WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/09/2022 NUMARASI : 2022/125 2022/238 DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : Taraflar arasında görülmekte olan Muhdesat Aidiyetinin Tespiti istemine ilişkin açılan dava hakkında kurulan hükmün istinaf incelenmesi başvurucu davalı tarafından istenilmekle dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Isparta 1 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/706 Esas sayılı dosyasında davaya konu Isparta ili, Merkez ilçesi, 8521 ada, 7 parselde kayıtlı taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, ortaklığın giderilmesi davasındaki davacıların bu taşınmaza imar uygulamasından sonra dahil olduklarını, müvekillinin Isparta ili, Merkez ilçesi, 78 pafta, 156 ada, 53 parsel sayılı 249,75 metrekare taşınmazın maliki olduğunu, müvekkilinin gerekli izinleri alarak 1998 yılında yapıma başlayıp ilerleyen yıllarda evi tamamladığını ve 4 katlı ev yaptığını, buna ilişkin ruhsatın bulunduğunu, ortaklığın giderilmesi dosyasında...

Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan önceki nedenlere dayanılarak, aynı Kanun'un 19/2. maddesi uyarınca taşınmazın beyanlar hanesindeki muhdesat şerhinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında ortaklığın giderilmesi davası bulunmadığı gibi taşınmaz ve muhtesatın kamulaştırmaya konu olduğuna dair herhangi bir iddia, savunma, bilgi ve belge de bulunmadığı dikkate alındığında, davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı, bir başka deyişle dava şartının gerçekleşmediği, davacının aidiyetin tespiti davası açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına ve davanın niteliğine uygun düşmemektedir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki zemini hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesat aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, zemini hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesat aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

    Dosya incelendi, gereği görüşüldü: Dava, 114 ada 57 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan muhdesat niteliğindeki ağaçların aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve yasal düzenlemelere uygun düşmemiştir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK'nun 1. maddesinde mahkemelerin görevinin kanunla belirleneceği, 2. maddesinde ise dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalar ile şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilmiştir. Aynı kanunun 4. maddesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevine giren işler belirlenmiş, ne var ki; muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin davalar hakkında Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin düzenleme yapılmamıştır....

      "İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanununun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, 2/B alanında yapılan kadastro öncesi nedene dayalı muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay 8. Hukuk Dairesince 22.05.2017 tarihinde dosyanın kadastro öncesi nedene dayalı muhdesat aidiyeti istemini içerdiği gerekçesiyle Yargıtay 16. Hukuk Dairesine aidiyetine karar verildiği, Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 28.12.2020 tarihinde davanın kullanım kadastrosuna ilişkin olduğu, dosyanın 2/B'ye ilişkin kadastro incelemesine esas güncelleme listeleri ve kadastro tutanaklarının temini için mahkemesine iade edildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (8)....

        Muhdesat iddiasında bulunan adı geçen davalı lehine kesinleşen muhdesatın aidiyetinin tespiti kararı bulunmasına göre, yukarıda değinilen ilkeler dikkate alınarak muhdesat oranı belirlenerek bu orana göre satış bedelinin dağıtılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken, mahkemece hükümde muhdesatın aidiyetinin tespiti kararına atıf yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2021 NUMARASI : 2015/11 ESAS, 2021/515 KARAR DAVA KONUSU : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti KARAR : İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, vekil edenin dava konusu taşınmaz üzerinde 4 ev bir ahır ve eklentileri gibi bazı yapılar yaptığını, bu taşınmazlara ilişkin kamulaştırma bedelinin kendisine verilmesi gerektiğini beyanla dört ev, bir ahır ve eklentilerinin vekil edene aidiyetinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalılar davaya yanıt vermemişlerdir....

          Muhtesat aidiyetinin tespiti davaları muhtesatın kendisine aidiyet olduğunu öne süren kişi veya kişilerle, tapuda malik görünen ve muhtesatın davacı tarafa aidiyetini kabul etmeyen kişiler arasında görülür ve hüküm de ancak davanın gerçek tarafları hakkında verilebilir. 3402 sayılı Kadastro Kanunun 12/3 maddesi hükmüne göre de, kesinleşmiş kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere karşı tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olup taraflarca öne sürülmese bile mahkemelerce resen dikkate alınması gerekir. Aidiyet tespiti davasında sağlıklı bir sonuca ulaşılabilmesi için davaya konu edilen muhtesatın kim tarafından, kime ait olmak üzere, bir başka deyişle kimin adına ve hesabına yaptırıldığının duraksamasız belirlenmesi zorunludur....

          Somut olayda, aidiyetinin tespiti istenen muhdesat üzerinde bulunduğu taşınmaz hakkında davanın açıldığı günden önce görevli ve yetki Sulh Hukuk Mahkemesine açılan ve derdest bulunan ortaklığın giderilmesi davası bulunduğundan davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu, ayrıca dava konusu Ordu ili, Altınordu ilçesi, Öceli mahallesi, 141 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı dikkate alındığında, davacı ve davalılar adına kayıtlı olduğu, dava dışı Remzi Akyurt'un muvafakati bulunduğu, iş bu dosya kapsamında taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat Aidiyetinin Tespiti ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının reddine dair ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 29.20 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna, 12.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            UYAP Entegrasyonu