Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın davacılar ile arasında muhtesatlara ilişkin bir uyuşmazlığın olmadığı, bu nedenle davalı ... yönünden dava açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığı” gerekçesi ile, “Davacıların davasının kabulüne, davalı ... yönünden açılan davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, Muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere, muhdesatın tespiti davaları, ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması sırasında, muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul edenler dışında kalan paydaşlara karşı açılır. Taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2007/788 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden, davalı ...'ın, aşamalarda ve muhdesat aidiyetinin tespiti davasında bozma öncesi ilk hüküm tesis edilinceye kadar, muhdesat iddiasının açıkça kabulüne ilişkin bir beyanı bulunmadığı gibi; eldeki dosyada da davanın reddi savunulmuştur....

    Davalı T5 vekili istinaf başvuru dilekçesinde neticeten ve özetle; Eldeki davanın, muhdesatın aidiyetinin tespiti ve tazminat istemli olduğunu, muhdesatın aidiyetinin tespitine ilişkin davalarda, mahkemece araştırılması gerekli olan hususların, muhdesatın kim tarafından, hangi gelirle, kimin ad ve hesabına, ne zaman ve ne şekilde yaptırıldığı hususları olup, bu hususların duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti gerektiğini, muhdesatın aidiyetinin tespiti davalarında amaç, ilgili muhdesatın kim tarafından yaptırıldığının tespiti olduğunu, davaya konu parseller üzerindeki Ersin ve T3 na ait olan evlere ilişkin olarak muhdesat iddiamız ne Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde görülmekte olan davada ne de eldeki davada olmadığını, Ersin ve T3 na ait olan evlere ilişkin olarak müvekkilinin nam ve hesabına muhdesat iddiasında bulunmadığından, bu taşınmazların dava konusu edilmesinde hukuki yararın da olmadığını, bu sebeple davacı T2 tarafından açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.03.2014 gün ve 315/163 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili, 134 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 3/4 payının maliki olduğunu, taşınmaz üzerinde bulunan tüm yapıların vekil edeni tarafından yapıldığını ileri sürerek aidiyetinin tespiti ile tapu kaydının beyanlar hanesine tesciline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten önceki hukuki sebeplere dayalı K A R A R Davada, kadastro öncesi nedenlere dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (16.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 14.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 20.01.2017 günlü ve 2017/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 27.01.2017 tarihli ve 29961 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2017 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Muhtesatın aidiyetinin tespiti davaları kendine özgü davalardan olduğu için bu davaların uygulama alanı da sınırlı olup, dava sonucunda verilecek kararın icra ve uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 s.lı HMK 106/2 m.) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür; bu nedenle eda davası açılmasının mümkün olduğu hallerde, tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmektedir. Hukuki yararın bulunması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebileceği gibi, Mahkeme tarafından da re'sen gözetilebilecektir. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası; taşınmaz üzerindeki muhtesatla ilgili derdest ortaklığın giderilmesi davası ya da kamulaştırma işlemi bulunmadığı taktirde görülemez. Dava tarihi itibariyle, açılmış ortaklığın giderilmesi ya da kamulaştırma bedel tespiti davası bulunmamaktadır....

            Mersin İli, Akdeniz İlçesi, Iğdır mahallesi 102 ada 13 parsel sayılı taşınmaz içerisinde ve ekli krokide F İle gösterilen alan içerisinde 8 adet yaklaşık 10- 15 yaşlarında zeytin ağacı, 9 adet yaklaşık 15- 20 yaşlarında limon ağacı, 2 adet yaklaşık 5- 10 yaşlarında narenciye, portakal ağacı müvekkili tarafından dikilmiş ve müvekkili tarafından bakıldığını davalılardan T9 T10 T8 belirttikleri üzere muhdesatların müvekkilline ait olduğunu, ancak Elmas Süngü Ve T5 ortaklığın giderilmesi davasında, taşınmazın tamamı üzerinde hak iddia ederek, muhdesat da kendisine aitmiş gibi dava açtığını ileri sürerek muhdesatların müvekkilline ait olduğunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Muhdesat Aidiyetinin Tespiti istemine ilişkindir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/607 KARAR NO : 2020/604 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TİREBOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13.02.2020 NUMARASI : 2018/13ESAS - 2020/54 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti (Kadastro Öncesi Nedenlere KARAR : Taraflar arasında görülen "Muhdesatın Aidiyetinin Tespiti (Kadastro Öncesi Nedenlere Dayalı)" davasının yapılan yargılaması sonucunda verilen nihai karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, HMK'nın 353.maddesi uyarınca dosya incelendi....

            Her ne kadar davacı vekili, muhdesat aidiyetinin tespiti davasını davalılar arasında derdest ortaklığın giderilmesi davası bulunması nedeniyle hukuki yararı bulunduğu gerekçesine dayandırmış ise de, bilindiği üzere paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardan olup; ortaklığın giderilmesi isteğine konu taşınmaz üzerindeki bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak ortaklığın giderilmesi davasına dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir....

              Bu sebeple mahkemenin az yukarıda muhdesat tespiti davalarına yönelik mülkiyet ve hukuki yarar konusundaki açıklama çerçevesinde davacı tarafın muhdesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi talebi hakkında red kararı vermesi gerekirken, yazılı şekilde muhdesat tespiti ve tapunun beyanlar hanesine şerh edilmesi konusunda karar vermemiş olması doğru değildir....

                UYAP Entegrasyonu