Mahkemece, iddia, savunma, bozma ilamı ve tüm dosya kapsamına göre, ana para alacağı ve faiz alacağının tam olarak tahsil edilmesi halinde munzam zarar alacağına sadece bir kez hükmedilebileceği, bunun dışında sürekli olarak devam eden bir munzam zarar iddiasının dinlenmesinin mümkün olmadığı, davacının, davalıdan ... tahvilleri ve ... gelir ortaklığı senetlerinden kaynaklanan ana para alacağı ve faiz alacağını tahsil edemediği yönünde bir iddiasının bulunmadığı, davacı vekilinin 09.11.2015 tarihli dilekçesinde de, tahsil edilmeyen ana para alacağı ya da faiz alacağı olduğu yönünde bir beyanının bulunmadığı, aksine ilk dava tarihinden sonra doğmuş munzam zararının talep edildiği şeklindeki beyanlarının yinelendiği, buna göre davacının ana para alacağı ve faiz alacağının bulunmadığı, ... .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1994/1476 Esas sayılı dosyasında munzam zarar alacağının hüküm altına alındığı ve ... 14....
Davacı, 01.04.2009 tarihinde açmış olduğu işbu dava ile saklı tutulan bakiye alacağın tahsili ile birlikte toplam alacak tutarı üzerinden munzam zarar talebinde bulunmuştur. Mahkemece, hükme esas alınan 29.06.2011tarihli bilirkişi raporunda; munzam zararın içerisinde faiz alacağını da barındıran 68.180 TL tutar üzerinden hesap edildiği görülmüştür. Alacağın 43.426,11 TL sinin temerrüt faizine ilişkin olduğu belirgin olup, bu tutar için ayrıca munzam zarar istenebilmesine olanak yoktur. Konuya ilişkin 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun'unun 121. maddesinin son fıkrasındaki (818 Sayılı Borçlar Kanun'unun 104/son maddesi) hüküm, hiçbir tereddüde yer vermeyecek bir açıklıkla, geçmiş günler faizinin ödenmesinde temerrüde düşülmesinden dolayı, faiz borcuna ayrıca faiz yürütülemeyeceğini öngörmektedir. Bu kuralın doğal sonucu faiz alacağı için munzam zarar istenememesidir....
bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Dava, munzam zarar istemine ilişkin olup mahkemece bilirkişi raporuna itibar edilerek “davacının talep edebileceği 58,92 TL tutarında munzam zarar alacağı kalmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki munzam zarar davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacının, iflas masasına bildirdiği 13.230.000.-TL. alacağı ödeme tarihine kadar işleyen faiziyle birlikte ödenmiştir. Davacı yapılan ödemenin yeterli olmadığını, taraflar arasındaki alacağa konu taşınmazın dava tarihindeki değerinin 100.000.000.000.-TL. olduğunu ileri sürerek 25.000.000.000.-TL. munzam zarar talep etmiştir. İflas masasından tatmin edilebilecek alacaklar iflas alacakları ve masa borçlarıdır. İflas alacakları iflas tarihi itibariyle doğmuş olan alacaklardır. Munzam zarar alacağı iflastan sonra oluştuğudur. İflas masasından tahsili istenemez....
MUNZAM ZARAR DAVASIZAMANAŞIMI SÜRESİ 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ] 1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU(MÜLGA) [ Madde 185 ] 1086 S....
K A R Ş I O Y Dava, temlik alınan alacağın geç ödenmesinden kaynaklanan munzam zarar istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince temliknamede munzam zararın temlike konu gidilmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Davacı ile alacağını temlik eden dava dışı kişi arasında düzenlenen temliknamede alacak tüm ferileri ile birlikte temlik edilmiştir. Munzam zarar, asıl alacağın ferisi olmamakla birlikte temlik tarihinden sonrası için oluşan munzam zarar temlik edenin değil, temlik alanın zararıdır. Bu nedenle temlik tarihinden öncesi için davacının munzam zarar talebinde bulunması mümkün değil ise de temlikten sonra oluşacak munzam zarar davacının zararıdır. O halde temlik tarihi ile dava tarihi arasında varsa davacının munzam zararının belirlenip sonucuna göre karar vermek gerekirken, tümüyle davanın reddi doğru olmadığından aksi yöndeki çoğunluk onama kararına katılmıyorum....
Bozma kararına uyan mahkemece; taleplerini açıklamak üzere süre verilen davacıların fazlaya dair haklar saklı olmak üzere, 5.000 TL faiz alacağı ile 5000 TL munzam zarar alacağının davalı ...’den alınarak davacı ...’e, 5.000 TL faiz alacağı ile 5.000 TL munzam zarar alacağının ise davalı ...’den alınarak davacı ...’ya verilmesini talep ettiği, munzam zararın faiz ile karşılanamayan zarar olduğu, faiz alacağı hesabı sonucu bulunan bedelin munzam zarardan düşülmesi gerekeceğinden böyle bir hesaplamaya gerek duyulmadığı, tazminat davasında ihtar tarihinden itibaren faiz talep edilip mahkemece de faiz alacağına hükmedildiğinden satış tarihi ile temerrüt tarihi arasında faiz işletilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL munzam zarar alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı ...'den alınarak davacı ...'e, 5.000 TL munzam zarar alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...
Bozma kararına uyan mahkemece; taleplerini açıklamak üzere süre verilen davacıların fazlaya dair haklar saklı olmak üzere, 5.000 TL faiz alacağı ile 5000 TL munzam zarar alacağının davalı ...’den alınarak davacı ...’e, 5.000 TL faiz alacağı ile 5.000 TL munzam zarar alacağının ise davalı ...’den alınarak davacı ...’ya verilmesini talep ettiği, munzam zararın faiz ile karşılanamayan zarar olduğu, faiz alacağı hesabı sonucu bulunan bedelin munzam zarardan düşülmesi gerekeceğinden böyle bir hesaplamaya gerek duyulmadığı, tazminat davasında ihtar tarihinden itibaren faiz talep edilip mahkemece de faiz alacağına hükmedildiğinden satış tarihi ile temerrüt tarihi arasında faiz işletilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile 5.000 TL munzam zarar alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı ...'den alınarak davacı ...'e, 5.000 TL munzam zarar alacağının, dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'...
Belirtilen Aşkın zarar munzam zarar talebine yönelik bir dava olduğunu, davanın hiçbir yasal dayanağı ve geçekliğinin olmadığını, işbu davanın belirsiz alacak davası olarak açılmaması gerektiğini, zaman aşımı ve hak düşürücü sürenin geçtiğini, Yargıtay ve özellikle 11. Hukuk dairesinin munzam zarar davalarında uyguladığı zaman aşımı, munzam zarar davasından geriye doğru 10 yıllık süre içinde gerçekleşen munzam zararın talep edilebileceği, bunun dışında kalan kısımların zaman aşımına uğradığının kabulünün gerektiği yönde olduğunu, davanın şartlarının bulunmadığını, davalı bankanın temerrüte düşmediğini, munzam zararın koşullarından ilkinin borçlunun temerrüte düşmesi olduğunu, somut olayda Bursa 1....
aynı nedenlerin TBK 122. maddesinde düzenlenen munzam zarar için de ileri sürülmesinin mümkün olmayacağı gerekçesiyle; "Davanın reddine" karar vermiştir....