Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin/ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosya içeriği ve toplanan delillere göre dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değildir....

    Dava, muhdesatın tespiti isteğine ilişkindir. 1-Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre; muhdesat aidiyetinin tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan tapu maliklerine karşı açılır. Yine bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nun 326/1. maddesi uyarınca Kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. Hüküm davanın tarafları arasında sonuç doğurur. Kanunda yazılı hallerden birisi hiç şüphesiz Yasa'nın 312/2. maddesidir. Bu madde hükmüne göre davalı taraf davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderinden sorumlu değildir....

      Dava dilekçesinde her ne kadar davacılarca arsa üzerindeki binanın ... haricindeki diğer paydaşların katkıları ile yapıldığının ve muhdesatın hisseleri oranında bu paydaşlara aidiyetinin tespiti talep edilmişse de, davacıların muhdesatın kendilerine ait olduğunun tespiti dışında diğer paydaşlar adına talepte bulunma yetkileri bulunmamaktadır. Bu doğrultuda Dairemizin 24.06.2014 tarihli bozma ilamında ... dışındaki kayıt maliklerinin katkısıyla yapıldığı gözetilerek sadece davayı açan davacılar yönünden değerlendirme yapılarak tespite karar verilmesi gerektiği kastedilmiş olup, bozma ilamı yeterince açık olmadığından, Mahkemece hataya düşülerek bozma ilamına uymak suretiyle muhdesatın tamamının davacılara ait olduğuna karar verilmiş olması doğru değildir. Dava konusu bina ... dışındaki tüm kayıt maliklerinin katkısıyla yapılmış olup, davalı ... da yargılamanın hiç bir safhasında binanın yapımına bir şekilde katkı sağladığını ispat edememiştir....

        Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bütün bu yönler düşünülmeden ve bozma ilamında belirtilen hususlara riayet edilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının, yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

          Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine, muhtesatın aidiyetine ve harca ilişkin kısmı yönünden hükmün düzeltilmesine dair yukarıda gün ve sayıları yazılı kararının Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan muhdesat kamulaştırma bedelinin tespiti ve muhdesatın davacı idareye aidiyeti istemine ilişkindir....

            Mahallesinde bulunan ... parsellerdeki taşınmaz üzerindeki zirai muhdesatın sermayeye esas değerinin 1.207.000,00 TL; ... parseldeki taşınmazın sermayeye esas arz değerinin 583.827,00 TL ... parseldeki taşınmazın sermayeye esas arz değerinin 573.136,50 TL ... parseldeki zirari muhdesatın sermayeye esas değerinin 950.500,00 TL; ... parseldeki taşınmazın sermayeye esas arz değerinin 835.570,50 TL üzerindeki zirai muhdesat değerinin 631.000,00 TL; ... parseldeki inşai muhdesatın sermayeye esas değerinin 990.568,00 TL zirai muhdesatın sermayeye esas değerinin 3.767.200, 00 TL olarak tespitine, *... tarihli bilirkişi heyet raporunun esas sermeye değerine dayanak olmak üzere onaylanmasına, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Sarf edilmeyen gider avansının HMK.'...

              Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. 2. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hâllerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, hâkim tarafından da re'sen gözetilir. Hukuki yararın bulunmadığının tespiti hâlinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK 114/1-h, 115 m.) 3....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Muhdesatın Tespiti ... ile ... Sahil Sitesi Turizm Geliştirme Kooperatifi, dahili davalı ... ve ... aralarındaki tapu iptali ve tescil, muhdesatın tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 29.01.2014 gün ve 229/36 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: ... A R A R Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalının üyesi olduğu......

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 06.10.2008 gününde verilen dilekçe ile muhdesatın tespiti ve beyanlar sütununa yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.04.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, 6 ada 8 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduklarını, taşınmaz üzerinde kendilerine ait bina, artezyen kuyusu ve ağaçların olduğunu ileri sürerek derdest ortaklığın giderilmesi davası nedeniyle muhdesatın kendilerine aidiyetinin tespiti ile beyanlar sütununda gösterilmesini talep etmiştir. Davalı paydaş ... karısı ...'nin kayyumu davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kayyum tarafından temyiz edilmiştir....

                    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın tespiti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda Mahkemece, Zonguldak İli, ... Köyü 121 ada 4 nolu parsel üzerinde bulunan bir kısmı 3 katlı, bir kısmı tek katlı yaklaşık 1500 m² büyüklüğünde olan ve tavuk çiftliği olarak kullanılan bina ve müştemilatının mülkiyetinin davacılar adına tespitine karar verilmiştir. Davaya konu muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi doğru olmamıştır....

                      UYAP Entegrasyonu