"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3....
Mahkemece, kadastrodan önceki nedene dayalı tespite itiraz davasında ilk zilyetlik ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi bakımından davacının davasını ispat ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 21.02.1997 tarihinde hükmen kesinleşmiş olup, çekişmeli taşınmazın kargir ev ve tarla vasfıyla ... kullanımında olduğu belirlenmiştir. Davacılar 27.2.2013 tarihli dava dilekçeleri ile 1993 yılında taşınmazın 1000 metrekarelik kısmını satın aldıklarını belirterek zilyetliklerinin tespitini talep etmişlerdir. Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesine yöneliktir. Tespit 21.02.1997 yılında kesinleşmiş olup, davacılar 1993 yılındaki satın almaya dayanmaktadır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Mevzuat 1. Bilindiği üzere ve kural olarak tespit davalarında; tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 106 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında "tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır." denilmektedir. 2. 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin (h) bendine göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verir. 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Mevzuat 1. Bilindiği üzere ve kural olarak tespit davalarında; tespit davası açanın hukuki yararının varlığı gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 106 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında "tespit davası açanın, kanunlarda belirtilen istisnai durumlar dışında, bu davayı açmakta hukuken korunmaya değer güncel bir yararı bulunmalıdır." denilmektedir. 2. 6100 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin (h) bendine göre, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartıdır. Aynı Kanunun 115 inci maddesi uyarınca mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verir. 3....
Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve sadece muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında, üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Anılan yasanın 33. maddesinde Kadastro Kanununun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanacağı kabul edilmiş ise de, uygulanacak hükümler yasanın 14, 15, 17, 18, 20 ve 21. maddeleriyle sınırlıdır. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Böyle olunca, muhdesat tespiti ve belirtmesinin tapu siciline yansıtılması istemiyle genel mahkemede açılan eldeki davanın reddi gerekirken, istemin hüküm altına alınması doğru değildir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2022/15 ESAS - 2022/173 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2019 NUMARASI : 2017/369 2019/171 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....
den tahsil edilmek üzere 10.000 TL ye hükmettiği, bu kararın da kesinleştiği, bu durumda davacının isteyebileceği miktardan fazlasına 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce hükmedilmiş olması nedeniyle ve bu karar da kesinleştiğinden davalılar ... ve ... aleyhine açtığı davanın bu sebeple reddine” gerekçesiyle davacının muhdesat aidiyetinin tespiti nedeniyle daha önce ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde ve buna ilişkin karar verildiğinden mahkemede açılan davanın kesin hüküm nedeniyle reddine davalılar yönünden şimdilik 5000 TL olarak açılan belirsiz alacak davasının ise ... yönünden husumetten, diğer davalılar yönünden ise esastan reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava; uyuşmazlık konusu 28074 ada 158 parsel (eski 2241 parsel) sayılı taşınmaz üzerinde bulunan ev ve bahçesi ile zirai muhdesatların dava tarihi itibariyle bedelinin tespiti ile bedelinin davacıya ödenmesi talebine ilişkindir....
Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak sağlamaz. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724, 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın mülkiyetinin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin ya da muhdesatın davacıya ait olduğunun tespitine karar verilmesi gerekir....
Muhtesatların kime ait olduğu hususunda tapu kaydında şerh bulunmasa veya tüm paydaşlar bu konuda ittifak etmese dahi, bu konuyu belirleyen kesinleşmiş bir hüküm bulunması halinde böyle bir kesin hükmün ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemeyi de bağlayacağından muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren paydaşın buna karşı çıkan diğer paydaş veya paydaşları hasım göstererek muhtesat aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....