Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Olayımıza gelince; Dava konusu edilen ve satışına karar verilen ... ada ... nolu parsel davacılar ..., ... ve ... ile davalılar ... Belediye Başkanlığı ile ... adına kayıtlıdır. Taşınmaz üzerinde muhdesat olarak tek katlı 5 adet yapı bulunmaktadır. 15.04.2009 tarihli bilirkişi kurulu raporundaki tevzi tablosunda tapu paydaşı olan ... belediyesi ve ...’a pay verilmeden, davada taraf olmayan ve tapu paydaşı da bulunmayan ...’a, % 10,0277 oranı ile ve ...’e, % 3,9871 oranı ile hem arsadan hem de muhdesattan pay verilmiştir. Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde davada taraf ve tapuda paydaş olmayan üçüncü kişi durumunda bulunan ... ve ...'...

    Dolayısıyla, davacının bu sözleşmeye dayanarak muhdesat belirtmesinin terkinini isteme yetkisi de bulunmamaktadır. Yapılan bu saptamaya göre davanın reddi gerekirken, orta yerde davalıların muhdesat sebebiyle kazandıkları hakkın temlikine ilişkin bir sözleşme varmış gibi istem kabul edildiğinden karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.06.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      ın temyiz talebi yönünden yapılan incelemede; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

        un muhdesat iddiasını kabul ettiklerini beyan etmişlerdir. Davalı ..., davalılar ... ve ...'un muhdesat iddiasını kabul ettiğini, ortaklığın mümkünse aynen değilse satış suretiyle giderilmesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu Samsun ili, Çarşamba ilçesi, Çay Mahallesi 158 ada 20 ve 158 ada 25 parsel sayılı taşınmazlardaki ortaklığın satış sureti ile giderilmesine, satış bedelinin muhdesata isabet eden 0,116525 oranın muhdesat sahibi ...'a, 0,061856 oranının muhdesat sahibi Şener Şensoy'a verilmesine, kalan bedelin ise tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki oranlara göre paylaştırılmasına karar verilmiştir....

          Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Somut olaya gelince; mahkemece, hükmün 3 numaralı bendinde, satış bedelinin muhdesat sahibi paydaşlara bilirkişi raporlarında belirlenen muhdesat oranlarına göre, kalanının tapu kaydı ve mirasçılık belgesindeki payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verildiği, 5 numaralı bendinde “Satış parasının tapudaki ve veraset ilamındaki payları oranında davacı ve davalılar arasında paylaştırılmasına” ifadesine yer verilmek suretiyle infazda tereddüt meydana getirecek şekilde çelişki hüküm kurulması doğru görülmemiş ise de belirtilen husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

            Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir Mahkemece yapılan keşifte taşınmaz üzerindeki binanın değil komşu taşınmazdaki binanın değerlendirildiği ve rapor verildiği, davacılar vekili ve davalı tarafların da bu hususu ileri sürdükleri anlaşıldığından mahallinde yeniden keşif yapılarak taraflara ait binanın muhdesat bakımından değerlendirilmesinin yapılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

              Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Somut olayda; mahkemece, satış bedelinin tapu kaydına göre dağıtılmasına karar verildikten sonra muhdesatın davalı ...'ne ait olduğu belirtilerek infazda tereddüt oluşturacak şekilde muhdesatın arza oranına ilişkin hesaplamayı içeren bilirkişi raporuna da atıf yapılarak satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

                  Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır....

                    Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır. Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. 6100 sayılı HMK'nın "Hükmün kapsamı" başlıklı 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Anılan yasa maddesine göre, hükmün infaza elverişli olarak kurulması gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu