Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uygulamada kısaca «muhdesat şerhi» olarak bilenen bu tür işlemlerle genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması veya bildirilmesi amaçlanır. Ne var ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 33. maddesi hükmüne göre Kadastro Kanununun 19. maddesi, kadastro uygulamasının yapılmadığı yerlerde uygulanamaz. Kısaca söylemek gerekirse, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinden yararlanılarak kadastro çalışma alanı dışındaki Genel Mahkemede görülen bir davada yasanın 19. maddesine göre iş ve işlem yapılma olanağı yoktur. Dolayısıyla mahkemenin muhdesat şerhinin kütüğün beyanlar hanesinde göstermesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak; temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamış, düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....

    Uygulamada kısaca «muhdesat şerhi» olarak bilenen bu tür işlemlerle genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması veya bildirilmesi amaçlanır. Ne var ki; 3402 sayılı Kadastro Kanunun 33. maddesi hükmüne göre Kadastro Kanununun 19. maddesi, kadastro uygulamasının yapılmadığı yerlerde uygulanamaz. Kısaca söylemek gerekirse, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesinden yararlanılarak kadastro çalışma alanı dışındaki Genel Mahkemede görülen bir davada yasanın 19. maddesine göre iş ve işlem yapılma olanağı yoktur. Dolayısıyla mahkemenin muhdesat şerhinin kütüğün beyanlar hanesinde göstermesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Ancak; temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamış, düşülen yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki muhdesat ve zilyetlik şerhine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 02/07/2010 tarihli dava dilekçesiyle ...İlçesi, ... Köyünde 6831 Sayılı Orman Yasasının Ek - 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, Hazine adına tespit edilen ... Köyü, 118 ada 20 ve 121 ada 81 parsel numaralı, sırasıyla 4186,22 m2 ve 10860,67 m2 yüzölçümlü taşınmazların beyanlar hanesinde gösterilen fındık ağaçlarının sahibi ve taşınmazın fiilen kendi kullanımında olmasına rağmen davalının zilyetliğinde gösterildiğini belirterek, fiili kullanım durumunun hatalı yazıldığı iddiasıyla taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin iptali ve düzeltilmesi istemiyle dava açmıştır....

        Davacının dava dilekçesindeki anlatımından davanın muhdesatın tespiti talebine ilişkin olmayıp, kadastro tespitiyle oluşan ve bu şekilde tapuya tescil edilen muhdesat şerhinin değiştirilmesine ilişkin 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesine dayalı bir talep niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde delillerin 3402 sayılı Yasa'nın 19/2. maddesindeki muhdesat şerhine ilişkin sicilin düzeltilmesi çerçevesinde değerlendirilerek gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın hatalı şekilde nitelendirilmesiyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.06.2009 gününde verilen dilekçe ile tapuda vakıf şerhinin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.10.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 193 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı üzerinde bulunan "... Vakfı" şerhinin terkini istemiyle açılmıştır. Davalı ... İdaresi, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın mülkiyeti henüz davacı Hazine'ye tapudan geçmediği nedeniyle davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle istek reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir....

            Davacı, taşınmaz 25 yıldır kendi kullanımında olmasına rağmen, müteveffa babası lehine muhdesat şerhi verildiğini belirterek muhdesat şerhinin hatalı yazıldığı iddiasıyla dava açmıştır. Katılan davacılar ise taşınmazın bir bölümlerinin kendi kullanımlarında olduğu iddiasıyla ayrı ayrı davaya katılmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu Sakarya ili, ... ilçesi, ... Beldesi, ... Mahallesi 175 Ada 18 nolu parselin kadastro tespit tutanağının iptaline, fen bilirkişisi ...'ın 02/11/2010 tarihli raporunda (18/A) harfi ile gösterilen 712,04 m2’lik kısmın 175 Ada 18 nolu parselden ifraz edilerek 175 Adanın son parsel numarasından sonra oluşturulacak parsel numarası altında tarla vasfında Maliye Hazinesi adına tapuya kayıt ve tesciline, oluşacak parselin beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Parsel üzerindeki fındık ağaçları ... kızı ...'ın kullanımında olup halen kendisine aittir."...

              Davacı ...; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 462 parsel sayılı taşınmazın üzerine ağaçlar diktiği ve binalar yaptığından 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazda zilyet olduğu ve üzerindeki ağaç ve binaların muhdesat olarak yazılması istemiyle temyize konu davayı açmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmaz orman olduğu ve hazine adına tapuda kayıtlı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine zilyet olduğu şerhinin yazılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 Sayılı Yasaya göre 1940 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi bulunmaktadır. Daha sonra 1991 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacı ...’in de taraf olduğu ... Asliye 1....

                a aittir” şerhinin yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre, dava; zilyetliğin tesbiti ve tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Dava konusu ... köyü, 1417 parsel sayılı (Güncelleme ile 5942 ve 5943 parsel sayılı) taşınmaz, 2/B şerhi ile Hazine adına tapuda kayıtlıdır. Dava, tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesi istemine ilişkin olduğuna göre, tapu malikinin davada yer alması zorunludur. Ancak, davacı gerçek kişi, davayı sadece lehlerine kullanım şerhi verilen davalı gerçek kişilere yöneltilerek açmıştır (dava tarihinde şerh bulunmamakla birlikte, dava tarihinden sonra güncelleme ile lehlerine kullanım şerhi verilmiştir.). Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup, mahkemece re'sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. Mahkemece, davanın eksik taraf teşkiliyle sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapudaki Şerhin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm tapu kayıtlarındaki vakıf şerhinin terkini istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 02.10.2006 tarihinde hükmün bozulmasına karar vermiş, mahkemece bozma istemine uyularak karar verilmiştir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 10.11.2009 (Salı)...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kira şerhinin terkini Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira şerkinin terkini davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 22.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu