WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı; para alacağını zamanında tahsil etmesi halinde ne şekilde kullanacağını, paranın zamanında verilmemesi nedeniyle faiz dışında ne gibi maddi zararlarının oluştuğunu; somut delilerle ispat edemediğinden munzam zarar istemine ilişkin davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

herhangi bir gecikmeden dolayı munzam zarar doğmayacağını, başka bir deyişle, yargılamanın gecikmesi nedeniyle borçluya munzam zarar tazmin ettirilemeyeceğini, açıklanan nedenlerle davacının haksız davasının reddini talep etmiştir....

    Uyuşmazlık konusunun temelini oluşturan aşkın (munzam) zarara ilişkin olarak 6098 sayılı TBK’nın 122. maddesi “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür. Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Bu hükümle uygulamada munzam zarar, kanunî tanımı ile aşkın zarar olarak adlandırılan hukukî kurum düzenleme altına alınmış olup mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun (BK) 105. maddesi de bu hususta aynı yönde düzenleme içermektedir. Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır....

      Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar ------ olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur....

        Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar ----- olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur....

          İsviçre ve Alman doktrininde, enflasyon nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen azalmaların, alacaklı bu yüzden bir zarara uğradığını somut olarak ispat etmediği sürece, munzam zarar olarak talep edilemeyeceği kabul edilmektedir.Doktrinde munzam zararın ispatı konusunda varılan sonuçlar yargı içtihatlarında da kabul edilmektedir. Hatta, ---- kararlarında, munzam zararın ispatı konusunda çok titiz davranıldığı, bunun için alacaklının bazı somut olguları ispat etmesinin arandığı görülmektedir. Gerçekten de ----, enflasyonu munzam zarar olarak kabul etmemektedir....

            Mahkemece İkinci Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile munzam zarar davasının açıldığı tarihten geriye doğru on yıllık süre içerisinde gerçekleşen zarar bölümünün talep edilmesi mümkün olup bu süre dışında kalan zarar bölümünün ise zamanaşımına uğradığı, dolayısıyla eldeki munzam zarar davasının açıldığı tarihten geriye doğru on yıllık süre nazara alınarak bu dönem için davacı alacaklının maruz kaldığı zarar miktarından, elde ettiği faiz gelirinin mahsubu gerektiği, dosya içeriğine uygun 25.02.2015 günlü bilirkişi ek raporunda mütalaa edildiği üzere dava konusu dönemde davacının hesaplanan munzam zarar tutarının, aynı dönemde elde edilen temerrüt faizinden daha az olduğu, sonuç olarak davacının talep edebileceği munzam zarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. TEMYİZ A....

              Dolayısıyla uyuşmazlıkta irdelenecek olan husus, 6098 sayılı Yasanın 122 nci maddesi gereği munzam (aşkın) zararın şartlarının oluşup oluşmadığıdır.6098 sayılı Yasanın 122 nci maddesine göre, "Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür". Kanun söz konusu hükmü ile, alacaklının zarannın temerrüt faizinden fazla olması halinde, bu zararını borçludan talep etme imkânı tanımıştır. Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar (further damage)" olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur....

                Borçlar Kanunu'nun bu hükmünde yer alan zarar doktrinde "munzam zarar " olarak adlandırılmaktadır. Buna göre, alacaklının malvarlığında iradesi dışında meydana gelen ve temerrüt faizinin üzerinde bulunan zarara munzam (ek) zarar denir. Zararın temerrüt faizinin üzerinde kalan kısmı munzam zaran oluşturur. Munzam zarann değişik şekilleri söz konusudur. Bunlar arasında en önemlisi; borçlunun temerrüdü tarihinden borcunu ödediği tarihe kadar, para değerindeki kaybın yasal temerrüt faizi oranından fazla olmasıdır....

                  Belirtilen Aşkın zarar munzam zarar talebine yönelik bir dava olduğunu, davanın hiçbir yasal dayanağı ve geçekliğinin olmadığını, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmaması gerektiğini, zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, Yargıtay ve özellikle 11. Hukuk dairesinin munzam zarar davalarında uyguladığı zaman aşımı, munzam zarar davasından geriye doğru 10 yıllık süre içinde gerçekleşen munzam zararın talep edilebileceği, bunun dışında kalan kısımların zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği yönde olduğunu, davanın şartlarının bulunmadığını, davalı bankanın temerrüte düşmediğini, munzam zararın koşullarından ilkinin borçlunun temerrüte düşmesi olduğunu, somut olayda Bursa 1....

                  UYAP Entegrasyonu