Hal böyle olunca, hüküm altına alınan harç ve yargılama giderlerinin az yukarıda açıklanan şekilde davacının muhdesat iddiasını ön inceleme duruşmasında tahkikata geçilmesinden sonraki aşamada kabul eden davalılar ile muhdesat iddiasını ortaklığın giderilmesi davasında ve muhdesat davasında kabul etmeyen davalılar yönünden hesaplanan dava değerinden yani tespit edilen toplam muhdesat değerinden davacının tapudaki pay oranına isabet eden kısmın düşülmesinden sonra ortaya çıkan değerden davacının muhdesat iddiasını ortaklığın giderilmesi davasında ve muhdesat davasında etmeyen ya da muhdesat davasındaki yargılamada ön inceleme duruşmasında tahkikata geçilmesinden sonraki aşamada kabul eden davalıların tapudaki hisseleri ayrı ayrı gözönünde bulundurulmak suretiyle ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekirken, tespit edilen dava değeri üzerinden, açıklanan hususlar nazara alınmadan ve müştereken ve müteselsilen karar ve ilam harcı ile yargılama giderinin tahsiline karar verilmiş olması doğru...
Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortakların) hak iddia etmeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede muhdesat aidiyetinin tespiti için dava açmak üzere HMK'nın 165. maddesi uyarınca uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; davalı temyiz dilekçesinde dava konusu 180 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 3 katlı 5 daireyi kendisinin yaptırdığını, davalı eşinin de hakkı bulunduğunu beyan ederek muhdesat iddiasında bulunmuştur....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davalılara ait olduğu konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisindeki 08.04.2014 tarihli bilirkişi raporu ile muhdesatın ve arzın değerinin ayrı ayrı belirlendiği ancak oran kurulmadığı, Mahkemece de oran kurulmadan karar verildiği görülmüştür....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olaya gelince; dosya içerisindeki tapu kaydına göre ortaklığının giderilmesi istenen 12006 ada 14 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bina ve beyanlar hanesinde muhdesatın aidiyetine ilişkin temyiz eden ... lehine şerh bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken yukarıda açıklandığı şekilde oran kurulmak suretiyle muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan satış bedelinin payları oranında paydaşlara dağıtılmasına karar vermek gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....
Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....
Olayımıza gelince; davalı ..., dava konusu taşınmaz üzerindeki binanın tamamının kendisi tarafından yapıldığını belirterek muhdesat iddiasında bulunmuş, davacı ise binanın yalnızca çatı katının davalı ... tarafından yapıldığını, gerisinin muris tarafından yapıldığını belirterek muhdesat iddiasına kısmen karşı çıkmıştır. Taşınmazın tapu kaydı üzerinde muhdesata ilişkin herhangi bir şerh bulunmadığı gibi, bu konuda bütün paydaşlar da ittifak etmemektedirler. Mahkemece, davalı ...'a bu konuda mülkiyetin tespiti davası açmak üzere 10 günlük kesin süre verilmiş, ancak kesin sürede dava açılmamıştır. Mahkemece, uzman bilirkişiden rapor alınmış, muhdesat oranı hesaplattırılmış, raporda davacı ve davalı ...'...