Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY- Birleştirilerek görülen davada muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı iptal tescil isteğinde bulunulmuştur. Davalılar işlemin gerçek satış olduğunu bildirip davanın reddini savunmuşlardır. Murisin 2001 yılında öldüğü, davacıların murisin kızları ve 1974 yılında ölen kızından olma torunları, davalıların murisin oğulları oldukları, murisin 618 parsel sayılı taşınmazını 16.01.1985 tarihinde davalılara satış suretiyle temlik ettiği muris adına kayıtlı başkaca taşınmazların da olduğu kayden sabittir. Bilindiği ve 01.04.1974 gün 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında vurgulandığı üzere muris muvazaası murisin mirasçılarından mal kaçırmak amacı ile yaptığı temlikler bakımından söz konusu olabilir....

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; muris İslam Aydın'ın tarafından kızı T5 torunu olan davalı T6 intifa hakkını üzerinde bırakmak suretiyle dava konusu taşınmazı muvazaalı bir şekilde devrettiğini, satış işleminin muvazaalı olduğunu, 225.000- TL tutarındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayanan tazminatın, davalı T6 3.000- TL tutarındaki muris muvazaası hukuksal nedenine dayanan ecrimisilin, davalı T6, 6.000- TL tutarındaki TCK 141/1, 142/2- a, TCK144/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu ile TCK 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçlarına dayalı maddi tazminatın, davalılar T6 ve Hacer Gür'den, 6.000- TL tutarındaki TCK 141/1, 142/2- a, TCK144/1 maddesinde düzenlenen hırsızlık suçu ile TCK 155/1 maddesinde düzenlenen güveni kötüye kullanma suçlarına dayalı manevi tazminatın, davalılar T6 ve Hacer Gür'den, muvazaanın mirasçılara karşı haksız fiil teşkil eden niteliği dikkate alınarak, murisin vefatı tarihinden...

    Mirasbırakanın 372 parsel sayılı taşınmazdaki 12/80 payını 08.07.2002 tarihinde ölünceye kadar bakma akdi ile 1/2’şer pay ile davalı kızı Nursen ve dava dışı kızı Birsen’e devrettiği, davacıların bu temlik için açtıkları ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davanın mirasbırakanın ehliyetli olduğu, davacılara da taşınmaz verdiği, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen kararın kesinleştiği sabittir. Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen tapu iptal tescil-tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi,Tetkik Hâkimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tenkis isteklerine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2017/209 E., 2023/155 K. 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; davacının taşınmazın bedeli ödenerek gizli bağış yapıldığı iddiası ile muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa bedel, o da olmazsa tenkis isteminde bulunduğu, Dairenin 04.10.2016 tarihli ve 2014/13185 Esas, 2016/9089 Karar sayılı kararı ile bedeli ödenerek "gizli bağış" şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olmadığı, muris muvazaası nedenine dayalı olarak ileri sürülen tapu iptali-tescil isteği ile tazminat isteğinin dinlenebilme olanağı bulunmadığı, terditli isteklerden tenkis isteği hakkında araştırma yapılması yönünde Mahkeme kararının bozulduğu, Mahkemece Dairenin bozma kararına uyulmasına karar verildiği ve tenkis yönünden inceleme...

          Mahkemece, ehliyetsizlik iddasının kanıtlanamadığı,muris muvazaası hukuksal nedeni bakımından davacıların babaları Alinin sağ olup, henüz dava açma hak ve ehliyetlerinin doğmadığı, davacılardan İbrahim ve Mehmet'in davadan feragat ettikleri gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar ...,... ve ... tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı istekler bakımından davacıların taraf sıfatlarının bulunmadığı,davalıların savunmalarında dile getirdikleri muhtesata ilişkin olarak Türk Medeni Kanununun 724....

            ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, pay oranında tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, mirasbırakanın çekişmeli taşınmazı ilk eşinden olan çocuklarından mal kaçırma amacı ile davalıya temlik ettiği saptanarak davanın kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur. Davalının temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Davacının temyiz itirazlarına gelince; Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı açılan tapu iptali tescil davalarında dava değeri, taşınmazın tüm değeri üzerinden, davayı açan mirasçı veya mirasçıların payına isabet eden değerdir. Somut olayda, davacılar payları oranında istekte bulunduklarına ve mahkemece de pay oranında kabul kararı verildiğine göre davada reddedilen bir bölüm yoktur....

              Öte yandan muvazaa iddiasına dayalı davalarda mirasbırakanın kastının açık bir şekilde saptanması gerekmektedir. HMK 190. madde ve TMK 6. madde hükümleri gereğince herkes iddiasını ispatla mükelleftir. Somut olayda, tüm mirasçılar davada yer almışlar, terekeye temsilci atanması isteğiyle açılan dava tüm mirasçıların davada yer aldığı gerekçesiyle reddedilmiş, karar 14. Hukuk Dairesi’nin 23.02.2015 tarih ve 2015/166 E., 2015/1837 K. sayılı ilamıyla onanarak kesinleşmiştir. Esasen, tüm mirasçılar davada yer aldığına göre terekeye temsilci atanmasına gerek bulunmadığı gibi, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davalarda miras payı oranında da istekte bulunulabilir....

                Bilindiği üzere; muvazaa iddiasına dayalı davalar hiçbir hak düşürücü süreye ya da zamanaşımına (3402 Sayılı Yasanın 12.maddesinin uygulanması gereken haller hariç) tabi olmayıp, her zaman açılabilecek davalardandır. Zira, süre ya da zaman geçmekle muvazaalı işlemin geçerli hale gelebilmesine yasal olanak yoktur. Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir....

                  Taraflar arasındaki dava, muris muvazaası nedeniyle açılan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bilindiği gibi; muris muvazaası hukuksal nedenine bağlı olarak açılan davaların hukuksal dayanağını oluşturan, l.4.1974 tarih 1/2 sayılı İnançları Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünun diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmıyacak biçimde tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkeme yargılama sonunda taşınmazların satışının diğer mirasçılardan mal kaçırmak amacı ile gerçekleştirildiğini, tescil talebinin davacı lehine oluşmadığını, tazminat koşullarının oluştuğundan 75.663 TL'nin tahsiline karar vermiştir. Dosya içeriğinden muris Muris Selahattin Kahraman'ın 01.07.1939 doğumlu olup 24.08.2015 tarihinde vefat ettiği, veraset ilamına göre davacının 3/20 hisseye sahip olduğu anlaşılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu