasçıların her birinin payına isabet eden değerdir....

        Somut olayda, davacı tarafın isteğinin itirazın iptali ve tazminata ilişkin olduğu, talep konusunun para alacağı olduğu ve bu alacağın dayanağı olarak da muris muvazaası nedenine dayanıldığı gözetilerek, talep konusu alacağın hukuki nedeni olan muris muvazaası incelenerek davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, talebin taşınmazın aynına ilişkin olduğu ve ilamsız icra takibine konu olamacağı belirtilerek, davanın reddilmesi ve Bölge Adliye Mahkemesi tarafından İlk Derece Mahkemesinin gerekçesi değiştirildiği halde HMK’nin 353/b-2 maddesi uyarınca hükmün kaldırılması ile yeniden hüküm kurulmasına karar verilmeksizin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, talep konusu alacağın hukuki nedeni olan muris muvazaası incelenerek işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonucu göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/12/2014 NUMARASI : 2011/430-2014/955 Uyuşmazlık, taraflara ölünceye kadar bakma aktiyle bırakılan taşınmazın muris muvazaası nedeniyle iptali sebebiyle ödenen tazminatın davalıdan rücuen tazmini talebine ilişkindir. Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal tescil olmazsa tazminat davasının temyiz incelemesi Yargıtay 1. Hukuk Dairesi tarafından görülmüştür. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 21.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu davada ispat edilmesi gereken şey, aldatma kastının olup olmadığını, hissesini devreden anne ile hisseyi satın alan oğul davacıyı aldatmak istemişler midir? Davacı taraf bu soruya muris muvazaası iddiası ile cevap verdiğini, muris muvazaası iddiası dışında bir dayanağı olmayan davada, Sayın Mahkemenin 2022/475 E....

              Murisin kızları .... ve ...., erkek kardeşleri ... ve ... ile ... eşi .... aleyhine eldeki davayı açmışlar ve muris muvazaası nedenine dayanarak 1997, 1998, 2000 ve 2001 sayılı parseller bakımından miras payları oranında tapu iptali-tescil, olmazsa tenkis ve 1997 sayılı parsel bakımından tazminat isteklerinde bulunmuşlar; ayrıca, diğer 12 parça taşınmaz bakımından da, bir kısmının murisin parasıyla alınıp davalılar adına tescil edildiğini(gizli bağış), kalan kısmının da murise ait iken 3. kişilere satılıp bedellerinin davalılara bırakıldığını(bağış) ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişler; aşamada, ıslah yoluyla 2582 ve 2583 sayılı parselleri de 1997 sayılı parsel yanında muris muvazaası nedenine dayalı tazminat isteklerine dahil etmişler; sonrasında da, davalı ... adına kayıtlı 5120 sayılı parsel hakkındaki davayı atiye terketmişlerdir....

                Bunun içinde ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Öte yandan, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptal ve tescil istenebileceği gibi, tazminat istenebileceğinde de kuşku yoktur. Davacılar, somut olayda tazminat isteğini tercih etmişlerdir....

                  Birleşen davada, dava konusu 608 ada 7 parselin evveliyatının 1704 parsel olduğu, bu parselin davalı iken 26/02/2010 tarih 5075 yevmiye ile davalı Cemil adına tescil edildiği, 03/11/2014 tarihinde imar uygulaması görerek 608 ada 7 parsel numarasını aldığı, parselin 22/09/2017 tarihinde dava dışı Yunus Yeşilkaya'ya, 06/02/2018 tarihinde Orhan Bayraktar'a satış suretiyle devredildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince; dava konusu taşınmazın muris adına tescil görüp görmediği açıklığa kavuşturulmadan, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı muvazaa şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilmeden, muris muvazaası iddiasına dayalı tazminat talebinin reddi yerinde olmadığı gibi muris muvazaası nedeniyle tazminat şartlarının oluşmadığının tespiti halinde, terditli talep olan tenkis hukuksal sebebine dayalı tazminat isteğinin de değerlendirilmemesi isabetsizdir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tapu İptali Ve Tescil (Muris Muvazaası Nedeniyle), tenkis, olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekilinin, dava konusu taşınmazın tapusunun muris muvazaası nedeniyle iptali ile birlikte davacının miras payı oranında adına tesciline, bu talebinin kabul edilememesi halinde ise dava konusu taşınmazın tenkisine, bunun da mümkün olmaması halinde davacının miras payı oranında tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda muris muvazaasının, tenkisin ve tazminat taleplerinin ispatlanamadığından davanın reddine karar verildiği, verilen kararın davacı vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. ** Bilindiği üzere, uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür....

                  UYAP Entegrasyonu