Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti ve tapunun beyanlar sütununa tescili isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne karar verilmesi gerekir. Taşınmaz üzerindeki muhdesatın kim tarafından meydana getirildiğinin tespitine ilişkin davalarda mahkemece araştırılması gereken husus muhdesatın kim tarafından, hangi gelirlerle ve özellikle kimin adına ve hesabına yaptırıldığıdır....

Asliye Hukuk Mahkemesi' nde 2019/374 Esas sayılı dosyası ile müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açıldığı, davacıların ise bu davaya karşılık olarak eldeki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasını açtığını, açılan davanın muhdesatın aidiyetinin tespiti davası olduğunu, davacıların dava konusu taşınmazlarda hissedar olmadıklarını belirterek iş bu davanın tespit davası olduğu niteliği de dikkate alınarak öncelikle hukuk yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise davacılar haksız ve kötü niyetli olduklarından esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılara müştereken ve müteselsilen yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, tapu kaydı, kadastro tutanağı, nüfus kayıt örneği, Çarşamba 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/374 Esas sayılı dosyası, Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/7 Esas sayılı dosyası....

Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. 3- Davalının harç ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu muhdesatların üzerinde bulunduğu 223 parsel sayılı taşınmaz tapuda tarafların ortak mirasbırakanı.... adına kayıtlı olup, dosya arasında bulunan veraset belgesine göre davalının miras payı 1/5 'tir....

    Davacı T2 ve T1 davalı adına tapuya kayıtlı Mersin ili Toroslar ilçesi Çopurlu mahallesi 550 parsel sayılı taşınmaz içerisine 1000 adet badem fidanı diktiklerini bu hususta Orman İşletme Müdürlüğü'nden orman arazisini kiraladıklarını daha sonra 550 parsel sayılı taşınmaza 1367 parsel olarak kadastro tespitinin yapıldığı, dava konusu taşınmazın kadastro tespitinde dosya davalısı olan T7 adına tescili yapılmış ise de, askı ilanı süresi içerisinde T4 tarafından kadastro tespitine itiraz davası açılarak T4 adına tescil edildiği, içinde bulunan 107 adet limon, mandalin, zeytin, nar ve badem ağaçlarının davalı T7'e ait olduğuna ilişkin beyanlar hanesine şerh düşüldüğü, davacılar tarafından aynı taşınmazda bulunan bazı ağaçların kendilerine ait olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinde zilyetliğin tespiti ve muhdesatın aidiyeti taleplerinde bulundukları, yapılan yargılama neticesinde mahkemece dava konusu taşınmazın 6831 sayılı yasanın 2/b maddesi uyarınca yapılmış bir kadastrosu olmadığı, kadastro...

    Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ayrıca muhdesat tespiti davalarında hukuki yararın bulunması dava şartı olup, öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir....

    Davacı, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan aidiyetinin tespitini istediği evin babası Şakir Özhan tarafından yapıldığını söyledikten sonra evin kendisine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacının murisi Şakir Özhan’ın dosya içerisine bulunan nüfus kayıt örneğinden davacı dışında başka mirasçılarının da olduğu anlaşılmaktadır. Terekeye dahil bir malın tamamının mirasçılardan bir ya da birkaçı tarafından kendi namına istenmesi halinde ise söz konusu malda müstakil bir hakkın varlığının öncelikle ispat edilmesi ve bu suretle aktif dava ehliyetinin belirlenmesi gerekir. Mahkemece, çekişmeli muhdesatın davacıya müstakilen ne şekilde intikal ettiği (taksim, hibe, satış vs..) hususunda davacıdan izahat alınmaması ve buna yönelik olarak ispat hakkı tanınmaması hatalı olmuştur. Öte yandan; muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında, muhdesatın davacıya aidiyetini açıkça kabul edenler dışında kalan ve taşınmazda paydaş olan tüm maliklerin taraf olmaları zorunludur....

    Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın, arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olaya gelince, Mahkemece, muhdesatların davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken muhdesatların mülkiyetinin davacıya ait olduğuna karar verilmesi doğru değil ise de; anılan hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, Mahkeme kararının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür (HUMK mad. 438/7, HMK 370/2)....

      tutanağının kesinliğini gösterir) göre, resmen belgelenemeyen muhdesatın aidiyetinin, mülkiyetinin tespitinin reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasını talep ve iddia etmiştir....

      Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından bahsedilmez, belirtilen bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.Ancak, öğretide ve Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest izale-i şüyuu davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Kural olarak,muhdesatın tespiti davalarında husumetin, muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur.....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 28.05.2014 gün ve 13/167 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, .... tarafından baraj çalışmaları kapsamında yapılacak kamulaştırma işlemi nedeniyle dava konusu 223 ada 3 parsel üzerinde bulunan ve vekil edeninin babası tarafından tarafından meydana getirilen ancak daha sonra vekil edenine devredilen, ağaçlar, bina ve müştemilatların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu