Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nitekim muhdesat, şahsi bir hak olup (4721 sayılı TMK md. 722, 724, 729), sahibine arazi mülkiyetinden ayrı bağımsız bir mülkiyet veya sınırlı bir ayni hak bahşetmez. Başka bir deyişle, taşınmaz üzerindeki kalıcı yapı, ağaç gibi bütünleyici parça niteliğindeki muhdesatların taşınmazın arzından ayrı bir mülkiyetinin varlığından söz edilemez ve mülkiyetin arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Bir diğer yönüyle muhdesat aidiyetinin tespiti davaları, kendine özgü davalardan olup, dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bu bakımdan, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması (6100 sayılı HMK md. 106/2) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve sadece muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında, üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Anılan yasanın 33. maddesinde Kadastro Kanununun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanacağı kabul edilmiş ise de, uygulanacak hükümler yasanın 14, 15, 17, 18, 20 ve 21. maddeleriyle sınırlıdır. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Böyle olunca, muhdesat tespiti ve belirtmesinin tapu siciline yansıtılması istemiyle genel mahkemede açılan eldeki davanın reddi gerekirken, istemin hüküm altına alınması doğru değildir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2019 NUMARASI : 2017/369 2019/171 DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) KARAR : Taraflar arasındaki Tapu İptali Ve Tescil (Tespitten Önceki Hukuki Sebeplere Dayalı) davası hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi....

    Mahkemece, kadastrodan önceki nedene dayalı tespite itiraz davasında ilk zilyetlik ve zilyetliğin sürdürülüş biçimi ve süresi bakımından davacının davasını ispat ettiği gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Çekişmeli taşınmaza ait kadastro tespiti 21.02.1997 tarihinde hükmen kesinleşmiş olup, çekişmeli taşınmazın kargir ev ve tarla vasfıyla ... kullanımında olduğu belirlenmiştir. Davacılar 27.2.2013 tarihli dava dilekçeleri ile 1993 yılında taşınmazın 1000 metrekarelik kısmını satın aldıklarını belirterek zilyetliklerinin tespitini talep etmişlerdir. Bu hali ile dava; tespitten önceki nedene dayalı olarak açılmış tapu kaydının beyanlar hanesine muhdesat şerhi verilmesine yöneliktir. Tespit 21.02.1997 yılında kesinleşmiş olup, davacılar 1993 yılındaki satın almaya dayanmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ....Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.07.2015 gün ve 32/580 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, davalılar ile paydaş olarak maliki bulundukları 3448 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ağaçların vekil edenine ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur....

        Muhtesatların kime ait olduğu hususunda tapu kaydında şerh bulunmasa veya tüm paydaşlar bu konuda ittifak etmese dahi, bu konuyu belirleyen kesinleşmiş bir hüküm bulunması halinde böyle bir kesin hükmün ortaklığın giderilmesi davasına bakan mahkemeyi de bağlayacağından muhtesatın kendisine ait olduğunu öne süren paydaşın buna karşı çıkan diğer paydaş veya paydaşları hasım göstererek muhtesat aidiyetinin tespiti davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

          Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Tespit davaları eda davalarının öncüsüdür. Hukuki ilişki ve güncel hukuki yarar varsa tespit davası açılabilir. (HMK. m. 106/2). Tespit davası sonucu alman karar kesin hüküm etkisi doğurursa da icra takibine konu edilemez. Tespit davası ile istenen hukuki koruma eda davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararı olamaz. Tespit davalarının dinlenebilmeleri için genel dava koşullarından başka tespit davalarının kendine özgü koşulları olarak nitelendirilen iki özel koşula daha ihtiyaç bulunduğu kabul edilmektedir....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12.05.2022 NUMARASI : 2022/15 ESAS - 2022/173 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Dosya, uyuşmazlığın ... tutanağı kesinleşmeyen taşınmaza yönelik satın alma ve kazanmayı sağlayan eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olması nedeniyle Dairemize gönderilmiş ise de; davaya konu taşınmazın ... tespiti 1970 yılında yapılıp 21.02.2008 tarihinde hükmen tapu kaydı oluşmuştur. Davacı taraf taşınmazın ayrı ayrı bölümlerinin ... tespit tarihinden sonraki tarihe ilişkin 03.12.2002 ve 04.04.1995 tarihli senetlerle satın aldıkları iddiası ile dava açmışlardır. Yargıtay Büyük Genel Kurulu‘nun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümüne göre Dairemizin görevi ... tespit günü itibariyle hukuki durumun belirlenmesi gereken tespitten önceki haklara dayalı tapu iptali ve tescil isteminin incelenmesine ilişkindir....

              Ancak; 1-Taşınmazın dosya kapsamına ve bilirkişi raporunda yazılı özelliklerine göre objektif değer artırıcı unsur uygulanamayacağı gözetilmeden, gelir metoduna göre belirlenen değere, objektif artış uygulanarak fazla bedel tespiti, 2-Taşınmaz üzerinde bulunan fıstıkların tamamı, aidiyetinin tespitine karar verilen davalılara ait olduğundan tam pay üzerinden muhdesat bedelinin tespiti yerine, dava dışı Hazineye ait pay çıkartılmak suretiyle muhdesat bedeli yönünden aza karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare ve davalılardan ... vd. vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ... vd.'den peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu