Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/1esas, 2021/203 karar sayılı dava dosyasında verilen muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat talebinin reddine karşı, davacı vekili ile davalı T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; muhdesat aidiyetinin tespiti-tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "...-Davacıların muhdesatın aidiyetinin tespiti talebinin hukuki yarar yokluğundan USULDEN REDDİNE, -Terditli sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talebinin REDDİNE," karar verilmiştir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/532 KARAR NO : 2022/2827 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TORUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/05/2019 NUMARASI : 2018/167 ESAS - 2019/66 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesatın kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Bu itibarla, muhdesatın aidiyetinin tespiti ile yetinilmesi gerekirken tapunun beyanlar hanesine de yazılmasına karar verilmesi doğru değildir. Ancak, bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/son maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

    Davalılardan, T9'in, Bursa 10.Sulh Hukuk mahkemesi 2020/121 E sayılı dosyasının 19.06.2020 tarihli celsesinde, davaya konu 2.katın, davacı tarafından yaptırıldığını beyan etmesi nedeniyle, muhdesat iddiasını açıkça kabul etmesi nedeniyle, muhdesatın aidiyetinin tespiti dosyasında husumet ehliyeti olmadığından bu davalıya karşı açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebebe Dayalı Şerh İptali İstemli DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22.08.2022 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, muhdesat şerhinin düseltilmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

      Yukarıda açıklandığı üzere, 4342 sayılı mera kanununun 21/2 madde uyarınca 30 günlük süre geçtikten sonra tespitten önceki hukuki sebeplere dayanılarak 5 yıllık süre içinde asliye hukuk mahkemesinde dava açılabileceği düzenlenmiştir. Mera komisyon kararı 18.11.2004 tarihinde kesinleşmiş, davada 23.09.2008 tarihinde, 5 yıllık süre içinde açılmıştır. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek sonucu doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamamış, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        HUKUKİ YARARTAPU KAYDININ BEYANLAR HANESİNİN DÜZELTİLMESİTAŞINMAZ ÜZERİNDE BULUNAN MUHDESATIN AİDİYETİNİN TESPİTİ 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 12 ] 3402 S. KADASTRO KANUNU [ Madde 19 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı Memduh tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava kesinleşen kadastroya karşı açılan ve Kadastro Kanununun 19/2. maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece hukuki yarar bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş İse de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir....

          Bu nedenle kavak ve söğüt ağaçları, kendiliğinden yetişebilen ya da ekonomik amaçla yetiştirilen ve kesilip satılabilen ağaçlar olması nedeniyle muhdesat niteliğinde olmayıp, taşınır hükümlerine tabi mal niteliğinde olduğundan, bu tür ağaçlarla ilgili sorunun çözümünün TMK'nin 728. ve 729. maddelerinde aranması gerekir. Muhdesat, sahibine arazi mülkiyetinden ayrı, bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Muhdesat sahibinin hakkı, sadece şahsi bir haktır (TMK mad. 722, 724 ve 729). Taşınmaz üzerindeki bina, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez. Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir....

            Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir." (Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin; 3/11/2020 tarih, 2020/3068 esas ve 2020/6740 karar sayılı kararı) Ez cümle, ortaklığın giderilmesi davası sırasında kabul edilmiş muhdesat iddiasına rağmen mahkememizde muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; davacı tarafın hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmakla, hukuki yarar dava şartı olduğundan, davanın hukuki yarar yokluğu nedeni ile…" reddine karar verilmiştir....

            Dava tapu iptal ve tescil isteği ile ikincil talep olarak muhdesat aidiyetinin tespiti isteğinden ibarettir. HMK'nun 355.maddesi gereğince istinaf incelemesi; belirtilen istinaf sebepleri ve kamu düzeni ile ilgili konularla sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesi tarafından her ne kadar davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de, davada tapu iptal ve tescil talebi ile muhdesatın aidiyetinin tespiti olmak üzere iki terditli talep bulunmaktadır. Ancak mahkemece davacının tapu iptal ve tescil talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve bu istek hakkında herhangi bir hüküm kurulmadan muhdesat aidiyetinin tespiti davası bakımından hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur....

            UYAP Entegrasyonu