Asliye Hukuk Mahkemesinde 2010/96 Esas sayılı dosyasıyla muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili davası açıldığı, aynı mahkemenin 13.04.2010 tarih ve 2010/217 Karar sayılı hükmü ile feragat nedeniyle davanın reddine karar verildiği, anılan kararın temyiz edilmeksizin 10.05.2010 tarihinde kesinleştiği, eldeki karşı davada ise, 14.12.2010 günlü dilekçe ile, davalı-karşı davacı ... tarafından davacı-karşı davalı ... aleyhine açılan karşı davada, çekişmeli 20 parsel sayılı taşınmaz hakkında muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteği yanında terditli olarak tenkis isteğinin de bulunduğu anlaşılmaktadır....
Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacıların, muris muvazaası hukuksal nedenine değil anneleri ...’dan kendilerine intikal edecek miras payları için kadastro öncesi hukuksal nedenine dayalı dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulundukları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davacılardan ...’un Av. ...’ı vekil tayin ettiğine ilişkin var ise vekaletname temin edilerek işin esasının incelenmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Davacılar vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,18/04/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; muris ...’nın ölümü ile geriye mirasçı olarak ...,... ..., ..., ..., ... ve ...’yı bıraktığı, mirasçılardan .... diğer mirasçılar ile mirasçı olmayan 3. kişilere karşı çekişme konusu taşınmazlara yönelik muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı eldeki iptal ve tescil davasını açtığı, davacılardan ...’ın yargılama sırasında 28/05/2011 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak ....ıraktığı, ölü .... mirasçılarından.... eldeki davada kendilerini vekil aracılığıyla temsil ettirerek davaya devam ettikleri, diğer Zekiye mirasçılarının ise davaya devam etmek istemedikleri anlaşılmıştır. ./.. Hemen belirtilmelidir ki, muris muvazaasına dayalı açılan iptal ve tescil davalarında tüm mirasçıların davayı takip etme zorunluluğu bulunmayıp, her mirasçı payı oranında iptal ve tescil isteğinde bulunabilir....
Halbuki dava muris muvazaası davası olduğuna göre, murisin iradesini tespite yarayan her türlü delil ve belgenin değerlendirilmesi muris muvazaasına ilişkin davaların dayanağı olan 1.4.1974 tarihli içtihadı birleştirme kararının da bir gereğidir. Davacılar söz konusu belge ile açıkça taşınmazın muris tarafından davalıya bedeli mukabili verildiğini bildiklerini. Davalı hakkında dava açmayacaklarını kabul ettiklerine göre somut olayda birleşen dava açısından muris muvazaasından bahsetmek mümkün olmayacaktır. Diğer yandan irade fesadı halleri dışında bahse konu belge ortada dururken davcılar tarafından muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava açmak yine hakkın suistimali olacak, iyi niyetle bağdaştırmak mümkün olmayacaktır. Halbuki hukuk düzenleri kötü niyeti daima mahkum etmiştir. Hal böyle olunca birleşen davada davacıların davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabul yönünde verilen kararın onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne katılmak mümkün olmamıştır....
T..’ın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nispi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle dava muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal- tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğine ilişkin olup, çekişme konusu taşınmazın miras bırakan tarafından davalıya satış suretiyle temlik edildiği, satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı, semenin bir başka ifade ile malın bedelinin mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet veya emek te olabileceği, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 1.4.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının murisin gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabileceği, somut olayda miras bırakanın gerçek iradesinin mal kaçırma olmayıp davalının uzun yıllar murise ve eşine bakması karşılığı minnet duygusu ile taşınmazını temlik...
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda hak düşürücü ve zamanaşımı süresi sözkonusu olmamakla birlikte somut olayda murisin yaptığı temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu hususu kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmesi bu gerekçeyle ve sonucu itibariyle doğru olduğuna göre asıl ve birleştirilen davada davacılar vekilinin temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20 TL. bakiye onama harcının temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davacılardan alınmasına, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tazminat isteğine ilişkindir. Davacılar, mirasbırakan ...'ın taşınmazlarını damatlarına muvazaalı olarak temlik ettiğini, ... 4....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; ''Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ehliyetsizlik iddiası kamu düzenini ilgilendirir ve resen gözetilmesi gerekir. Ancak Mahkemece ehliyetsizlik iddiası yönünden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Öncelikle murisin akit tarihinde hukuki ehliyete haiz olup olmadığının tespit edilmesi, ehliyetinin tam olduğunun anlaşılması halinde muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak değerlendirme yapıp toplanan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile karar verilmesinin doğru olmadığı'' gerekçesi ile bozulması üzerine, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda murisin akit tarihinde hukuki işlem ehliyetinin tam olduğu, temlikin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....
-KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali- tescili isteğine ilişkindir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, miras bırakan ...'un 10.07.2008 tarihinde öldüğü, mirasçıları olarak, davacı kızları ...,...,... ; davalı oğulları ...,...,... ile dava dışı eşi ... ve kızı ...'ın kaldığı, çekişme konusu taşınmazların senetsizden davalılar ve dava kişiler adına yapılan kadastro tespitlerininin 25.11.1993, 1.9.1995, 19.1.1995 tarihlerinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında her hangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı söz konusu değildir....