Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; davalı ...’un dava konusu 60 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat için aidiyet iddiasında bulunduğu, Rize 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/536 Esas sayılı dosyası ile muhtesatın aidiyeti davası açtığını bildirdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, Rize 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/536 Esas sayılı dosyası ile açılmış olan muhtesatın aidiyeti davası’nın sonucunun beklenmesi gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazlardan 148 ada 8 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapı ile ilgili davalı ... muhdesat iddiasında bulunmuş, taşınmazın tapu kaydında “parsel üzerinde 4 katlı kargir ev ... oğlu ...'a aittir” şeklinde muhdesat şerhi olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece, Dairemizin yukarıda belirtilen ilkeleri uyarınca oran kurulması, satıştan elde edilecek bedelin de buna göre bölüştürülmesi gerekirken muhdesata ilişkin hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'...
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde paydaşlardan davalı ...'...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili stinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacaklı olduğunu, 217/12 parsel yönünden davalı Muammer'in muhdesat iddiası kabul edilerek satış bedelinin dağıtıldığını, davalıların kabulü ile muhdesat iddiasının doğrudan kabulünün doğru olmadığını, müvekkili ile davalılar arasında menfaat çatışması olduğunu, muhdesat bedelinni de yüksek belirlendiğini, arazi bedelinin düşük belirlendiğini, beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; arsa değerinin ve muhdesat bedelinin düşük belirlendiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; İİK'nun 121. maddesi gereğince alınan yetkiye dayanılarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulü ile, Balıkesir ili, Susurluk ilçesi, Kışla Mahallesi, 447 ada, 3,4,7,8 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki ortaklığın umum arasında açık artırma usulü satış suretiyle giderilmesine, dava konusu 447 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, satıştan elde edilecek bedelin 447 ada, 3 nolu parsel için muhdesata isabet eden % 19,22 oranı dahilinde muhdesat sahibi T5'a, 447 ada, 4 nolu parsel için muhdesata isabet eden % 13,17 oranı dahilinde muhdesat sahibi T5'a, 447 ada, 7 nolu parsel için muhdesata isabet eden % 7,54 oranı dahilinde muhdesat sahibi T5'a, 447 ada, 8 nolu parsel için muhdesata isabet eden % 9,38 oranı dahilinde muhdesat sahibi T5'a, geri kalan bedelin ise tapu kaydında payları oranındaki paydaşlara/hissedarlara dağıtılmasına karar verilmiştir....
muhdesat yönünden infaza elverişsiz karar verilmesi isabetsiz ise de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, dosyada mevcut bilirkişi raporu ile arz ve muhdesat bedellerinin ayrı ayrı belirlenmiş olduğu dikkate alınarak, hükme v edenetime elverişli bu raporlar doğrultusunda HMK 353/1- b-2.gereği hükmün düzeltilerek davacı vekili ile davalı T4'ın istinaf istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....