Otomobil Fabrikaları A.Ş.’nin ödeme defiine yönelik temyiz itirazları bakımından; Dava, ilk açılan davadan sonra araç için ödenen muhafaza ücreti, ulaşım bedeli ve ikinci alınan araçtan dolayı uğranılan munzam zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece, bozmadan önceki bilirkişi raporlarında belirtildiği gibi davacının icradan gelen cevaba göre de 3.150,00 TL otopark ücreti ödediği, ayrıca ulaşım bedeli olarak da 2.516,00 TL zarar hesaplandığı ve yine munzam zarar olarak da son bilirkişi raporlarında 14/07/2016 tarihli raporda çok daha farklı bir rakam hesaplanmış ise de bu rakamın geçerli olup olmadığına gerektiğinde ek dava açıldığında bu rapor irdelenerek munzam zarar hakkında 500,00 TL'nin üzerindeki kısım için karar verilmesi gerektiği, buna göre 31/05/2010 tarihli ...'...
Munzam zarar alacaklısı, öncelikle temerrüde uğrayan asıl alacağın varlığını, bu alacağının geç ifa edilmesinden dolayı faizle karşılanamıyan zararını ve miktarını zarar ile borçlu temerrüdü arasındaki uygun illiyet bağını ispat etmek durumundadır. Borçlu ancak temerrüdündeki kusursuzluğunu kanıtlamakla sorumluluktan kurtulabilir. Munzam zarar temerrüt ile oluşmaya başlayan asıl borcun ifasına kadar geçecek zaman içinde artarak devam eden yeni bir borçtur. Asıl borcun kaynağı haksız fiil nedensiz zenginleşme veya sözleşme olduğu halde bu borcun hukuki sebebi asıl alacağın temerrüde uğraması gibi hukuka aykırılıktır. O nedenle, asıl alacak ve temerrüt faizleri yönünden icra takibi yapması ve dava açılması sırasında onlarla birlikte istenilmemiş olması veya bu zarar hakkının 2008/1318-8780 saklı tutulmamış olması davanın görülmesine engel değildir. Zaman aşımı süresi içinde her zaman bu yöne ilişkin dava açılabilir....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının maruz kaldığı munzam zarar olduğunun Yargıtay bozması karşısında usulü kazanılmış hak niteliğinde olması nedeniyle bilirkişilerce uğranılmış olan munzam zarar miktarının tam olarak belirlenememesi nedeniyle kazanın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu (818 sayılı Kanun) 42 nci maddesi gereği zararı ispat etmek iddia edene düşmekle birlikte zararın ... miktarının tespit etmek mümkün olmadığı takdirde hakimin halin mutap cereyanı ve zarar gören tarafın almış olduğu tedbirler ve bozma sonrası alınan bilirkişi raporları ile ödemenin yapıldığı tarihteki teknenin rayiç bedeli esas alınmak suretiyle yapılmış olan munzam zarar belirlemesi de nazara alınmak suretiyle zarar miktarının takdiren 19.579,54 TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 19.579,54 TL munzam zararın 25.08.2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Menfi Tespit - Munzam Zarar Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * araç satışından kaynaklanan menfi tesbit ve munzam zarar istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 08.01.2008...
Burada kanıtlanacak olgular geç ödeme ile davacının maruz kaldığı zararı doğuran vakıalar ve bu vakıalar nedeniyle uğranılan fiili zarardır.----------- Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafça munzam zararına ilişkin somut ve açık deliller sunulamadığı gibi esasen somut bir munzam zarar iddiasında da bulunamadığı, yalnızca hakkın doğduğu tarihten itibaren geçen sürede enflasyon, paranın değer kaybı ve alım gücündeki düşüş, faizin ana para üzerinden hesaplanması ve ana paranın enflasyon karşısında sürekli erimesi gibi olgular dikkate alınarak munzam zarar hesaplaması yapılmasını talep ettiği, bu haliyle davacı şirketin geç ödeme nedeniyle somut olarak uğradığı zarar olgusunu ileri sürüp ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur....
Bu noktada, davada asıl alacağın yanında munzam zararın da talep edilmiş olması nedeniyle bir başka hukuki sorun daha ortaya çıkmaktadır. Zira yukarıda açıklanan şekilde yapılacak inceleme neticesinde, asıl alacağın zamanaşımına uğradığı sonucuna varılacak olursa, bu kez de asıl alacağın böylece eksik borç haline gelmesi durumunda, bundan munzam zarar talebinin nasıl etkileneceğinin, diğer bir deyişle munzam zarar tazminatının da eksik borç haline gelip gelmeyeceğinin ayrıca değerlendirilmesi gerekir....
Taraflar arasındaki munzam zarar alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I....
Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” hükmünü haizdir. Para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Munzam zarar talep edebilmek için ilk koşul bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. İkinci koşul; borçlunun temerrüdü nedeniyle temerrüt faiziyle karşılanamayan alacaklı zararının mevcudiyetidir. üçüncü koşul; borçlunun temerrüde düşmede kusurlu olmasıdır. Dördüncü koşul ise borçlunun temerrüdü ile alacaklının munzam zararı arasındaki illiyet bağının mevcudiyetidir....
(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Dava, BK'nın 105. maddesi uyarınca munzam zarar alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar Yücel, Saim ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Daire'mizin 27.02.2009 gün 2008/5183 Esas, 2009/1061 Karar sayılı bozma ilâmında, davacının munzam zararının gerçekleştiği, zararın kaynağının ise edinilemeyen dükkanın 1/2 payı olduğu kabul edilmiştir....
(Muhalif) (Muhalif) -KARŞI OY YAZISI- Dava, BK'nın 105. maddesi uyarınca munzam zarar alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalılar Yücel, Saim ve ... vekilince temyiz edilmiştir. Daire'mizin 27.02.2009 gün 2008/5183 Esas, 2009/1061 Karar sayılı bozma ilâmında, davacının munzam zararının gerçekleştiği, zararın kaynağının ise edinilemeyen dükkanın 1/2 payı olduğu kabul edilmiştir....