Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2017/116 ESAS, 2021/171 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Sinop 2....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince Mahkemenin görevsizliğine, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Bölge Adliye Mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verdikleri kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin üç numaralı alt bendi uyarınca kesin olup aynı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca temyiz edilemez. Somut olaya gelindiğinde; davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle müracaatta bulunduğu ... 6. İcra Hukuk Mahkemesince; ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ayrıca aynı taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece de, uyuşmazklık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Mahkemenin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik kararının davacı, muhdesatın tespitine ilişkin kararının davalılar tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 1....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ......

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın, kadastro tespitinden sonra taşınmaz üzerinde inşa edilen meskenin aidiyetinin tespitine ilişkin olmayıp, kadastro sonucu taraflar ve dava dışı ortakları adlarına tespit ve tescil edilen 149 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde, tespit gününden önce mevcut muhdesatın 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi gereğince sahibi adına beyanlar hanesinde gösterilmesi istemine; başka bir ifadeyle kadastro tespitinin hatalı yapıldığı iddiasına ilişkin olduğu, davacıların dava açmakta hukuki yararının kanun hükmü gereği mevcut olduğu açıklandıktan sonra, 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesinde yazılı hak düşürücü süre içinde açılan eldeki davada Mahkemece; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19...

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteği, muhdesatı meydana getirenin tespiti isteğini de kapsadığı kabul edilmelidir. Bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteğinin kabulüne, karar verilmesi gerekir....

          Açıklanan bu ilke ve esaslara göre kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Bundan ayrı tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 Sayılı HMK 106/2 m.) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup yargılamamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi hakim tarafından da resen gözetilir. Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının kentsel dönüşüm uygulamasının yada kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir....

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespiti talebini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosya içeriğine, toplanan delillere, tanık beyanlarına göre dava konusu zeytin ağaçları ile evin 2.katının davacılar murisi .... tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur....

            Açıklanan bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki, öğretide ve Yargıtayın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK mad.106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür, bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tapu iptal tescil-muhdesatın aidiyetinin tespiti-tazminat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın tapu iptal tescil-kat mülkiyeti kurulması-muhdesatın aidiyetinin tespitine yönelik karar kesinleştiğinden bu hususlarda yeniden karar verilmesine yer olmadığına; davacılardan ... yönünden feragat nedeniyle reddine; davacı ...'ün tazminat talebi yönünden hukuki yarar yokluğundan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılardan ...'...

              UYAP Entegrasyonu