Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 7.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.12.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 7.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 18.03.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, tespit gününden sonra taşınmaz üzerinde oluşturulan muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunması nedeniyle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu ilke gereğince kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ancak çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince,muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tesbiti talebinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığını kabul etmek gerekmektedir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, davanın açıldığı tarihte davacının hukuki yararının olması ve iddianın kanıtlanması halinde muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda verilecek kararın icra ve infaz kabiliyeti yoktur. Bu nedenle uygulama alanı sınırlıdır. Tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması gerekir. ( 6100 sayılı HMK106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde eda davasının açılmasında hukuki yararın olmadığı kabul edilmektedir....

        Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir....

        Böyle bir durumda "Çoğun içinde az da vardır" kuralı gereği ve davacının istemi içinde muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespiti isteminin bulunduğu gözetilerek davanın buna göre muhdesatın aidiyetinin tespiti olarak görülüp sonuçlandırılması gerekir....

          Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Bu ilkeler ışığında somut olay incelendiğinde; Davaya konu taşınmaz ile ilgili Göksun Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/309 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davasının bulunduğu, davacı ve davalıların davaya konu taşınmazda hissedar olduğu anlaşılmakla muhdesatın aidiyetinin tespiti istemi bakımından hukuki yararın bulunduğu anlaşılmıştır. İncelenen dosyada yapılan keşif, alınan beyanlar ile tüm dosya kapsamından, davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmakla, mahkemece davaya konu muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğine hükmedilmiş olmasında herhangi bir hukuka aykırılık bulunmamaktadır....

          Taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından bahsedilmez, belirtilen bu ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez.Ancak, öğretide ve Yargıtay'ın istikrar kazanan uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest izale-i şüyuu davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. Kural olarak,muhdesatın tespiti davalarında husumetin, muhdesatın bulunduğu taşınmaz maliki ya da maliklerine yöneltilmesi zorunludur.....

          e ait olduğu iddiasında bulunulduğu, mahkemece mülkiyet hususunun tesbiti noktasında gelecek cevapların sonuç ve esasa etkili olmayacağı anlaşıldığından, bu yöndeki talebin reddine karar verildiği, davalı vekilinin temyiz dilekçesinde binanın mülkiyetinin müvekkile ait olduğunun tespiti için Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 2015/265 Esas sayılı dosyasıyla dava açtıklarının bildirildiği anlaşılmakla açılan davanın sonuçlanıp sonuçlanmadığı bilinmemektedir. Bu durumda mahkemece, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin dava bekletici mesele yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken anılan davanın sonuçlanması beklenilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....

            Hukuki yararın bulunmadığının tespiti halinde davanın, dava şartı yokluğu gerekçesiyle usulden reddine karar verilmelidir (HMK mad.114/1-h, 115). 3.Öğretide ve Yargıtay'ın devamlılık gösteren uygulamalarında, taşınmaz hakkında derdest ortaklığın giderilmesi davasının, kentsel dönüşüm uygulamasının ya da kamulaştırma işleminin bulunması gibi istisnai durumlarda muhdesatın tespiti davasının açılmasında güncel hukuki yararın bulunduğu kabul edilmektedir. 3. Değerlendirme Somut olaya gelince, ortaklığın giderilmesi davasında verilen yetki üzerine muhdesat aidiyetinin tespiti davası açılmış ise de; muhdesat aidiyetinin tespiti davası kesinleşmeden Akyurt Sulh Hukuk Mahkemesi 28.02.2019 tarihli 2017/115 Esas, 2019/21 Karar sayılı kararı ile Tahir'in muhdesat iddiası kabul edilerek ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satış bedelinin % 68,390'ının muhdesat sahibi davalı ...'...

              UYAP Entegrasyonu